Türkiye’de gündem bitmiyor. Dünya insanları ve hepimiz korona virüs ile mücadele ediyoruz. Önceki gün İzmir de deprem olduğu sırada evden dışarı çıkıyordum. Tam kapıda telefonum çaldı. ADD başkanı Azmi Kerman arıyordu.
Kerman az önceki depremin Eskişehir’de veya çevremizdeki illerde olduğunu zannederek, merkez üssünü soruyordu. Ancak, ben depremi hissetmemiştim. Hemen depremin İzmir olduğunu anladık. Derken telefonumuz çalmaya devam etti, Eskişehir’de depremi hisseden arkadaşlar arıyordu. İzmir’de meydana gelen deprem Eskişehir’de de heyecan ve korku yarattı.
İzmir depreminin büyük çaplı hasara yol açtığı anlaşılınca, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesi, Eskişehir 112 ve Eskişehir UMKE ekibi başta olmak üzere, arama kurtarma ekiplerimiz hızlı bir şekilde İzmir’e hareket etti. Eskişehir Teknik Üniversitemizde İzmir depremindeki arama ve kurtarma çalışmalarına destek vermek üzere üniversitenin Hasan Polatkan Hava Limanı Kurtarma ve Yangınla Mücadele Birimi İzmir’e gitti.
Eskişehir’den giden tüm ekipler, hasarın çok olduğu Bayraklı da biz bu yazıları yazarken çalışıyorlardı.
ESKİŞEHİR’İ ZİYARETE GELEN KADININ SÖYLEDİKLERİ
Deprem ülkemizin gerçeğidir. Ülkemizin neredeyse tamamının deprem bölgesi olduğu biliniyor. Şehrimizde de diri ve deprem üreten faylar var. Bunun dışında ülkenin büyük fayı komşu illerimizden geçiyor. Gölcük depreminde bu gerçeği gördük. İzmir depremi bana bir kez daha o geceyi yaşattı. Yıkılan Tarhan apartmanı 33 kişinin Eskişehir’de hayatını kaybetmesine neden oldu. Gölcük depreminden 20 dakika sonra Tarhan apartmanının önündeydim. Bir hafta apartmanın enkazının başından ayrılmadık. Dünde İzmir’de aynı durum vardı. Enkazdan sağ çıkanlar alkışlandı. Hikâyeleri televizyonlardan Türkiye’ye duyuruldu. Aynı durumu Eskişehirli gazeteciler olarak, Gölcük depreminde yaşamıştık.
İzmirli Ece Ayaz Kanat, 11 yaşındaki kardeşi ile birlikte geçen yıl turlarla Eskişehir’i gezmeye gelmiş. Depremden sonra Ece Hanım, kendisinin sosyal medya hesaplarından şunu yazdı:” Geçen sene katıldığımız Sazova bilim deney merkezindeki ‘deprem simülasyonu’ sayesinde 11 yaşındaki kardeşim evde tek başına hayat üçgeni kurarak, depremi atlattı.Böyle güzel bir bilince sebep olduğunuz için teşekkür ederiz”. Ece Hanım, Eskişehir’e ve Eskişehir Büyükşehir Belediyesine teşekkür ediyor. Eskişehirli olarak hepimizin pay sahibi olduğu bir durum dün beni en mutlu eden haber oldu.
BİZ DÜNYAYI BU HALE GETİRDİK
Dünyayı bu hale biz getirdik derken, tabii ki, kapitalizm getirdi. Küresel salgında kapitalizmin aşırı kar hırsından kaynaklanıyor. Dünyada buzullar eriyor. Okyanuslar yükseliyor. İklim değişikliği insanlar eli ile yaşlı dünyamıza dayatılıyor. Dünya şirketleri aşırı kar hırsı dünyanın damını bile deldi. Küresel salgın nedeniyle dünyada sanayi üretimi yavaşlayınca, dünya damını kendi kendine onarmaya başladı.
Demek ki, biz dünyayı, dünyanın doğasını kendi kendine bıraksak, bir şey olmayacak. İnsanın, aşırı tüketimi ve doğayı bilinçsiz kullanımı kötülükleri de ortaya çıkarıyor. İnsanlar bu çağda yüksek refahlara alıştılar vazgeçemiyorlar. Dünyada doğal kaynaklarda tepkilerini gösteriyor. İnsanlık her türlü birikime ve teknolojiye sahip bir ortamda, İzmir örneğinde görüldüğü gibi üflesen yıkılacak binalarda yapabiliyor. Büyük kentlerde ve Eskişehir’de kentsel dönüşümün bilinçli olarak yapılması gerektiği ortaya çıkıyor. Nasıl olacak orasını elbette ben bilemem.
![]() |
Kovid-19 da çember hepimiz için daralıyor. Günyüzü ve Tepebaşı ilçelerimiz sınırları içinde eski iki beldemizde karantina ilan edildi. Karantina bugün iki büyük mahallede ister istemez hayatı olumsuz etkileyecek. İki mahallede de büyük ölçekte hayvancılık yapılıyor. Demek ki, maske, mesafe ve temizlik kuralarına uymaya büyük dikkat etmeliyiz. Yoksa, hepimiz için çember daraldı.
![]() |
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!