Atatürk’ün emri ile Eskişehir’e gelen ve tarih içinde at arabası, traktör ve günümüzde sakalar ile 12 litrelik damacanalar halinde dağıtılan Kalabak suyunda bugün bir tartışma yaşanıyor.
Seçime daha dört yıla yakın zaman var. Dört yıl önceden Kalabak suyu üzerinden bir seçim çalışması yapılabilir mi? Ya da Kalabak damaca sıkıntısı, dört yıl sonra yapılacak seçimin kaderini belirle mi? Damaca sıkıntısı 20 gün sonra sona erdiğinde ne olacak? Türkiye’de çok satan bir su markasının Eskişehir yetkilisine geçtiğimiz günlerde satışların nasıl olduğunu sorduğumda” Biraz satışlarda yükselme var. Ancak, Kalabak da sıkıntı sona erdiğinde herkes yine Kalabak’a döner. Eskişehirli reklamlardaki gibi dedesinin ve annesini içtiği sudan vazgeçmez” dedi.
2000’DE NE OLMUŞTU?
1999 yılında yapılan seçimde Eskişehir’de Yılmaz Büyükerşen renkli bir seçim kampanyası ile Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmişti. 2000 yılından sonra ise Eskişehir’de Porsuk çayı ıslahı projesi ile tramvay projesini başlatmıştı. Eskişehir’in ana arter olarak en önemli caddesi 2 Eylül Caddesi iptal edilerek, komple kazılmıştı. 2 Eylül Caddesindeki mağazalara, işyerlerine veya apartmanlara girmek mümkün değildi. Cadde sakinleri ve Eskişehirliler homurdanmaya başlamıştı. Büyükerşen’e bir tepki vardı.
BİZ ONDAN ÖĞRENDİK
ve Porsuk ıslah projesini desteklediğimiz için gazeteciler de tepki görüyordu. Tam bu sıralarda bir gün haber için gittiğim Anadolu Üniversitesinde rektör ve rektör yardımcıları ile sohbet ederken,” Yılmaz Hoca’ya şehri kazdığı için çok tepki var. Bundan sonraki seçim nasıl olur bilmiyorum” deyince, o zamanki rektör ve özellikle de bir rektör yardımcısı, “ Biz İletişimciliği ondan öğrendik. Bugün kızanlar, hatta küfür edenler çok değil bir yıl sonra Hoca’nın elini öpmeye giderler. Hoca’dan yüzyıldır açık olan ve tramvay nedeniyle kapatılan caddenin trafiğe açılmamasını isterler. Biz hocayı savunanlar olarak gölgede kalırız. Bir yıl sonra bu konuştuklarımızı tekrar konuşalım” dediler.
Rektör ve özellikle de o rektör yardımcısı bir yıl sonra bana yaptığımız konuşmayı hatırlatarak, durumun ne olduğunu sordular. Anadolu Üniversitesinin o tarihte üst yöneticilerin söyledikleri bir yıl sonra gerçekleşerek, herkes Hocanın elini öpmeye geldi. Yeni bir Hoca rüzgârı şehirde esti. Yeni projeler beklendi. Yapılan seçimde ikinci kez Yılmaz Hoca belediye başkanlığı koltuğuna oturdu. Bir seçim, bir seçim derken 20 yıl geçti.
Yılmaz Hoca, birçok badireyi atlattı. Bugüne geldi. Şimdi, Kalabak damaca suyu krizi var. Bu kriz sudan değil, damacanadan kaynaklanıyor. İki-üç yıl önceki kuraklıkta Kalabak suyu krizi yaşamıştı. Ormanın içine yapılan 10 bin tonluk depo ile yaz günlerinde yaşanabilecek Kalabak su krizi ortadan kalkmıştı.
BUNDAN SONRA NE OLUR?
Yeni damacanalar geliyor. Bir süre sonra sakalar eski çalışma düzenine geçer. ESKİ yönetiminin istifasını isteyen Yılmaz Hoca’nın en son seçim öncesinde Kalabak suyu kalitesindeki suyu evlerdeki çeşmelerden akıtma projesi vardı. Aşağı Ilıca İçme Suyu Barajı konusunda beklenmedik gelişmeler, bu projenin ertelenmesine neden olmuştu. Şimdi 4 yıl sonraki seçimden önce evlerdeki çeşmelerden Kalabak suyuna eş değer su akıtma projesi yeniden hem de bugünden itibaren gündeme gelecek. Önümüzdeki seçimde de bu projeyi konuşacağımızı zannediyorum. Duyumlarımda bu yöndedir. Damacanalara takanlara buradan duyuruyorum.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!