Döviz fiyatlarında bugüne kadar görülmemiş artış, doğal olarak toplumun gündem maddesi oldu. Herkes ekonomist kesildi. Dövizdeki artış gelişi güzel tartışılıyor. İktidara karşı olanlar, neredeyse döviz yükselişini sevinçle karşıladılar. Seçim geride kalmıştır. Beğenilmeyen siyasetleri eleştirmek başka bir şeydir. Döviz aratışına sevinmek veya olayları gelişi güzel yorumlamak başka şeydir. Doğru tahlil yapmak ve çözüm önerileri getirmek gerekir.
Ortaya çıkan dövizdeki yükseliş ve enflasyon ile işsizliğe nasıl çözüm bulmak gerekiyor? Almanya bile yönünü batıya Avrasya’ya doğru dönerken, bizim nasıl bir yol izlememiz gerekiyor. 1980’li yıllarda ülkemizde Özal ile başlayan neoliberal sistem bugün artık yürütülemez hale geldi. Artık, bu sistemden vazgeçmek gerekiyor. Hayat bunu bize dayatıyor. Batı sistemi çökerken, Avrasya’dan yeni bir güneş yükseliyor. Yaşadığımız ekonomik krizle ilgili gelişi güzel sosyal medyada yorumlar yapanlar, ilk önce dünyanın tahlilini yapmalıdırlar.
DÖVİZ ÇIKIŞI TETİKLENİYOR
Bugün ülkemiz ciddi bir kıskaçla karşı karşıya bulunuyor. Gelmiş geçmiş bütün hükümetler, özelleştirmelerle ekonomik sistemimizi aşındırdı. Her yapılan yanlışlar ekonomimizi uluslararası operasyonlara açık hale getirdi. Bugün hükümeti sosyal medyadaki hesaplardan eleştirenler, tuttukları hükümetler döneminde yapılan özelleştirmelere seslerini çıkarmamışlardı. Bugün yıllar içinde yapılan hatalara, ABD’nin kontrol ettiği uluslararası mafyalaşmış finans kuruluşları eklenmiştir. Türkiye her alanda sıkıştırılmaya çalışılıyor. Döviz çıkışı tetikleniyor. Bu da döviz kurlarını zıplatıyor.
Son aylarda yaşadıklarımız geçmişte yapılan hataların sonucu olarak karşımıza çıkıyor. Amerika, Türkiye’yi kontrol altına almak için çemberi daraltıyor.
ABD Türkiye’yi köşeye sıkıştırmak için, F-35’leri vermemekle tehdit ediyor.
Türk bankalarına sopa gösteriyor. İran’a yaptırımlara uymaya zorluyor.
Rusya, İran işbirliğinden koparmaya çalışıyor.2001 krizini 1 milyar dolarla mal olmuştu. Şimdi de benzer taktiği devreye soktular.
DEVLETÇİLİK ÖNEM TAŞIYOR
Bugün özel sektörde, ekonomik çözümlerin adresi olarak devleti görüyor. Yani, neoliberalların kötülediği devletçilik bugün sadece Türkiye’de değil, tüm dünyada ön plana çıkıyor. Küresel sorunlar sadece devletçilik ve özel teşebbüsün ortaklığı, işbirliği ile çözülebilir. Batıya ve ABD’ye teslim olmamak için, başta Rusya, İran, Suriye gibi komşularımız olmak üzere Avrasya ülkeleri ile işbirliğine gitmeliyiz. Rusya, Çin ve İran ile alış-verişlerde milli paraları kullanmalıyız. İran’dan doğalgazı ve petrolü Türk lirası ile alabiliriz. Avrasya milli paralar ile alış-veriş konusunda hazır olduğunu mesajlarını Türkiye’ye veriyor.
FABRİKALAR KALEDİR
Her şeyi üretim odaklı düşünmeliyiz. Yeni yatırımlar yapılmalıdır. Her fabrika ülkemize eklenecek bir kaledir. Kısacası, Atlantik sistemi içinde bir çözüm bulmamız artık mümkün görülmüyor. Bazıları papazı verelim, istenileni yapalım diyor. Kesin olan bir şey vardır O da, Amerika'nın Türkiye'yi kurtarması mümkün değildir.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!