Odunpazarı Belediyesi’nin son meclis toplantısında AK Partili meclis üyeleri doğal olarak, DP’li Özcan’ın belediyenin özel kalemi ile ilgili iddiaları başkan Kurt’a sordular. Başkan Kurt, iddialara gerçekçi cevaplar vereceği, belge göstererek olayı yalanlayacağı yerde, belgelerde eksiklikler üzerinde durdu. Polemikleri seven Kurt, CHP’nin son il danışma kurulu toplantısında HDP’nin kendilerinin doğal ittifakı olduğunu söylemişti. Her gün topu taca atan Kurt, yeni dönemde de kendisini belediye başkanı seçtirmeye çalışıyor. Son meclis toplantısında Kurt’u dinlerken, aklıma nedense Joseph Goebbels geldi.
DP’li Özcan’ın Kazım Kurt’un en yakın yardımcısını terör örgütü ile bağlantılı olduğunu iddia etmesi ve çeşitli mahkeme kararları göstermesi, Eskişehir gündemini işgal etmeye devam ediyor. Böyle iddialar olunca, AK Partili meclis üyeleri de Kazım Kurt’un bulunduğu ilk meclis toplantısında, iddiayı gündeme getirdiler. Kazım Kurt’un Ankara’daki mahkeme belgelerini incelediğini belirtmesi üzerine AK Partili üyeler konuyu merak ettikleri için belgeyi görmek istediklerini söylediler.
OLAY KİMİN SORUNUDUR?
Kurt, AK Partililerin belgeyi paylaşmalarını istemesine sinirlenerek, “Benim derdim değil. Gidin bulun” dedi. Özcan’ın iddia ettiği gibi bir belge yoksa Özcan’ı ezmek ve rezil etmek için belgenin sahte olduğunu ispatlamak, doğru belgeyi meclis üyeleri basın mensuplarına dağıtmakla olur. Özel kalem müdürünün suçlanan belgesi sahte ise, belgenin gerçeği ibret olsun diye dağıtır. Kurt mecliste diyor ki, “Benim sorunum değil”. Peki, kimin sorununu aylardır tartışıyoruz. Suçlanan belediye kendini aklayacaksa, belgeyi ortaya koyarak, suçlamalara nokta koyar.
Kurt, her sıkıştığında, siyaset geliştiremediğinde yaptığını bu mecliste de yaptı. Polemikle işi idareye çalıştı. Hâlbuki kendisi bir toplantıda Afrin’e TSK hareket yapmasın konuşması da yapmıştı. O dönemde de Amerika’nın yanında saf tutmuştu. Daha sonra böyle bir şey olmadığını söylemişti. Görüntülü kasetortaya çıktığında da hür iradesini açıkladığını söylemişti. O dönemde Türk Silahlı Kuvvetlerin Afrin harekâtına Amerika da sert tepki gösteriyor. Amerika, bölücü terör örgütü YPG’nin kendi kara güçleri olduğunu söylüyordu. Kılıçdaroğlu’da Türkiye’deki terör örgütünün uzantısı olduğu açıkça belli olan YPG’nin özgürlük savaşçıları olduğunu çok seyredilen bir televizyon kanalında lafın arasına sıkıştırmıştı. Müdürü de o zamanlar rojava edebiyatı yapıyordu. Bunların solculukla bir ilgisi yok. Amerika’nın askeri olmayı kabullenmişler. Kurt da, CHP’nin son danışma meclisi toplantısında HDP’nin doğal müttefikleri olduğunu ilan etti. Aklıma birden, insanları yalana inandırmanın sırrının, her gün, aynı gerçek olmayan olayları tekrarlamaktan geçtiğini söyleyen Almanların Josph Goebbels’i geldi. Yapacak bir şey yok. Tarihte Amerika’ya karşı mücadele ederken, hayatlarını kaybeden solcu ve devrimcilerin kemiklerini sızlatıyorlar.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!