Zeytin Dalı Harekâtında ülkemizin ve çocuklarımızın geleceği için şehit olan 46 askerimizden en büyük rütbelisi Eskişehirli Binbaşı 43 yaşındaki Mithat Dunca idi. Mithat komutan yarın 44 yaşına girecekti. Bazı okurlarımızda sordu. Şehit komutan Mithat Dunca için kimisi binbaşı dedi. Kimisi ise yarbay diye yazdı. Aslında ikisi de doğrudur. Yarbay rütbesini alan Mithat Dunca, ülkemizin ve çocuklarımızın geleceği için mücadele ederken, rütbesini takamadı. Yarbaydı. Ama Binbaşı rütbesini takıyordu. Arkadaşlarının ve Anadolu Ajansının ordumuz Mithat Dunca komutasında Arfin’e doğru ilerlerken, çektikleri görüntüler geride anı olarak kaldı. Şehit Dunca’nın memleketi Eskişehir’deki cenazesine çok sayıda silah arkadaşı da geldi. Yüksek rütbeli silah arkadaşlarının kimisi gazi olmuştu. Tekerlekli sandalyede ya da koltuk değnekleri ile yürüyorlardı. Belki bıraksanız bu halleri ile yine de vatan savunmasına katılırlardı. Arkadaşları cep telefonlarından onun Afrin’e doğru giderken, çekilmiş görüntülerini eşi ve kızı ile paylaştı. Eşinin ve kızının yüzlerinde haklı bir gurur vardı. Elbette, en başta şehidimiz ile onlar gurur duyacaklar. Acıları büyük. Cenazede acılarını da yüreklerine gömdüler. Şehidi son yolculuğuna uğurlarken, ailesi dimdik ayaktaydı.
Şehidin yakın gazi olan silah arkadaşı Abdullah Ağar anlattı. Ağar şunları söyledi: “Binbaşı Mithat Dunca, astsubaylıktan gelmedir. Onca zorluğun yokluğun içinde çalışmış çabalamış, önce subay, sonra da Özel Kuvvetlerde tim komutanı oldu. Ömrünü dağlarda çöllerde geçirdi. Yıllarca Özel kuvvetlerde, sonra Eğirdir de Komando Tugayında görev yaptı. Başarılı askerler yetiştirdi. Çıkmadığı dağ, inmediği vadi, terörün yuvalandığı yuvalanabileceği girmediği yatak, çatak, batak kalmadı. Ve en son Siirt komando tugayının taburunda harekât subaylığı yapıyordu. Kalleşin attığı bir güdümlü tanksavar roketi iki komutanı yaraladı. Biri Mithat, bir diğeri Mithat'ı tabur komutanı. İkisini beraber taşıdılar hastaneye. Mithat'ı doktorlar uyutmak zorunda kaldı. O şehit düştü. Tabur komutanının ise kulağında bir yırtık vardı, başında da saplanmış bir şarapnel. Ve Afrin'de komutansız, Mithatsız bir tabur. Başındaki şarapnelle, kulağındaki yırtıkla çıkıp gitti hastaneden. Afrin olur muydu onsuz? Suriye'ye, taburunun başına, Afrin'i almaya gidenken diyordu ki o taburun komutanı; "Mithat'ın intikamını alacağım!"İşte sizlerin 18 Mart'ta, şanlı Türk bayrağını, yürekten ve gırtlaktan bir Komando andıyla, Afrin Meydanına dikerken, gördüğünüz otabur, Mithat Dunca’nın görev yaptığı taburdur”. Şehidin üç kardeşinde biride Deniz Kuvvetlerinde subay olarak görev yapıyor.
Sonuç olarak bu ülke, Türk Milleti ne kahramanlar yetiştiriyor. Farkına varamıyoruz. Şehit Binbaşı Mithat Dunca’nın, cenaze törenine katılan silah arkadaşları, sessiz ve sakin olarak arkadaşlarına son görevleri yerine getirdiler. Hiç abartılı halleri yoktu. Bu nedenle, cenaze töreninde şehit Binbaşı Dunca’ya son görevlerini yerine getirmeye çalışan Eskişehirliler onların farkına bile varmadı. Bu komutanları, bu vatan evlatlarını bir de, terörle mücadelede, yurt savunmasında, ülke için verdikleri mücadelenin içinde görmek gerekiyor. Allah, onların yardımcısı olsun. Onlara güç ve kuvvet versin. Türk Milletinin tüm fertleri onların arkasındadır.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!