“ÇED süreci halktan gizlendi, şeffaflık yok”
Eskişehir Doğa ve Yaşam Platformu Üyesi Mert Yedek, sürecin başından bu yana kamuoyunun bilgilendirilmediğini belirterek ÇED toplantılarının usule uygun yapılmadığını söyledi.
Yedek, “Toplantılarda halkın görüşleri alınmadı, itirazlar dikkate alınmadı. ÇED süreci yalnızca formaliteye dönüştü. Bakanlık, bu topraklarda bir avuç sermayedarın çıkarı için kamu kaynaklarını kullanıyor. Biz bu kararın iptali için dava açacağız,” dedi.
Yedek ayrıca, İl Müdürü Hikmet Çelik’in toplantı sırasında “Bu madene karşı çıkanlar devletin projelerine karşı çıkıyor” sözleriyle halkı hedef aldığını öne sürerek, “Bu şekilde halktan, gerçeği yansıtmayan bir rıza alınmaya çalışıldı” ifadelerini kullandı.

TEMA: “Bilimsel veriler çelişkili, proje büyük bir yıkım yaratacak”
TEMA Vakfı Kıdemli Savunuculuk Koordinatörü Onur Küçük, projeye ilişkin ÇED raporunda ciddi eksiklikler olduğunu söyledi.
Küçük, “Raporda bilimsel dayanak yok. Veriler birbiriyle çelişkili, kümülatif etki değerlendirmesi yapılmamış. Ruhsat alanı yaklaşık 2.500 futbol sahası, yalnızca ÇED alanı 650 futbol sahası büyüklüğünde. 500 metre derinlikte bir açık ocak planlanıyor. Yılda 5 bin tondan fazla siyanür kullanılacak. Bu miktarlar doğayı, suyu ve toprağı geri dönülmez şekilde tahrip eder,” dedi.
Küçük, su tüketimiyle ilgili tutarsızlıklara da dikkat çekerek, “İlk raporda 9,3 milyon ton olan yıllık su tüketimi, ikinci raporda hiçbir gerekçe açıklanmadan 760 bin tona düşürülmüş. Bu bile iptal için başlı başına bir gerekçe,” ifadelerini kullandı.

Muhtar Şahan: “Gıda üretimi tehlikeye girer”
Demirciler Mahallesi Muhtarı Kadir Şahan, madencilik faaliyetinin bölgedeki tarımsal üretimi olumsuz etkileyeceğini belirterek, “Bizim geçimimiz tarım. Burada altın değil, gıda üretiliyor. Bu proje hayata geçerse, ürünlerimize güven azalır, üretim sekteye uğrar. Gıdayı tehlikeye atmanın bir anlamı yok,” dedi.
Şahan ayrıca, yoğun yağışların liç yığınlarını taşma riski oluşturacağını hatırlatarak, “Bir afet yaşandığında bunun önüne kim geçebilir? Sakarya Nehri’ne karışacak bir sızıntının geri dönüşü olmaz,” sözleriyle endişelerini dile getirdi.

“Bir tek dal bile kestirmeyeceğiz”
Doğa ve Yaşam Platformu adına konuşan Bahtışen Demir, mücadeleye devam edeceklerini vurguladı.
Demir, “Yerin üstü, altından daha kıymetlidir. Bu proje bir ölüm projesidir. Sakarya Vadisi’ni ölüm vadisine dönüştürmeyeceğiz. ÇED olumlu kararının iptali için sadece bir değil, yüzlerce dava açılacak. Sahada da olacağız, hukuki süreçte de,” dedi.
Demir, şirketin “kalkınma” söylemiyle köylüleri mülksüzleştirmeye çalıştığını da belirterek, “Kamulaştırma tehdidiyle halkın topraklarını ellerinden almak istiyorlar. Bu toprakların gerçek sahipleri halktır. Biz buna izin vermeyeceğiz,” ifadelerini kullandı.






