İstanbul’da açılan ve dünyanın en büyük teknoloji fuarı olarak kabul edilen TEKNOFEST büyük ilgi gördü. Yüz binlerce insan akın akın festivale gitti. Benim gibi gitmeyenler ise, festivali yakından takip etmeye çalıştı. Eskişehir Teknik Üniversitesi ise SİHA’sı ile festivalde göz doldurdu. Atatürk’ün yüzyıl önce Eskişehir’de söylediği ‘İstikbal göklerdedir’ sözü yaşamın her alanında kendisini gösteriyor. Geriye bakmamak gerekir. Elbette, Atatürk döneminde başlayan uçak üretimi devam etseydi, bugün havacılıkta farklı bir noktada olurduk. Ancak, Uçak fabrikamızı niye kapattık veya keşke Devrim otomobili üretimine devam etseydi gibi dövünmeler bizi bir yere getirmez. Önümüze bakacağız. Ülke olarak ve kişisel olarak elbette hatalarımızdan dersler çıkarmak zorundayız.
F-16’YA GEREK YOK
TEKNOFEST’de, Milli Savunma Sanayinin yanında uçan arabalar, robotlar ve insanlık yararına geliştirilen teknolojiler de göz doldurdu. Festivali ziyaret edenler, uzay ve havacılık alanında gözlem yapma fırsatı da buldu. Son teknoloji ürünü uçakları, helikopterleri yerinde gördüler. Türk pilotlarının yeteneklerine şahit oldular. Geleceğin dünyasında dronlar önemli yer tutacak. Türkiye’nin yaptığı insansız hava araçlarının, dünyada henüz benzerinin olmaması mesela beni heyecanlandırdı. Yerli üretim olan bu SİHA’lar, F-16’ın kullandığı ve attığı bütün silahları kullanabiliyormuş. Dahası dünyada havadan havaya füze atan ilk insansız hava aracı yerli imkânlar kullanılarak üretildi. Demek ki, F- 35’lere gerek yok, zaten Rusların SU modeli savaş uçaklarının daha üstün olduğu ortaya çıktı. Rusya’nın Türkiye’de beraber üretelim teklifi de değerlendirmeye değer olarak görülüyor. Milli Muharip Uçağı, önemli bir yere sahip olacak. Kesintiye uğrayan uçak yapımı da tekrardan başlamış olacak.
DİJİTAL ÇAĞDAN, UZAY ÇAĞINA
İletişim çağı, dijital çağ derken, uzay çağına geldik. Yani, dünyanın tekerleği ileriye doğru gidiyor. Bazıları tekerleği ortaçağa döndürmek istiyor. Ancak, tekerlek ileriye doğru gider. Bu çağda önemli olan emperyalizmi ortadan kaldırmaktır. Emperyalizm deyince de aklıma elbette Amerika geliyor. Eskişehir Teknik Üniversitesi Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi, İnsansız Hava Aracını yıllardır geliştiriyor. Prof. Dr. Hikmet Karakoç Hocam nedeniyle bu çalışmaları yakından takip ediyorum. Dünya çapında önemli ödüller aldılar. Ödüllerinin üstüne festivalde de beşincilik ödülü alarak Eskişehir’e döndüler. Üniversitemizin rektörü Prof. Dr. Tuncay Döğeroğlu, gençlerin milli teknolojiler ile üretmesini ve ürettiklerini geliştirmesini destekliyor. Zaten adı teknik olan bir üniversitenin de yerli üretime destek vermesi gerekiyor. Teknik Üniversitesinin kurulmasının yerinde bir karar olduğu görülüyor. Tuncay Hocam, 10 bin kişinin yaşadığı kampusa tramvay gelmesi gerektiğini de söyledi. Ancak, bugün şehrimizde tramvayın gitmesi gereken yere değil de, gitmemesi gereken yere gittiğini söylemek zorundayım. Bazıları kızacak ama İstanbul’daki bir üniversitenin şehrimizin ulaşımını planlamasının sonuçlarını hep birlikte yaşıyoruz. Tramvay hatları çoğaldığında daha çok yaşayacağız. Belediye meclisinde ulaşım mı? İklim mi? tartışması yapılıyor. Aslında gerek yok. Yıllar sonra ulaşımdaki yanlış planlamalar nedeniyle lastik tekerlekli toplu taşıma araç sayısını artıracağız. Sonuçta, iklim önemli ölçüde etkilenecek.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!