Dünyada ülkeler arasında maske ve tıbbi yardım savaşları başladı. Avrupa Birliği ülkeleri ve ABD birbirlerini maskeleri çalmakla suçluyor. Çin’in Çekya Cumhuriyetine gönderdiği maskeler kayboldu. Fransa ve İtalya’nın arası bu koşullarda maske nedeniyle açıldı.
Ülkemizde ise ben maske bulamıyorum tartışmalarını anlamsız buluyorum. İyi kötü herkesin bir maskesi var. Kendimizde geçici tedbir olarak, maske yapabiliriz. Önümüzdeki günlerde daha da bollaşacak. Eskişehir’in sevilen ve takdir edilen okul müdürü Dr. Sırrı Kabadayı’nın müdürlüğünü yaptığı Eskişehir Gazi Meslek ve Teknik Anadolu Lisesi’nin atölyelerinde maske üretimine başladı. Avrupa Birliğine bağlı ülkeler birbiri ile maske kavgası yaparken, ülkemizin liseleri ‘milli mücadele’ günlerinde olduğu gibi maske ve tıbbi malzeme üretiyor.
GÜNDEMİMİZ VİRÜS
Geçtiğimiz hafta sonunda sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Marketlerin önündeki yığılmalardan yola çıkanlar, yasağın gün ve saatini eleştirdi. Eleştiriler olabilir. Ancak, bence asıl sorun en hafif tabirle veya anlatımla yurttaşlar olarak birbirimize düşecek kadar marketlerin önünde fiziksel mesafeyi hiçe sayarak, toplumsal zaaf ortaya çıkardık. Birçok yurttaşımız zaaflarına yenik düşmüş oldu. Her gelişme karşısında hem de olağanüstü günler yaşadığımız bu günlerde ‘Neden bu saatte? Neden bu gün’ gibi sorular sormaya başlarsak, kendimize dönüp bakamayız. Kendi kendimizi eleştiriden uzak kalırız. Hâlbuki iki günlük yasaktan bir şey olmazdı. Demek ki, kapitalist bireycilik hepimizin kanına işlemiş. Önemli olan zaman değil, toplumsal bilincin ön plana çıkmasıdır. Virüsün ortaya çıktığı günden bu yana virüsle yatıp kalkıyoruz. Mesafeler korunsaydı, çarşı pazarlarda gelişi güzel üst üste kalabalıklar olmasaydı, sokağa çıkma yasağı gelir miydi? Cips, çikolata almak için marketleri doldurduk. Bir anda virüsün yapacağı tahribatı unuttuk.
SALGIN DEVAM EDİYOR
Dün telefonla alış-veriş yaptığım marketin sahibi ile görüşürken, siparişleri verdikten sonra durumu sordum. Marketlere hücum onunda canını sıkmış. Bu kez tarihin belli olduğunu söyleyince, yine çok kişinin alışverişini son dakikaya sığdırmak isteyeceğini söyledi. Bakan bile istifa etti. Sonra istifasının kabul edilmemesi üzerine de tartışmalar oldu. Peki, ne olacaktı? Yeni bir seçim mi olsaydı. Bazılarımızın düşüncesizce konuştuğuna inanıyorum. Böyle bir kritik dönemde bir de yönetim krizi mi yaşasaydık? Pandemi geçer. Seçim dönemi gelir, herkes düşüncesini söyler. Salgının yıkıcı etkileri hâlâ yükselişini sürdürürken, bazı konularda rastgele tartışmamız gerekiyor. Ön cephedeki sağlıkçılara destek vermemiz gerekiyor. Virüsten etkilenen, hayatını kaybeden sağlıkçılarımızın olduğu unutulmamalıdır. Çelişkilerimizi keskinleştirmek değil, ortak değerlerimizi, birliğimizi ve başarılarımızı ön plana çıkarmalıyız.
ÇOK GÜZEL OLMUŞ
Eskişehir- Bilecik Tabip Odası, Sağlık ve Sosyal Hizmetleri Sendikası, Büyükşehir Belediyesinin girişimleri ile misafirhane ve otellerde konaklayan sağlık çalışanlarımıza servisler konuldu. Televizyonlardan izliyoruz. Bazı büyükşehirlerde sağlıkçılar evlerine zor gidiyor. Eskişehir’de yeterli önlemlerin alınmasına sevindik. Bu arada Valiliğimiz Öğretmen Evini sağlıkçılarımıza tahsis etti. Evlerine gidemeyen, çoluk çocuğunu göremeyen sağlıkçılarımız ön cephede virüs ile savaşmaya devam ediyor. İşte, ortak yönlerimiz ortaya çıkartalım. Gelişi güzel eleştirilerden kaçınalım.
![]() |
![]() |
Salgın yüzünden bir süredir memleketi Trabzon'da Sarıtaş Mahallesi'ndeki evinde bulunan BTP Genel Başkanı Haydar Baş ve ailesinden 8 kişinin 'Kovid-19' testlerinin pozitif çıkması üzerine, ailecek tedavi altına alındılar. Ülke meselelerine milli açıda bakan, Atatürk sevdalısı olan Haydar Baş’ın vefatı hepimizi üzdü. Mekânı cennet olsun. Partililerin ve halkın başı sağ olsun.
![]() |
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!