Eskişehir’de turizmin merkezi Odunpazarı Meydanı ve çevresindeki müzelerdir. Eskişehirlilerin gezinti alanları ise Porsuk’un şehir içinden gelen bölümünün temizlenmesi ile Kanlıkavak parkına kadar uzadı.
Korona Virüslü günlerin ilk aşamasında, hem Odunpazarı meydanı hem de Porsuk Çayı çevresi vatandaşa kapatıldı. Zaten vatandaştan tedbirlere ek olarak bu bölgeleri kendine yasakladı. Korona Virüslü günlerde ikinci aşamaya geçilince, bir günde herkes eski günlere döneceğini zannediyor. Devlet yetkililerinin Yeni Normalleşme çağrıları veya öğütleri tam yerini bulmuyor.
Dün yine Gültepe Mahallesinde görünen virüs evin komple karantinaya alınmasına neden oldu. Eskişehir’in sevilen işadamı Hakkı Öztekin virüs nedeniyle hayatını kaybetti. Odunpazarı meydanı sosyal mesafe ve maskeli olarak açıldı. Hemşerilerimiz meydanda kurallara uyarak bir araya geliyor. Kanlıkavak parkından akıp giden porsuk çayının güzelliğine ve havanın 30 dereceye varan sıcaklığına dayanamayan Eskişehirli gençler kızlı erkekli kendilerini serin sulara bırakıyorlar. Videosunu izlemek isteyenler internet sitemizden izleyebilirler. Korona Virüse aldıran pek kalmadı. Bir günde bıçakla kesilmiş gibi normal yaşama geçilir mi? Geçeceksek, Yeni Normal yaşama geçmeliyiz. Yapılan istatistiklere göre bir alış-veriş merkezinde aynı anda 1000 kişi dolaşıyorsa, bu kişilerden 14’u bilmeden virüsü taşıyor olabilir.
Ülkemizde ilk defa İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin yaptığı bağışıklık araştırması çok kişinin dikkatini çekmedi. Türkiye’de Korona Virüsle muhatap olanların yüzde 60’ının yaşadığı İstanbul da, bağışıklık oranı sadece yüzde 1.5 çıktı. Bu rakam hasta sayısının azaldığını gösterirken, bağışıklık oranının düşüklüğü ise tehlikeyi henüz atlatmadığımızı bizlere hatırlatıyor. Dünya tarihinde Küresel salgınlar dünyayı en az 2 yıl etkisi altına aldığını tarihten öğreniyoruz. Yeni Normal yaşama alışalım, adapte olalım. Ancak, rehavete kapılmanın bedeli hepimiz için kötü olur.
![]() |
![]() |
Sağlık Bakanımız Uzman Doktor Fahrettin Koca, zor bir dönemde süreci başarı ile götürürken, çok sık düzenlediği basın toplantılarda mizahi dili, edebiyatı kullanıyor. İlginç ve güzle bir dil kullanıyor. Toplumun bir kesimi bakan Koca’nın benzetmelerinden yola çıkarak, Koronalı günleri onun aksettirdiği gibi, aksettirmeye çalışıyor. Bakan Koca kısaca olumlu bir dilde geliştirdi. Geçtiğimiz günlerde Dünyaca ünlü Türk Şairi Nazım Hikmet’in 57 ölüm günü nedeniyle Bakan Koca’da sosyal medya hesabından onu bir şiiri ile andı. Bakan Koca, bugünler için büyük anlam içeren şiirini takipçileri ile paylaştı. Bakan Koca dedi ki, Nazım Hikmet’in ‘Hastalar’ şiirini paylaştığı mesajında şu ifadeleri kullandı: "Milli Mücadele’ye katılan Anadolu kadınını, Hiroşima’da yanıp kül olan kız çocuğunu anlattı. Angina Pektoris terimini, şiirinde 'kalp ağrısı' doğallığında kullanabilen bir dil ustasıydı. Türkçenin göğü altında bir çınar ağacı: Nazım Hikmet'i saygıyla anıyoruz."
Nazım ‘Hastalar’ şiirinde şunları söylüyordu:” Hastalar Kardeşlerim İyileşeceksiniz. Ağrılar, sızılar dinecek. Yumuşak, ılık. Bir yaz akşamı gibi inecek. Ağır, yeşil dalların ardından rahatlık. Hastalar, kardeşlerim, Biraz daha sabır, biraz daha inat. Kapının arkasında bekleyen ölüm değil, hayat. Kapının arkasında dünya, dünya cıvıl cıvıl. Kalkacaksınız yatağınızdan, gideceksiniz”. Bakanın Nazım paylaşımından sonra, Nazım’ın Türk insanının ortak bir değeri olduğu daha da ortaya çıktı. Bakan Koca’nın da zor dönemde her gün çıkarak, Türk insanına moral vermesinde Nazım’ın etkisi olduğunu gördük.
![]() |
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!