CHP Tepebaşı İlçe Kongresinde konuşan başkan Ahmet Ataç’ın, ‘tarafsız olmamakla suçladığı’ CHP il başkanı Sinan Özkar’ın önceki gün aday olacağını açıklayacağını zannetmiştim. Ancak o önceki gün düzenlediği basın toplantısında şehrin klanının sevdiği şeyleri söyleyerek, henüz ısınma turlarında olduğunu gösterdi.
Özkar, geçtiğimiz hafta CHP ilçe başkanlarını tek tek arayarak, il başkanlığı adaylığına destek aradı. Ancak, Odunpazarı dışındaki ilçe başkanları Özkar’a destek vermedi. Şimdi, saha kenarında klanın sevdiği telden konuşarak ısınma turlarında başlayan Sinan Özkar, önümüzdeki günlerde de il başkanlığı adaylığını açıklayacak. Şehrimiz gazetelerinde köşe yazısı yazan meslektaşlarımız Özkar’ın kesin olarak il başkanlığını kazanacağına inanıyor. Çünkü Özkar’a Odunpazarı İlçesinin il kongre delegelerinden blok oy geleceğine inanıyorlar.
Kazım Kurt ve Odunpazarı ekibi, eş, dost, kayınvalide, kayınbiraderleri kısacası tüm hısımları devreye sokarak, bir ilke imza attıkları gibi, il delegelerinde çoğunluğu ele geçirdiklerine inanıyorlar. Yarattıkları algı, gazetecileri bile etkiliyor. Her şeye rağmen delegeler, Sinan Özkar dışında bir seçenek ortaya çıkarılmasını istiyor. Yani, Özkar’ı destekleyen Kurt ve ekibi zorlanıyor. Benim hesaplarıma göre yapılan tüm çalışmaya hısımlara rağmen, arada sadece 13 delege var. 13 delege, çıkacak diğer adaya oy verirse, Özkar seçimi kaybeder. Ayrıca, Özkar’ın karşısına aday olarak İlker Özokçu çıkacak gibi duruyor. Yine de bir netlik yok.
Her idam insanlık suçudur ama bazı idamlar birkaç kez insanlık suçudur.Bu ülkede askeri darbe dönemlerinde, yargılamadan, suçsuz ve hukuksuz olarak çok sayıda insanın hayatına son verdiler. Bugün ne zaman Erdal Eren’in adı geçse içim burkulur. 12 Eylül Darbesinin alelacele idam sehpasına çıkardığı Erdal Eren'in idamı işte böyle bir idamdır.13 Aralık 1980 günü çıkardılar idam sehpasına ve o an itibariyle henüz 17'sinde bir çocuktu. Yani, Erdal Eren darbecilerin yasalarına göre bile idam edilmesi imkânsız olan bir yaştaydı. O kadar açıktı ki bu durum, kemik testi yapılması talep edildiği halde reddedilmişti. Darbeciler, 17 yaşında bir çocuğu öldürmeyi akıllarına koymuşlardı. Olaylardan herkesin çıkaracağı bir ders mutlaka vardır.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!