Dünyaca ünlü Türk Bilim kadını Dr. Canan Dağdeviren, Amerika’da dünyanın önemli bilim kuruluşu olan Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’n de görev yapıyor. Önümüzdeki günlerde dünya onu daha çok konuşacak. Çünkü, Dağdeviren ateş, nabız ve solunum kontrolü yapan elektronik tişört icat etti. Dünyanın Kovid-19 ile mücadele etiği bir ortamda onun buluşunu bebeklerden büyük insanlara kadar herkes kullanacak. Dr. Canan Dağdeviren’in buluşu olan elektronik tişört ateş ve solunum kontrolü sayesinde kişilerin korona virüs olup olmadığı hakkında da bilgiler verecek.
Önümüzdeki hafta tüm dünyaya açıklayacağı buluşunu Dağdeviren ilk önce Türkiye’nin duyması için, Habertürk televizyonun da Afşin Yurdakul’un programına canlı bağlantı ile katılarak açıkladı. Dağdeviren Türkiye’nin yetiştirdiği yeteneklerden biridir. Dağdeviren ailesinin geçirdiği çeşitli hastalıklardan esinlenerek, kanser ve kalp hastalarının hayatını kolaylaştıracak, onların yaşam sürelerini yükseltecek buluşlara imza atıyor.
![]() |
Bugünlerde hepimiz evlerde zorunlu kalan okul çağındaki çocuklarımızın ve geleceğimizi teslim edeceğimiz üniversitelerde öğrenim gören gençlerimizin eğitimlerine nasıl devam edeceğimizi tartışıyoruz. Önümüzdeki dönemde adından daha çok söz ettirecek olan Dr. Canan Dağdeviren programda gençlerin zor dönemde nasıl eğitileceği üzerinde de durdu.
Türkiye’nin uzaktan eğitim modelini 1980’li yıllarda kullanmaya başladığını belirten Dağdeviren,” Ben doğduğumda Türkiye bu sisteme Yılmaz Büyükerşen öncülüğünde geçmiş. Dünyada uzaktan eğitim konusunda en iyi sistemi Türkiye 1980’li yıllardan bu yana kullanıyor. Başka sisteme gerek yok. Bu sistem Türkiye’de okula gidemeyen hem çocuklarımızın hem de gençlerimizin eğitim sorununu çözer” dedi.
Birkaç gün önceki yazımda ülkemizde Açıköğretim sisteminin 1983 yılında başladığına dikkat çekerek, bugün sistemin dünya 1 milyon öğrenciye ulaştığının altını çizmiştim.1983 de hizmete giren Açıköğretim sistemi Anadolu Üniversitesinin televizyon kanalı ile öğrencilere ulaşıyordu. Yaklaşık 10 yıl önce ise dönemin rektörü tarafından sistem TRT ile ortak hale getirildi. Bugün gelinen noktada kanalın TRT’ye devredilmesi ile işlevi zayıfladı mı? Zayıflamadı mı? Bunu eğitimcilerin takdirine bırakıyorum. Anadolu Üniversitesi dışındaki birkaç üniversitede bu sistemi geliştirme gayreti içine girdi. Kısmen başarılı oldular. Bugün sistem Anadolu Üniversitesi öncülüğünde daha iyi bir yere gelmelidir.
Şehrimizin önemli kardiyoloji uzmanlarından Dr. Celal Kırdar, uzun zaman evde kalanların bacaklarında pırtı oluşabileceğine dikkat çekti. Mesela, bizim ev halkı evde yoga veya jimnastik hareketleri yapmaya başladı. Kardiyolog Dr. Kırdar, evde kalan risk grubu ve 65 yaş üstü kişilerde tromboemboli (pıhtı) riskinden korunmak için önerileri olacağını söyledi. Kırdar, özetle şunları söyledi:”Uzun süreli hareketsiz kalmanın baldır toplardamarlarında pıhtı oluşumunu ve bu pıhtının koparak kalp yoluyla akciğere gidip hayati bir damarı tıkayabileceği unutulmamalı. Bu yüzden kan sulandırıcı (antiagregan veya antikoagulan ilaç) almayanların en azından düşük doz aspirin alması uygun olacaktır. Bol su içmek de fayda sağlayacaktır.
Olanak varsa çevrede yapılacak hızlı adımlı yürüyüşler kısa sürelerle bile günde toplam 1 saati buluyorsa çok yeterli olur.
Bu olanağı olmayan kişilerin evde geçirdikleri süreyi bir otobüs ya da uçak yolculuğu gibi değerlendirmekte fayda var.
Öncelikle 1-2 saat aralıklarla kalkıp 1-2 dakika dolaşmak çok önemli. Ayakta iken parmak ucunda ve topukta yürümek denenebilir.
Otururken bacak damarlarını sıkıştıracak, bacak bacak üstüne atmak gibi durumlardan kaçınmak gerekir. Mümkünse bacaklar uzatılmalı ve fırsat buldukça her yöne doğru ayak hareketleri yapılmalıdır.
Sigara ve alkol riski arttır.
Varis çoraplarının kullanımı ancak hekim önerisine bağlıdır.
Evde kal ama kıpır kıpır ol!”
![]() |
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!