Başka ilde olsa, seçim bitikten sonra, o ilin milletvekilleri, belediye başkanları, partilerin yöneticileri bir araya gelerek o ilin sorunlarını çözemeye çalışırlar. Elbirliği ve işbirliği yaparlar.
Parti ayrımı yapmadan, işler tıkır tıkır yürür. Yerel veya genel iktidarda olanlar sorumluluğu üstlerine alırlar. Konya’da, Kayseri de veya Trabzon da işler böyle yürür. Eskişehir’de ise farklı görüşten siyasilerin işbirliği yapmak için bir araya geldiği uzun yıllardır görülmemiştir.
En son olarak TOKİ’nin Atatürk stadyumunun yerine yapılacak olan Millet Bahçesini tartışma konusu yaptık. Projeyi bilmeyenlerde fikir yürüttü. Bilenlerde bir şeyler söyledi. Hâlbuki dondurulmuş alana yapılacak proje hakkında fikir sahibi olanlar, konuşabilirdi. Eleştiri başka bir şeydir. Suçlamak ise farklıdır. Beğensek de, beğenmesek de TOKİ farklı bir kurumdur.
Biz birimizi kıyasıya eleştirirken, daha doğrusu suçlarken, TOKİ Başkanı Ömer Bulut, bir açıklama yapma gereği duydu. TOKİ birçok şehre Millet Bahçesi yapıyor. Ancak, Eskişehir ‘den aykırı sesler çıkınca, Eskişehir Millet Bahçesi konusunda açıklama yapma zorunluluğu doğmuştur.
Ömer Bulut Eskişehirlilere dedi ki,” İmar kanununa göre Millet Bahçelerinde toplam alanın yüzde 5’ ine kadar yapılaşmaya izin verilmesine rağmen bu oran Eskişehir Millet Bahçesi için yüzde 5 seviyesinin çok altında yaklaşık yüzde 1,58 seviyesindedir. Ayrıca millet bahçesinin inşa edileceği alanda vatandaşlarımızın bilgilenmesi amacıyla proje görselleri millet bahçesi alanı çevresinde sergilenmektedir”.
Millet Bahçesinde daha önce açıklanan Bin 200 otomobil kapasiteli park ise 250 otomobil kapasiteli parka düşürüldü. Yeşilin bol olması için yapıldı. Otopark alanının üzerine ağaç dikilemiyor. Ya da dikilen ağaç yaşamıyor. Bir dönem siyasilerimiz arasında kravatsız toplantılar meşhurdu. İyi kötü ilin bazı sorunları bu toplantılarda ele alınıyordu. Çözüm bulunuyordu. Kısacası başkan Bulut, Projeyi merak edenlerin, inşa aşamasının devam ettiği Millet Bahçesine giderek, duvardaki panolara bakmalarının yeterli olduğunu söylüyor.
Anadolu Üniversitesi bilim adamları, hemşerimiz Nasreddin Hoca’nın Sivrihisar da doğduğu gibi ölümünün de Sivrihisar’da gerçekleştiğini söylediler. Hatta Sivrihisar da, Nasreddin Hoca’nın ölümünden sonra mezarına dikilen taşı da buldular. Bu taş bugün Sivrihisar da halka açık bir alanda sergileniyor. Nasreddin Hoca Sivrihisar da Akşehir’e ders vermeye veya gezmeye gitmiş olabilir. Bu durumu değiştirmez.
Ancak, Akşehirliler Nasreddin Hoca ile ilçelerinin ilgi çektiğini, turizm hareketi olduğunu görüyorlar. Bu konuda çeşitli etkinlikler düzenliyorlar. En son olarak Akşehirliler ‘En güzel gözlü eşek’ yarışması düzenlediler. Herkes en güzel gözlü canlının eşek olduğu konusunda hemfikirdir. 60. Nasreddin Hoca şenlikleri içinde Akşehirlilerin düzenlediği en güzle gözlü eşek yarışması ilgi çekti mi bilemiyorum. Ama Akşehirliler bizle yarışmak için orijinal işler peşindeler.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!