Tüm dünyada sendikalı işçi sayısı son 30 yılda sürekli düştü. Dünya ile birlikte Türkiye'de sendikalı işçi sayısında büyük düşüş yaşanıyor. Hâlbuki Avrupa da bir zamanlar işe başlayacak işçiye ilk önce sendikaya üye olması gerektiği anlatılırdı. İşe başlamadan sendikalı olmak bir yaşam biçimiydi.
Mesela gazetecilerin sendikası 1952 yılında İstanbul Gazeteciler Sendikası olarak kuruldu. Daha sonraki yıllarda Türkiye Gazeteciler Sendikası adını alırken, Türk-İş’e üye oldu. Ülkemizin en büyük gazetelerinde sendika yok. Eskiden vardı. Erol Simavi Hürriyet'in sahibi olduğu yıllarda sendikanın istediği zammın çok üstünde zam vererek, herkesi şaşırtıldı. Bugün ise Eskişehir’de benimle birlikte sendika üyesi birkaç gazeteci var.
Bunları niye yazıyorum. Önceki gün Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, DİSK üyesi belediye işçilerinin yararlanması için toplu sözleşme imzaladı. Tepebaşı Belediyesinde Bin 470 işçiyi kapsayan sözleşme sayesinde en düşük maaşın 3 bin 425 olduğu açıklandı. Allah bereket versin diyelim ve şunu da ilave edelim.
Eskiden belediye başkanı değişince sendikada değişirdi. Tepebaşı Belediyesinde ister memur sendikası olsun, ister için sendikası olsun. Çalışanlar istedikleri sendikaya gönül rahatlığı ile üye olabiliyorlar. Tepebaşı Belediyesinde memurları değişik değişik sendikalara üyelikleri bulunuyor. İşçilerde DİSK ve Türk-İş arasındaki tercihlerini kendilerince özgürce yapıyorlar. Çeşitli günlerde ise çalışanların izin hakları bulunuyor.
![]() |
Hizmet sektörü, otelcisinden, düğün salonuna ve pastacısına kadar pek çok kişiye iş olanağı sağlar. Turizm sektörü işsize iş umududur. Tüm dünyada hizmet sektörünün önemi büyüktür.
Küresel Salgından en etkilenen sektörde hizmet sektörü oldu. Yaklaşık bir yıldır sektörün iş yerleri kapısına kilit vurdu. Herkes düzelme umudu vardı. Bir ara düzelir gibi oldu. Sonra tekrar işyeri kapandı. Önceki gün sektöre yeni destekler açıklandı. Belediyeler, meslek kuruluşları sektörde çalışanları patronundan işçisine kadar destekleme kararı aldı.
Fotoğrafta da görüldüğü gibi, salgının biteceğini umut etmeyen müzisyenler, müzik aletlerini satışa çıkardılar. İşyerine çağrılan el arabalı bir hurdacı, müzisyenlerden geriye kalan davulları yok parasına toplayarak götürüyor. O da parça parça satacak. Salgın ne zaman bitecek. Henüz bilinmiyor. Haziran Temmuz ayları gösteriliyor. Ancak, kesin bir durum yok. Şu anda herkes aşı beklentisi içinde bulunuyor.
![]() |
Asaf Çiyiltepe öncülüğünde 57 yıl önce kurulan Ankara Sanat Tiyatrosu, bugün sahne arıyor. Aynı sahneyi 50 yıl kullandıktan sonra, sahnesiz kalmak nasıl bir olaydır. Bunu AST’ın sanatçılarına sormak gerekiyor.
Tiyatronun kurucusu Asaf Çiyiltepe Erzurum’a turneye giderken, trafik kazasında hayatını kaybetmiş. Asaf Çiyiltepe’yi tanımadım. Ama, AST’tan yetişen yine trafik kazasında hayatını kaybeden Erkan Yücel ile Asaf Çiyiltepe’nin kardeşi tiyatro sanatçısı Fuat Çiyiltepe ile Mualla Çiyiltepe’yi yakından tanıma fırsatım oldu. 30 yıl belki de daha fazla önce Fuat Çiyiltepe ve Mualla Çiyiltepe ve tiyatronun oyuncuları benim katkı verdiğim organizasyon ile Eskişehir’de çocuk oyunları oynamıştı. Hem de Yunus Emre ilkokulun altındaki salonda çocuk oyunları sahneye konulmuştu. Eskişehir turnesi birkaç gün sürmüştü. Hatta o dönemde oyuncular, diğer illerdeki sahnelere de beni davet ettiler.
AST’dan yetişen ve bir film çekimi sırasında hayatını kaybeden Erkan Yücel 1980 öncesinde ‘Halkın Gücü’, ‘Ana’, Toprak’, ‘Müfettişler Müfettişi’ gibi oyunlarını köylerde traktör römorkunu sahne yaparak onardı. Kazada hayatını kaybetmeseydi, bugün eline su döken olmazdı. Çiyiltepelerin bazıları Kanada’ya yerleşti. Diğerleri de hala tiyatro oyunculuklarını ısrarla sürdürüyor. Eskişehir'de Şehir Tiyatrosunun kurucularından sayılabilecek olan Engin Orbey de, AST’ta yetişmiştir. Eskişehir’de bir sahneye adının verilmesi tesadüf değildir.
AST oyuncularını Bilkent Üniversitesi çağırdı. Ankara başkanı Mansur Yavaş, tiyatronun kiracısı olduğu mal sahibi ile görüşmeler yaptı. Ancak, bir sonuç çıkmadı. En anlamlı çağrıyı ise Büyükşehir Belediyemizin Şehir Tiyatroları yaptı. Şehir Tiyatrolarımızın yöneticileri,” Sahneler oyunlarınıza ve sanatçılarınıza açıktır” dedi. AST Eskişehir’i tercih ederse ya da gelirse, Eskişehir yeni bir turizm hareketi daha kazanır. Ankara ve çevre illerdekiler AST’ın oyunlarını izlemeye gelirler. Hızlı tren ile hızlı gelirler. Bakalım ne olacak?
![]() |
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!