Eskişehirli olup da Ahmet Atuk’u bilmeyen yoktur. Emekli ikramiyesi dâhil, emekli maaşını müzayedelere harcıyor. Türkiye’nin neresinde eski fotoğraflar satıldığını duysa koşup oraya giderek, Eskişehir fotoğraflarını topluyor. Onları biriktiriyor. Kitap haline getirip, Eskişehirliler ve ülke insanları ile paylaşıyor. Eskişehir ile ilgili pek çok konuyu odan öğrendik. Eski, han, hamam, köprülerimizi onun yüzyıllar öncesi çekilen ve kaybolan fotoğrafları bulması ile öğrenmiş olduk.
Dün de bendenizin Milliyet Gazetesinde yaptığım bir haberi mi paylaştı. Haber 2000 yılından önceye ait olduğunu biliyorum. Çünkü Milliyet’te 2000 yılına kadar çalıştım. Sonra gazeteniz 2 Eylül’e geldim. 2 Eylül ile birlikte Cumhuriyet ve Habertürk’te çalıştım. Milliyet’te çıkan tüm haberlerimi birkaç ay Anadolu Üniversitesi kütüphanesinde çalışarak dijital hale getirmiştim. 13 yıllık bu gazetede çalışmamı birkaç ayda dijital hale getirdim. Ama Atuk’un paylaştığı bu haberimi atlamışım. Eskişehir bölgesinde fotoğrafını çekmediğim, tarihi eser veya taş yok. Hepsini fotoğrafları var. Binalar ve taşların kimisi yıllar içinde kayboldu. Eskişehir’de birkaç kişi de böyle bir arşiv olduğuna inanıyorum.
Değerli Ahmet Atuk ağbimizin arşivine aldığı, haberimizde Kurtuluş Savaşı’nın ateşten gömlek giyildiği yıllarında Eskişehir’de Askeri Hastane olarak kullandığı binanın haberi ve fotoğrafı var. Halide Edip’in çalıştığı ve romanlarında bahsettiği binayı koruyamadık. Halide Edip, romanlarında tren garının karşısında olduğunu yazınca, bu binayı bulmuştum. Bu Askeri hastane de ayrıca, Atatürk ve Çerkez Ethem’in görüştüğünü de tespit ettik. Almanlar Bağdat demiryolunu yapınca, bu hastanede yapıldı. Binanın yıkılmaması için üzerime düşeni yaptım. Ancak, koruma kurulu bir şey yapmadı veya yapamadı. Bina yıkıldı.
BİLİM İNSANI NE DİYOR?
Ahmet Atuk haberimizi sosyal medyada dün paylaşınca, tarihi şahsiyetlerin unutulmaması için onları yazarak kitap haline getiren, herkesin çok beğendiği Büyükşehir Belediyesinin ‘Kurtuluş Müzesinin’ kurulmasına katkı veren Prof. Dr. Şaduman Karagöz Halıcı da, şunları yazdı: ”O gün Yılmaz Hoca başkan olsaydı bugün bu bina müze idi. Vizyon farklı! Reşit ile de bu binada görüşüyor. O gün Mustafa Kemal e kafa tutan Ethem ve ağabeyi Yunan i çoktan arkasına almışlardı. 2 Ocak ta da Reşit yaptıkları protokolü imzaladı”.
Değerli Şaduman Hocam, Osmanlı döneminde Bulgaristan’da yaşayan Türkler ile de ilgili bir çalışma yürütüyor. Çalışma benimde çok hoşuma gidiyor. Bu konuda Şaduman Hocama teknik destek veriyorum. Bu vesile ile Bulgaristan’daki arşivlerde çalışmalarımızın sürdüğünü, küresel salgın nedeniyle kesintiye uğradığını söyleyebilirim.
![]() |
![]() |
Günümüzde resmi kurum veya özel kurum, şahıs veya şirket herkesin tek derdi var, üretimi artırmak. Kırsal alanlarda belediyelere bağlanarak mahalle statüsüne kavuşunca, belediyelerde il genel meclisleri ya da özel idarelerinin yerlerini doldurma gayretine girdi. Eskiden bu yerlere suyu, çeşmeleri YSE yapardı. Yani, Yol, Su, Elektrik kurumu. Hatta bizim gençliğimiz de ve çocukluğumuzda Demirel iktidarda olduğu için, köylüler YSE’yi Yaşasın Süleyman Efe’nin kısaltması olarak görürdü. Şimdi, çeşmeleri ve suyu da Eskişehir bölgesinde ESKİ götürüyor.
Alpu’da da belediye rutin işleri arasına Büyükşehir Belediyesinin desteği ile hayvancılığı ekledi. Alpu Belediye Başkanı Gürbüz Güler, bugünlerde kuzu sevinci yaşıyor. Belediyenin koyunları maşallah çifter çifter kuzulamaya başladı. Başkan Güler ve hayvancılık yaparak geçimini sağlayan Alpular ikiz kuzu sevinci yaşıyor. İnşallah, önümüzdeki dönemde kırsal alanlarda hayvancılık eski seviyesine döner. Bu işten herkes mutlu olur.
![]() |
Yıllardır Eskişehir’de konuşulan bir hikâye vardı. Eskişehir film platosu olsun. Yeni bir Yeşilçam doğarsa, mutlaka Eskişehir’den doğar inancı vardı. Bu dilek, gönülden geçen konu bugün gerçek oldu. Şehir merkezinde çok sayıda film ve dizi çekildi. Küresel salgın olmasa, film çekimleri hızlanarak artacaktı. Belediye başkanlarımızdan bazıları da filmlerde rol aldı.
Küresel salgın döneminde yerli ve yabancı film şirketlerinin çekimleri Sivrihisar ilçemizde devam ediyor. Küresel salgından en az etkilenen esnaf ve ticaret erbabının Sivrihisar’da olduğunu söylemeye gerek yok. Belediye başkanı Hamid Yüzgüllü bu çalışmaları iyi koordine ediyor. Kuveytlilerin dizi çekimleri devam ediyor. Bol para harcıyorlar. Sivrihisar’ın tarihi kilisesi de filmde önemli yere sahip bulunuyor. Kilise restorasyon oldu, ama içinde herhangi bir eşya yoktu. Dizi film çekimi sayesinde kilisenin oturulacak bölümleri bile oldu. Dizi bitecek. Yapılan mobilyalar kalacak.
![]() |
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!