Şehrimizin tanınmış işadamlarından, sanata yaptıkları katkılarla bilinen işadamları Ali Eldem ve İbrahim Eldem, Yunus Emre Devlet Hastanesinde ciddi bir tedaviden sonra, taburcu oldular, evlerinde dinleniyorlar. Aramıza dönmek için gün sayıyorlar.
Birkaç gün önce ilk önce hastaneden İbrahim Eldem testleri negatif çıktığı için taburcu olarak evine geldi. Ağabey Ali Eldem’in ise akciğerlerindeki sorun devam ediyordu. Ve birkaç gün daha yoğun bakımda tedavi görmesi gerekiyordu. Yoğun bakımda tedavisi tamamlanan Ali Eldem de önceki gün serviste tedavisini tamamladıktan sonra testi negatife dönüşmüş olarak evine çıktı.
MUTLULUĞUN FOTOĞRAFI
Yunus Emre Devlet Hastanesi Kovid-19 servisinde yüzlerce kişi, doktor, hemşire ve diğer personelin üstün çaba ve gayretleri ile korona virüsü yenerek, tekrardan sağlıklarına kavuştular. Hastane personelinin hatırlayacağı kovid hastaları içinde Eldemler mutlaka yer alacak. İbrahim Eldem’in hastaneden çıkarken, yoğun bakım hemşiresinin yoğun gayretini fotoğraflaması ve bizim o fotoğrafı gazetemizde ve internet sitemizde haber olarak yayınlamamız büyük heyecan yarattı. Başhekim Mustafa Karagülle, İbrahim Eldem’in çektiği fotoğrafı yayınladığımız haberimizi sosyal medyada paylaştı. Gazetemiz ve internet sitemizdeki haberimizi ve başhekimin paylaşımını on binlerce kişi okudu, okudu ve paylaştı.
İbrahim Eldem’in çektiği fotoğraf, Nazım Hikmet’in ressam Abidin Dino’ya “ Mutluluğun resmini yapabilir misin?” çağrısına dönüştü. İbrahim Eldem Bey, ressam olmadığı için mutluluğun fotoğrafını çekebilmişti. Sanatla yakından ilgili olan aile hastaneden taburcu olduktan sonra bana attıkları cep mesajda,” güneşli günler göreceğiz” demişti.
AYNI YATAKTA, SIRA İLE TEDAVİ OLDULAR
İlk önce yoğun bakımda tedaviye İbrahim Eldem alındı. Tomografi de akciğerleri oldukça kötü görünüyordu. Yoğun bakımda zor günler geçirdi. Ama virüsü yeneceğine inanıyordu. İbrahim Eldem yoğun bakımdan çıktı. Aynı yatağa bu kez ağabeyi Ali Eldem yattı. Günler farkı ile yoğun bakımdaki aynı yatak Eldemlerin bir süre sırayla şifa buldukları yatak oldu. Neyse, kötü günler geride kaldı. Biz kendilerini hastanede tedavi alındıklarından itibaren gün gün takip ettik. Bir kez daha kendilerine geçmiş olsun diyoruz. Nerede kalmıştık…
![]() |
CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer’in şehrin değişik köylerinde meyve bahçesinde, patates tarlasında görüyoruz. O tarladan bildiriyor. Bildiriyor da çözülen sorun görmedik. Milletvekili Çakırözer’in bu durumu bazı partililer tarafından ‘Muhabir milletvekili’ sıfatı takılmasına neden oldu. Kırım konusunda Belediye Başkanı Kazım Kurt ile milletvekili Utku Çakırözer aynı çizgiye geldi. Birçok konuda ortak düşünemeyen ikili, Kırım konusunda Amerika’nın tezleri doğrultusunda açıklamalar yaptı. Çakırözer diploması muhabirliği de yapmıştı. Milliyet gazetesinde çalışırken diploması muhabir Çakırözer o dönemde etkilendiği NATO’nun tezlerini savunmaya devam ediyor. Bugün jeopolitiğimiz diyor ki, Amerika Türk Akımını kesmek istiyor. Akdeniz’de Amerika ve Fransa’nın desteği işe kuşatılmak isteniyoruz. Bu nedenle bu olaylara bir cevap olarak Maraş açılıyor.
Ancak, Çakırözer Amerika’nın ve batının açık tehditline rağmen, Rusya ve Çin’i eleştiriyor. Bugün üç ticaret ortağımız var. Birinci Rusya, ikinci Çin, üçüncü ise Almanya’dır. Amerika ile ticaretimiz çok düşük seviyede bulunuyor. Rusya ve Çin uluslararası arenada bizi destekliyor. Çakırözer dün yaptığı açıklamada, Çin’i gelişi güzel suçluyor. Sözüm ona Çin üzerinden hükümeti sıkıştırmak istiyor. Çakırözer, toplama kamplarını nereden biliyor. Dağ-bakır dolaşan milletvekilimiz Çin’e de bir gidiversin. Söylediği yerlerden fotoğraflar çeksin de bizde görelim. Çin yakın bir zamanda Türkiye’den pek çok televizyoncu ve gazeteciyi Uygur bölgesine götürmüştü. Türk televizyoncuları çektiği görüntülerde kamp denilen eğitim merkezlerini tüm dünyaya göstermişlerdi. Çakırözer giden meslektaşları ile görüşebilirdi. Amerika’nın propagandalarına alet olmak ise başka bir şeydir.
![]() |
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!