1853 yılından bu yana çalışıyorlar

Eskişehir Muhacir Dernekleri Federasyonu, bünyesinde tam 13 tane dernek var. Bulgaristan’dan gelenlerin torunları atalarının hatıraları canlı tutmak ve balkanların eski bir Türk yurdu olduğunu hatırlatmak ve yaşatmak için bu dernekleri kurdular.
Geçtiğimiz akşam Çamlıca mahallesinde Muhacir Dernekleri Federasyonuna bağlı İncesulular Derneği, kendisi dâhil 13 derneğin yöneticilerini bir araya getirdi. İncesulular Derneği Başkanı Şaban Erdoğan’ın babası ve annesi Bulgaristan göçmenidir. Erdoğan’ın Çamlıca mahallesindeki bahçesinde açık havada yapılan toplantıda, federasyon ve derneklerin çalışmaları değerlendirildi.

GÖÇMENLERİN ESKİŞEHİR’E KATKISI
1853-56 yıllarında itibaren Eskişehir önce Kırım’dan daha sonrada balkanlardan yapılan göçler ile bir göçmen şehri oldu. 1877-78 Osmanlı-Rus savaşı yıllarında Tuna kıyısındaki topraklardan özellikle bugün Bulgaristan’dan büyük bir kitler Eskişehir civarına yerleşti. Bizim ailede bu tarihte Bilecik Pazaryerine geliyor. Savaş bittikten sonra aile tekrar Tuna boylarına geri dönüyor. En son olarak Balkan savaşlarında geri dönen aile 1951 de bu kez Sivrihisar’a gelerek yerleşirler. Çeşitli tarihlerde Kırım’dan göç edenlere ‘Tatar’, Bulgaristan’dan göç edenlere ise göçmen sıfatı verildi.
Bulgaristan’dan gelen göçmenler ile Kırım’dan gelen göçmenler ilk önce Eskişehir’de kiremit sanayini kurarak Türkiye’de kiremit kullanımını yaygınlaştırdılar. Yine hem Kırım’dan hem de Bulgaristan’dan gelenler Eskişehir’de un sanayisini geliştirdi. Tarih içinde Eskişehir’de daha önce var olmayan bir sobacılık sanayinin ve çok özgün bir ürün olarak kuzine ve kovalı soba Eskişehir’de üretildi. Eskişehir’den Türkiye’ye yayıldı. Eskişehir’ e yerleşen göçmenler sanayi ve eğitimin gelişmesine katkı verdi.
Bulgaristan ve Kırım’dan gelenlerin dışında eski Yugoslavya’nın Kosova ve Makedonya gibi bölgelerinden gelenler ise yerleştirdikleri Eskişehir’de kuruyemişçilik ile pastacılık gibi sektörlerin gelişimine katkı verdiler. Hizmet sektörü diye adlandırılan sektör onların sayesinde gelişti.

SADECE ESKİŞEHİR Mİ?
Atatürk’ün yakın arkadaşı, Attaürk’ün Osmanlı paşası olarak Bulgaristan’da görevli olduğu sırasında Şakir Zümre’de Bulgaristan meclisinde Varna milletvekiliydi. Cumhuriyetin ilanından sonra Türkiye’ye gelerek ilk savunma sanayisini kurdu. Yurtdışına askeri malzemeleri satan ilk Türk sanayicidir. Atatürk’ün kaybından sonra ise Şakir Zümre’yi batılıların baskısı ile sedece soba üreten sanayici haline getirdik.

MAHALLE OLUŞTU
1020 ve 1930’lu yıllarda sonrasında en son olarak 1989 göçü Eskişehir’de Odunpazarı ilçemiz sınırları içinde Çankaya mahallesinin oluşmasına neden oldu. Çankaya Mahallesi dışında büyük mahallerinin nüfusları da göçmenlerin torunlarından oluşuyor. İlk önce bir televizyon dizinden esinlenerek Şahintepe’si adı verilen bugünkü Çankaya Mahallesi birkaç ilden daha büyük nüfusu sahip mahalle haline geldi. Bugün deprem bölgesi olan şehrimizin zemini en sağlam mahallesi bana göre Çankaya Mahallesidir.
Ayrıca şehrimizde toplam dernek sayısı bini çoktan geçti. İncesulular da bu derneklerden biridir. Hemşerilerine ve üyelerine hizmete devam ediyor. Dernek başkanı Şaban Erdoğan, davete katılan herkese teşekkür ederek,” Hep birlikte güzel bir istişarelerde bulunduk. Bu güzelliklerin muhacir dernekleri federasyonu çatısı altında yaptık. Birlikten güç doğar anlayışıyla hareket ederek devam etmesini diliyorum. Birliğimiz ve beraberliğimiz daim olsun” dedi.

***

Masraflar üretimden çıkıyor

Eskişehir’de Büyükşehir ve ilçe belediyelerin tarlalarında ekilen ürünler, hasat edilmeye başlanıldı. Üretilen ve hasadı yapılan ürünler satılarak belediyenin kasasına gelir olarak kaydediliyor. Mihalıççık belediyesi de tarlalarında bu yıl hububatın yanı sıra, soğan üretimi de yapıldı. Mihalıççık Belediye Başkanı Haydar Çorum, belediyenin tarlalarda üretilen soğanları bizzat tarlalara giderek inceledi. Bereketi yerinde tespit etti. Çorum tarlalarda üretilen hububat ve soğanların ilçenin gelişmesine parasal kaynak olarak geri döndüğünün altını çiziyor.