Yüksel, “19 Mart süreci sonrası yükselen öğrenci hareketini bastırmak isteyen iktidar, ev baskınları, gözaltılar, işkence ve hukuksuz tutuklamalarla örgütlü gençliği susturmaya çalışıyor. Ama nafile, gençlik susmayacak, diz çökmeyecek” dedi.
Sezer Demiröz, Hamza Köfe ve Melike Öztürk'ün Konya'da 29 Nisan'da tutuklandığını aktaran Yüksel, "Bu üç arkadaşımız Konya’da gençlik hareketinin öncülerinden. Üniversitelerde demokratik ve bilimsel eğitim için mücadele ediyorlar, Konyalı emekçilerin ve kadınların özgürlük taleplerine ses veriyorlar, Filistin halkıyla dayanışma etkinlikleri düzenliyor, halkların kardeşliğini büyütüyorlardı. Tüm bu faaliyetler nedeniyle, 29 nisan, 1 Mayıs öncesi günü gençlerin kurduğu Ada Gençlik Kültür Merkezi polis tarafından basıldı, talan edildi. Sözde delil olarak yalnızca kitaplara el konuldu; içlerinden biri Nazım Hikmet’e aitti. Bu bile, baskının nedenini açıkça ortaya koyuyor" ifadelerini kullandı.
İktidarın, Konya’da muhalefete yer vermeyeceği mesajını vermeye çalıştığını belirten Yüksel, "Yozgat’ta ayağa kalkan çiftçilerin öfkesinden korkanlar, şimdi bu öfkeyi Konya’daki gençlerden çıkarmaya çalışıyor. Konya da bizim, Yozgat da! Türkiye’nin her karış toprağı bizimdir. Melike, Hamza, Sezer’e karşı yapılan bu hamleler, sadece onlara karşı değil; gençliğin temsil ettiği ilerici, değiştirici iradeye ve değerlere karşı yapılmış operasyonlardır. Çünkü biliyorlar ki gençlik, yozlaşmış sistemi değişmeye muktedir, gençlik, barikatların en önünde adaletsizliklere, faşizme karşı en gür sesiyle ayakta" diye konuştu.