Geçtiğimiz günlerde Antalya’daki gazeteciler, Antalya’daki Aksu Uçak Bakım Teknolojileri Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinden bir haber yaptılar. Haber bizim gazete ile birlikte Türkiye genelindeki pek çok gazetede çıktı. Haber bizde Eskişehirlilik ön plana çıkarılarak, ‘Geleceğin mühendislerine Eskişehir desteği’ başlığı ile çıktı. Bu okulun mezunları, okulu bitirir bitirmez iş buluyorlar. Bizi ilgilendiren tarafı ise Eskişehir 1. Hava İkmal Bakım Merkez Komutanlığı Türkiye’de hiçbir okulda olmayan F-4 savaş uçağının kokpit gösterge paneli ile uçağın yanma kazanını bu okula bağışlamasıdır.
Bu haberi gören bizim gazeteciler ve Eskişehir’deki Sabiha Gökçen Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü Sırrı Kabadayı, hemen habere karşılık, Eskişehir’deki liseyi manşetlere çıkardılar. İyi oldu. Okul arayan veliler ve öğrenciler daha kolay seçim yapabilecekler. Bu okullar bir anlamda Türkiye’nin geleceğidir.
Bu haberler yapıldığında, Türkiye’nin birkaç ilindeki lise, Eskişehir’deki lisenin yanı sıra, Eskişehir’deki havacılık kurumları da gözler önüne çıkıyor. Eskişehir’in Türkiye’nin en önde gelen havacılık kurumlarının bulunduğu il olma özelliği en başta Eskişehirlileri sonrada Türk insanını mutlu ediyor. Her şey iyi de, liselere bağışlanan kullanım dışı kalmış uçakların motorlarının da bulunduğu kapalı bir havacılık müzesi Eskişehir’de yok. Hava müzesinde sadece uçakların teneke hali var.
Havacılık kenti Eskişehir’e gelenler, balmumu müzesinde Amerikalı bir sanatçının balmumu ile karşılaşıyorlar. Toplanan daktilolarla dolu müzede eski daktilolara bakabiliyorlar. Ancak, havacılık kentinde belediyelerimiz bir müze açamadı. Bu müzede başta F-4 uçağı, F-16 uçağı gibi Eskişehir semalarında uçan uçaklarının çalışan motorları sergilenebilir. Havacılık kuruluşlarımız buna hazırlar. Ama bugüne kadar hiçbir belediyeden bu konuda teklif gitmediğini biliyoruz. Hatta bir havacılık kuruluşumuz bir belediyemize böyle bir müze oluşturma teklifinde bulunmuş, ama kabul görmemiş.
Nazım Hikmet dünyada en çok tanınan Türklerin başında gelir. Dünyanın her tarafındaki kitapçılarda Nazım Hikmet’in o ülke dilinde yazılmış kitaplarını bulabilirsiniz. 2000’li yıllardan itibaren Nazım Hikmet ile Kurtuluş Savaşında şehit olmuş kuvvacılar için Seyitgazi İlçemize bağlı Doğançayır mahallesinde etkinlik düzenleniyordu. Bu etkinliğin uzun yıllar yapılmasına bende katkıda verdim. Doğançayır belde belediyesi kapatılınca, etkinlikler sadece birkaç yıl devam edilebildi.
Hâlbuki Büyükşehir Belediyesi Türkiye çapında ilgi gören anıt mezar ve çınar ağacı bulunan mahallenin okulunun arkasındaki alanda bu etkinliklere devam edebilirdi. Her ne hikmetse yapılmadı. Yapılmayınca, anıt mezar, kuvvacıların anıtı, çınar ağacı öksüz kaldı. Nazım Hikmet aramızdan tam 56 yıl önce bugünlerde ayrıldı. Vatan hasretine yüreği daha fazla dayanamadı. Onun şiirleri bugün dillerden dillere dolaşıyor. Yasaklı günlerden bu günlere onunla ilgili pek çok olay oldu. Onu sayı ve özlemle anıyoruz.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!