Eskişehir’i tarif ederken, eğitim seviyesi ile sağlık hizmetlerinin yüksekliğinden söz ediyoruz. Ancak, evlerimizdeki evsel atıkları yani çöplerimizi tasnif edemedik. Türkiye’de yetişkin bir birey günde ortalama bir buçuk kilo çöp üretiyor ve bu çöplerin büyük kısmını geri dönüşüm yapabilecek atıklarından oluşuyor. Ancak, ülkemizde bu atıkların ne kadarı geriye dönüşür, burasını bilmiyoruz.
Ülkemizde yapılan bu konudaki çalışmalarda geri dönüşümde değerlendirilebilecek atıkların sadece yüzde 25’i geri dönüşüme gidiyor. Yerel yönetimlerimizde bu işe kafa yoran çok az belediyemiz var. Kaynağında doğru ayrıştırılmamış, toplanma ve taşınma esnasında doğru kriterler uygulanmamış atıklar kendi ürün gruplarında birebir hammadde olarak kullanılamıyorlar, yani geri dönüşüm ve geri kazanım süreçleri sekteye uğruyor. Bir kısmı enerji üretimi için ilgili tesislere yönlendirilirken diğer niteliğini kaybetmiş ambalaj atıkları da istiflenip yok ediliyor.
Dönüştüremediğimiz atıklar, milli servet kaybı yanı sıra, maalesef toprak, su ve hava kirliliğinin hammaddeleri olarak gezegenimizde varlıklarını sürdürüyor. Bu konuda Tepebaşı Belediyesinin almaya hak kazandığı ‘Sıfır atık Belgesi’ önem taşıyor. Önümüzdeki günlerde Tepebaşı Belediyesini diğer ilçe belediyeleri de izleyecektir. Tepebaşı Belediyesi atık toplama işine sabırla yıllar önce başladı. Adım adım ilerledi. Atık pil, bitkisel atık yağ, atık elektrikli ve elektronik eşya, atık ilaç ile büyük hacimli atıkların toplama noktalarına, atık getirme merkezlerine veya çevre lisanslı atık işleme tesislerine belediye tarafından yollanıyor. Tepebaşı bölgesinde 100’ün üzerinde kumbara yerleştirildi. Atıklar bu kumbaralarda toplanıyor.
BİZE DÜŞEN GÖREV
Eskişehirli olarak atık toplama işinde Tepebaşı Belediyemize destek olmalıyız. Bilinçli tüketici olmaya sabah kalktığımızdan itibaren başlamalıyız. Daha az atık ortaya çıkarmaya destek olmalıyız. Plastik çatal, kaşık, tabak gibi malzemeler yerine, cam veya porselen tabaklar ve metal kaşıklar kullanmayı tercih etmeliyiz. Alışverişlerde yanımızdan bez çantanızı eksik etmemeliyiz. Çevre düşmanı naylon ve plastik poşetlerden, çantalardan kurtulmalıyız. Bez çantanızın içine benzer ürünleri tek bir poşet çantayla koyun sonra mutfağınızda onları kiler ve dolabınıza istifleyerek o poşet torbayı hemen geri dönüşüm torbanıza atmalıyız. Mümkünse evimizde ambalajları 4 veya 5 ayrı kategoride tasnif etmeliyiz. Tepebaşı Belediyemizin kumbaralarına atmalıyız.
![]() |
Der Spiegel yeni yılda ilk sayısının kapağında korona virüse karşı aşı geliştiren iki bilim insanına, BioNTech yöneticileri Dr. Özlem Türeci ile Prof. Dr. Uğur Şahin’e yer verdi. Uğur Hoca, dergideki röportajında” Şu an durum tozpembe görünmüyor, başka onay alan aşı olmadığı için açık oluşmaya başladı ve biz kendi aşımızla bu açığı da kapatmak zorundayız’ diyor. Uğur Hoca, Avrupa Birliği’nin tavrını da eleştirerek, “Birçok farklı firmanın yeterli sayıda aşı üreteceğinden yola çıkıldı. Sanırım, ‘yeterince aşı temin ederiz, durum o kadar da kötüye gitmez ve her şey kontrolümüz altında’ gibi bir hava oluştu. Bu beni şaşırttı” diye konuştu. Der Spiegel’in aktardığı bilgilere göre Amerika Birleşik Devletleri (ABD), BioNTech’e henüz geçen temmuz ayında 600 milyon doz aşı siparişinde bulunuyor. AB ise ancak kasım ayında 300 milyonluk bir sipariş veriyor. Şahin, bu durumla ilgili olarak da, ‘Avrupa’da süreç, diğer ülkelerle olduğu kadar seri ve dolaysız işlemedi’ ifadesini kullanıyor.
TÜRK AŞISI OLMAM
Ülkemizde ise Çin aşısına karşı bir propaganda geliştiriliyor. Çin aşısının faz 3 denemeleri devam ediyor. Ancak, bu aşı Temmuz ayından bu yana Çin de kullanılıyor. Çin’de hayatın normale dönmesi bu aşı sayesinde olmuştur. Aşının Sağlık Bakanımız Koca’nın açıkladığı gibi yüzde 90’ın üstünde koruma sağlıyor. Bilimsel olmayan açıklama ve dedikodulara yurttaşlarımız inanmamalıdır. Dün Bulgaristan ile telefon görüşmesi yaptım. Bilindiği gibi Avrupa Birliği iki Türk’ün bulduğu Alman aşısını kullanacak. Türklere mesafeli olan bazı Bulgar yurttaşları Türklerin aşılara çip yerleştirebileceklerini söylüyorlarmış. Her ülkede bilim dışı yaşamaya gayret edenler olduğu görülüyor.
![]() |
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!