Türk polis teşkilatı kuruluşunun 179. yıl dönümünü kutluyoruz. Araya 9 günlük bayram tatili girince, bu yıl kutlamaların hakkı tam verilemedi. Bizde bu konuda tatil nedeniyle bir yazı yazamadık. Polis teşkilatımızın kuruluşu cumhuriyet öncesi yıllara rastlıyor. Bu da şu anlama geliyor. Türkler devlet kurduktan sonra ilk yaptıkları iş devletin güvenlik teşkilatını oluşturmak oluyor. Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethinden sonra, o dönemli yöneticiler ilk olarak eski Türklerin güvenlik sistemini inceleyerek, yeni bir teşkilat kurmuşlardı. O tarihten bugüne kadar da Türk Polis Teşkilatı kendisini sürekli yenilenerek, gelişmesini sürdürdü. Sürdürmeye de devam ediyor.

Eskişehir yapılan çeşitli değerlendirmeler sonucu, dünyanın en güvenli birkaç şehri içinde geliyor. Bu durum birkaç kez gündeme getirildi. Bir şehrin en güvenli şehir seçilmesinde çeşitli kıstaslar vardır. Bu kıstasların içinde polisin çalışması en önde gelen kıstaslardan biridir. Eskişehir’de son yıllarda uyuşturucu satıcılarına yönelik çok ciddi mücadeleler veriliyor. Eskişehir’de uyuşturucu satıcıların kökleri kurutuldu. Tek tük kalanlarda temizleniyor. Cinayet ve kadına yönelik şiddet olayları da dünyada en az Eskişehir’de görülüyor. Bu konuda Eskişehir polisin katkısı büyüktür. Kadınları sözleşmeler değil, bilinç, çaba ve güvenliğin etkili çalışması korur. Emekli bir polis memurunun oğlu olarak 179. yaş dönümünü kutluyoruz.

SALGINDAN EN ÇOK ETKİLENEN MESLEK OLDU
Eski yıllarda olsa, gazeteciler 10 Nisan gününün anısına baklavasına bir maç yapardı. Hatta bir polis bayramında bendeniz Bülent Özyazıcı meslektaşımız ile kalın bir polis gazetesi çıkarırdık. Gazete törenlerde Eskişehirlilere dağıtılırdı. Küresel salgını henüz yeni atlattık. Rahata erdik. Ancak, küresel salgın döneminde biz evimizde otururken, polisimiz sokaklarda çalıştı. Vatandaşın huzurunun bozulmaması için görev yaptı. Eskişehir’de de iki yıl süren Kovid-19 ile mücadelede çok sayıda polis hastalığa yakalandı. Mücadele etti. Çok sayıda polise salgından etkilendi. Hayatlarını kaybedenlerde oldu.

ESKİŞEHİR’DE BİNDE BİR
Eskişehirliler, Eskişehir polisinin çalışmalarını zaten gazetemizden takip ediyor. Eskişehir’de öteden bu yana ciddi bir asayiş sorunu bulunmamakla birlikte, Eskişehir polisinin son günlerde, uyuşturucu tacirleri, kaçakçılar ile kumarcılara çeşitli çetelerine karşı mücadelesini ciddi bir şekilde arttırdığını görüyor. Dünyada uyuşturucu kullananlar, dünya nüfusuna oranının yüzde 3’ünü oluşturuyor. Türkiye’de ise bu rakam binde binlerle ifade ediliyor. Yani, Türkiye’nin hiçbir yerinde sokaklarda, ekmek, peynir gibi uyuşturucu satılmıyor.

YOK OLUYORLAR
Eskişehir’de ise polis son yıllarda sürekli savaş halinde olduğu uyuşturucu sokak satıcılarını yok olma seviyesine getirdi. Sokak satıcılarının tamamına yakını Eskişehir polisinin operasyonları sayesinde hapse atıldı. Yani, uyuşturucu tacirleri artık Eskişehir’de uyuşturucuyu piyasaya sürecek insan bulamıyor. Ama Eskişehir polisinin uyuşturucu konusunda esas mücadelesini, uyuşturucunun doğudan, Türkiye’nin batısına geçmesini ve Avrupa’ya yayılmasını engellemek olarak görüyoruz. Bu nedenle Eskişehir’de polisin ele geçirdiği uyuşturucu miktarı sürekli artıyor. Bu durumun Eskişehir ile bir ilgisi yoktur. Afganistan ve İran veya Irak üzerinden giren uyuşturucu, İstanbul’a batıya doğru yol alırken, Eskişehir polisi bu işe engel oluyor. Bu durumda Eskişehir polisinin başarı hanesine yazılıyor.

KISTASLAR ESKİŞEHİR
Eskişehir yapılan çeşitli değerlendirmeler sonucu, dünyanın en güvenli birkaç şehri içinde geliyor. Bir şehrin en güvenli şehir seçilmesinde çeşitli kıstaslar var. Bu kıstasların içinde polisin çalışması en önde gelen kıstaslardan biridir. Emekli bir polis memurunun oğlu olarak 179. yaş dönümünü kutladığımız bu günlerde, polisin kıymeti ve değeri bilinmelidir. Bir hafta gecikmeli olarak polisimizin kuruluş yıldönümünü kutluyoruz.