10 Ocak 1961, gazeteciliğin meslek olmasını pekiştiren ve gazetecileri geçinmek için ikinci bir iş yapmaktan kurtaran girişimlerin başlangıç tarihidir. Biz gazeteciler bu tarihte çok önemli kazanımlar elde ettik, sonra ise bu kazanımları tek tek geri verdik. Bugün veya 25 yıl-30 yıl önce mesleğe başlayanlar o kazanımların çok azını gördüler. Ya da göremediler. 10 Ocak 1961’in öncüsü de biz gazetecilere göre şehit verdiğimiz Abdi İpekçi’dir.
Tarihimize bakarsak, gazetecilerin düşük ücretlere sosyal güvenlikten yoksun olarak çalıştırılmasının yoğunlaşması Turgut Özal’ın başbakanlığı ile başlamıştır. Eskiden SSK, gazeteci düşük ücretle ve sigortasız çalıştırıldığında dava açınca “Benim de sigorta primi kaybım var” diye müdahil olurken Özal’ın başbakanlığı döneminde bu durum tersine döndü. Bununla kalmamış Gelir Vergisi Yasası’nda yaptığı değişiklikte muhabirlerin bile serbest yazar statüsünde telifle çalıştırılmasının önünü açılmıştır.
SENDİKACILAR GELEMEDİ
Gazetecilerin gittikçe haklarını kullanamamaları nedeniyle 10 Ocak’ın 40. yılında, 10 Ocak 2001’de Türkiye Gazeteciler Sendikası, İstanbul Gazeteciler Cemiyeti binasından Vilayete, bu kez şikâyet yürüyüşü düzenlemişti. Çünkü Çalışma Müdürlüğü yasaya aykırı çalışmaları görmezden gelmekteydi.10 Ocak 2001 günü 100’e yakın gazeteci, Cemiyet binası önünde toplanmaya başlamıştı. Ama sendika yönetimi ortada yoktu.
Genel Merkez ve İstanbul Şubesi yöneticileri, Devlet Demiryollarının dakikliğine güvenerek Ankara’daki toplantıdan trenle dönmeye karar vermişler ama lokomotif arızalanınca yolda kalmışlardı.
ÇALIŞAN GAZETECİ LAFI NEREDEN ÇIKTI
Türkiye Gazetecileri Sendikası 10 Ocak’ın yıldönümlerini Çalışan Gazeteciler Bayramı ilan etti. 12 Mart 1971 ara ve kara rejimi nedeniyle getirilen kısıtlamalar bayram yapma olanağını ortadan kaldırdığından yıldönümleri “Çalışan Gazeteciler Günü” olarak anılmaya başlandı.
Aynı nedenle Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetimi de 24 Temmuzları Gazeteciler Bayramı olmaktan çıkartıp “Geleneksel Gazeteciler Günü” ne dönüştürdü.
BUGÜNKÜ KARIŞIKLIK
Kısacası, gazetecilik mesleğinde 50 yıllık sorunlar, kartopu gibi büyüyerek sürüyor. Bugün sosyal medya siteleri ile önüne gelenin kurduğu haber sitelerinde yazılan yazılar bile gazetecilik olarak değerlendiriyor. Sanal âlemde işini iyi yapan internet medyası olduğu kadar, bir - iki kişinin gelişi güzel kurduğu sitelerde var. İnternet medyası ile ilgili yasa bir an önce çıkmalıdır. Gazetecilik ve yayıncılık faaliyetinde kamu yararı olup olmadığına dikkat edilmelidir. Halkın doğru bilgi almasıyla, basın, düşünce ve ifade özgürlüğü de ortaya konulacaktır.
KÜRESEL SALGINDA MEDYANIN DURUMU
Küresel salgın koşullarında Anadolu’da bir yıl içinde bine yakın gazetede ve televizyon kanalı, internet medyası yayınlarına son vermek zorunda kaldı. Basın İlan Kurumunun ilan fiyatlarına yüzde 20 oranında zam yapması Anadolu basına olumlu etki yaptı. Bugün Eskişehir’de gazeteler ve yayınlar Basın İlan Kurumunun önemli desteği ile yayına devam ediyor. Yerel yönetimlerinde desteğini bu arada unutmamak gerekiyor.
Kriz dönemi sürecinde ne yazık ki gazeteler de paylarını fazlasıyla aldı. Aslında kriz dönemlerinde insanlar normal zamanlardan çok daha fazla bilgiye ihtiyaç duyarlar ve kitle iletişim araçlarını yaşamlarının merkezine koyarlar. Ancak bizde durum böyle olmuyor. Kriz dönemlerinde özellikle de krizi yönetmekle yükümlü yöneticiler soğukkanlı, akılcı, sağduyulu, stratejik ve de şeffaf bir kriz yönetimi gerçekleştirmek yerine bilgi kanallarını denetim altına almayı öncelik haline getirmekteler.
Salgın insanları eve kapatırken, ekonomiyi de vurmuş oldu. Tüm sektörlerde üretim durma noktasına geldi. Buna rağmen gazeteler yaşamda kalmaya çalışıyor. Demek ki, yurttaşların bir çay parası karşılığınsa satılan gazeteleri alıp okuması gerekiyor. Özellikle, şehir gazeteleri yaşamalıdır. Eğer, 2 Eylül olmasa, doğru ve tarafsız haberlere nasıl ulaşırız? 1961 Abdi İpekçi gazeteciliğin geri geldiği koşullarda 10 Ocak’ları tekrar coşkulu ile kutlamak istiyoruz. Halkımızı bilgilendirmeye ve umudumuzu kaybetmeden mücadeleye devam edeceğiz.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!