İnternet medyasının hızlı olduğu söylenir, durduğu da görülür. Kırmızı Toprak Mahallesindeki Aile Sağlığı Merkezinde biri kadın iki doktorun saldırıya uğradığı haberini ilk önce basılı yanı kâğıt gazetemiz 2 Eylül verdi. Daha sonra gazetemizde çıkan haber internet sitemizden Türkiye’ye yayıldı. Günümüzde hiçbir şey gizli kalmaz. Meydana gelen herhangi bir olay mutlaka duyulur. Aylar sonrada olsa mutlaka olay bir gün duyulur ve gün ışığına çıkar.
Gazetecinin birinci görevi haberi rakiplerinden önce duyurmaktır. Kırmızı Toprak Aile Sağlığı Merkezinde meydana gelen olayı da tüm detayları ile 2 Eylül Gazetesi ve haber sitesi neredeyse, rakiplerine fark atarak, bir gün önceden duyurdu. Ertesi günü ajanslar ve internet siteleri haberi yakalamak için uğraştı.
Kısacası 2 Eylül Gazetesi ve internet sitesini takip edenler, olayları, şehirde yaşananları bir gün önceden öğreniyor. Mesela, bayramda diğer gazeteler gibi çıkmadık. Çıktığımız gün ise taptaze bir gazete ile çıktık. Bazı gazeteler ise tiraj kaygısı ile bayram günü yaşanmış, eski haberleri manşetlerine koydular. Biz ise o haberleri basılı gazetemizin çıkmadığı günlerde internet sitemizde değerlendirmiştir. Kırmızı Toprak Mahallesindeki Aile Hekimliğinde iki doktorun yaşadıkları daha çok konuşulacağa benziyor. Birde Adli Tatil bitiminde olayın mahkeme safhaları başlayacak. Ne diyelim, bir daha inşallah böyle bir olay yaşamayız.
![]() |
Üç üniversitemizin ortak etkinlikleri, Türkiye'deki üniversite öğrencilerini Eskişehir’deki üniversitelere davet etmeleri alkışlanacak bir olaydır. Rektörlerimizi kutluyoruz. Üniversitelerimizi yönetenleri kutluyoruz. Eskişehir’de adım attığı radyoculuğu geliştirerek ünlü olan Şovmen Beyazıt Öztürk, Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi mezunudur. Meslek hayatına Eskişehir’de başlamasının hiçbir zaman unutmadı. Her zaman kendisini yetiştiren Eskişehir’e borçlu olduğunu düşünen Beyazıt Öztürk, ESTÜ’nün teklifi üzerine ‘Hedefim Üniversite, Tercihim Eskişehir’ etkinliğine katıldı.
Mavi yolculuk yaparken, tatilini yarıda keserek, video çekimi için karaya çıkan Beyazıt Öztürk, video da içten gelen düşüncelerini şu şekilde açıkladı:” Bir Eskişehirli olarak, Eskişehir’de okumuş birisi olarak, Eskişehir’de oturmuş birisi olarak, Eskişehir’de radyoya, meslek hayatıma başlamış birisi olarak, üniversiteyi bitirmiş biri olarak bugün bir kere daha nerede okursun diye tercih etmiş olsam kesinlikle yine Eskişehir'de okurdum. Çünkü esnafıyla, halkıyla, hoşgörüsüyle, caddeleriyle, sokaklarıyla, ev sahipleriyle, öğretmenleriyle, her şeyiyle gerçekten harika bir şehirdir”.
Öztürk, kendisini emekliye ayırdığında yıllar sonra belki de bizimle yaşamaya başlayacak. Sokaklarda ve caddelerde onunla karşılaştığımızda selamlaşacağız.
![]() |
İlk önce kendisini Sivrihisar kaymakamı olarak tanıdık. Dr. Erdinç Yılmaz görev yaptığı süre içinde Sivrihisarlıların gönlünde taht kurdu. Yılmaz da her zaman kendisini Nasreddin Hoca’nın torunu gibi gördü. Sivrihisarlılar Yılmaz’ın Tepebaşı Kaymakamlığına getirilmesini de sevinçle karşıladılar. Yılmaz hem Tepebaşı Kaymakamı hem de vali yardımcısı olarak görev yaptı. Vali yardımcısı olarak da Sivrihisar kendisine bağlıydı. O Tepebaşı Kaymakamı olarak görev yaparken, 100 yılda bir yaşanabilen olay Küresel Salgın görüldü. Küresel salgında çok çalışması nedeniyle virüsü kaptı. Korona virüsü kısa sürede yenen Kaymakam Dr. Erdinç Yılmaz olarak onu tüm Türkiye sevdi. O da Eskişehir’e gönül borcunu ödemek için daha fazla çalışmaya gayret etti.
Perşembe’nin gelişi, Çarşamba’dan bellidir, diye bir söz vardır. O gün geldi ve kendisinin Osmaniye Valisi olduğunu öğrendik. O zaman buldukça mutlaka Eskişehir’deki dostlarını, mesai arkadaşlarını ziyarete geliyor. En son ziyaretini de yeni valimiz Erol Ayyıldız’a yaptı. O hangi makama gelirse gelsin, her zaman kendisini bir Eskişehirli gibi görecektir.
![]() |
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!