Geçtiğimiz günlerde bu köşeden yeni rektörün ismini vermeden tarifini yaptım. Tarif çok ilgi gördü. Çok sayıda akademisyen arkadaşım arayarak, isim sordu. Bazı sendikacılar aradı. Beni en çok bir bayan kuaförü ile olaylarla ilgisi olmayan birkaç kişinin araması şaşırttı. Bayan kuaförünün akademisyen müşterileri varmış? Akademisyen hocalar kuaföre benle ilgili olarak “Aran iyi se soruver” demişler. O da soruverdi. Müşteri kaçmasın diye tüyo verdim.
Sonra kendi kendime düşündüm. Açıköğretim Fakültesi ile birlikte en az 100 bin nüfusa sahip Anadolu Üniversitesinin şehre katkıları çok büyüktür. Yaz tatilinde lokantalar, kafeterya sahipleri ya da evlerini kiraya verenler yeni öğretim yılının açılmasını iple çekerler. İki üniversitemiz daha var. Ancak, Anadolu Üniversitesinin ilk üniversitemiz olması bünyesinden 4-5 üniversite çıkması olağanüstü güzellikte bir durumdur.
İKİ AYNI İSİMLİ ADAY VAR
yaptığım rektör tarifimin arkasında duruyorum. Ankara’da ikamet eden bu hocamızın arkasında güçlü bir destek var. Ancak, bu hocamla aynı ismi taşıyan ve İstanbul’da yaşayan bir başka hocamız da, son anda yarışa dahil oldu. Bu hocamızın da destekçisi yabana atılacak gibi değil. İki aynı isimli hocadan biri geliyor. Ama hocalar son yarışta aynı ismi taşıdıkları için karışabilirler mi? Ben ihtimal vermiyorum. İhtimallerin her zaman mümkün olduğunu da unutmamak gerekiyor. Anadolu Üniversitesi akademisyenleri nefeslerini tutmuş bekliyorlar. Az sabır diyorum.
YAPANLARIN YANINA KAR KALMASIN
Prof. Dr. Naci Gündoğan’ın Rektör olduğu dönemde yapıldı katlı otopark var. Hatta bir gazeteci bunu Büyükşehir Belediyesine örnek olarak defalarca yazmıştı. Şimdi o gazeteci bu yazdıkları için ne düşünüyordur. Katlı otopark şimdi, katsız kullanılıyor. Üst katlara araç alınamıyor. Alındı araçlar hurdaya çıktı. Peki, bu otopark için verilen o kadar para ne olacak.
Prof. Dr. Şafak Ertan Çomaklı zamanında Yunus Emre Kampüsü kameralarla donatıldı. Ses bile kaydedebiliyor. Kapılara bariyer yapıldı. Tüm sistem değişti. Davut Aydın’ın Rektör olduğu zaman giriş kapılarına yapılan turnikeler söküldü ve Çomaklı zamanında yenileri takıldı. Eskiler hiç kullanılmadan neden söküldü? Hiç soran olmadı. Verilen o kadar para ne olacak.
Prof. Dr. Naci Gündoğan ve Prof. Dr. Şafak Ertan Çomaklı zamanında Borabey Göleti’ne çivi çakılmadı, kapısından geçilmedi. Prof. Dr. Engin Ataç zamanında yapılan müthiş tesis virane oldu. Zaman zaman bizlerde tesisi görmeye gidiyorduk. Kıraç araziler vaha haline gelmişti. Öğrenciler su sporları yapıyordu. Anadolu Üniversitesi şimdi bu tesisle ilgileniyor mu? Yok ilgilenmiyor. ESTÜ’ye devretti. ESTÜ’nün zaten parası yok. Nasıl bakım yapacak o tesislere. ESTÜ’ye de katkıları arttırmak gerekiyor. Gerçekten ESTÜ’nün çalışkan bir akademisyen kadrosunun olduğunu düşünüyorum.
![]() |
![]() |
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!