Daha çok değil 20-30 yıl önce çevrecilik geçerli akçe değildi. Çevrecilere lüks işler yapıyorlar, gözü ile bakılırdı. Çevrecilik küçümsenirdi. Ama şimdi artık öyle değil. İnsanlık çevreciliğin, çevre korumanın önemini acı deneyimleri ile öğrendi. Şimdi, çevreciler el üstünde tutuluyor.
Hesler, açılan altın madenleri, ormanlar kesilerek açılan çeşitli madenler tüm dünyada insanlığı tehdit ediyor. Madenler elbette insanların yaşamını kolaylaştır. Ülke ekonomisine katkıda bulunur. Ancak, açılacak madenlerin doğaya ve insanlığa zarar vermemesi geriyor.
Kalabak suyunun Eskişehir için önemi büyüktür. Cumhuriyet’in ilanından bu yana Kalabak suyunu içiyoruz. Kalabak ormanlarını etkileyecek, Kalabak suyumuzu bozacak, yok edecek davranışlar hem bizi hem de Kütahyalıları etkiler. Porsuk nehri de öyledir. İki ile hayat verir. Ancak, Porsuk nehrimiz bugün bırakın Türkiye’de dünyada en kirli nehirler arasındadır. Bugün belki hem Porsuk nehrinin hem de Kalabak suyunun değerini bilmiyoruz. Ama işte iklim krizi, kuraklık bize iki suyumuzun da bizler için ne kadar değerli olduğunu ortaya koyuyor.
MADENLER MORAL BOZUYOR
Kalabak ormanları yakınlarında geçtiğimiz yıllarda gümüş madeni açıldı. Maden büyütüldü. Yeni eklenen havuzlar taştı. Bölge zarar gördü. Kütahya organize sanayisi porsuk kıyısına taşınmak isteniyordu. Ne oldu burasını bilmiyoruz.
Şimdi bir kez daha çevrecilerin gözü Kütahya’ya çevrildi. Kütahya’nın Tavşanlı ve Simav ilçelerine bağlı Örencik ve Avcılar köyünde siyanür ile altın aranacak. Siyanür havuzları açılacak. Havuzlar, yetmeyecek. Yeni havuzlar açılacak.
Geçtiğimiz hafta sonu Eskişehirli çevreciler,tekrardan bölge için Kütahya’ya sefere çıktılar. İki köye giderek, Uşak ve İzmir’den gelen çevrecilere destek verdiler. Kütahyalılar, buluşarak eylem yaptılar. Kütahya Barosu avukatları devreye girerek, dava açtılar. Kütahya Bölge İdare Mahkemesinden çıkacak olumlu sonucu bekliyorlar.
40 KÖY VE ESKİŞEHİR
Açılan maden iki köy, Örencik ve Avcılar köyleri dışında toplam 40 köy ile Eskişehir’in porsuk suyu ile Kalabak suyu da etkilenecektir. Bu nedenle, birçok kuruluş ile Eskişehir Büyükşehir Belediyesi de Kütahya Bölge İdare Mahkemesine dava açtı. Bakalım şimdi ne olacak?
Çevre Derneği başkanımız Sadık Yurtman ile dernek yetkileri, üyeleri Eskişehir dışında Bilecik ve Kütahya’daki olumsuz gelişmeleri de yakından izliyorlar. Zamanında dernek yetkilileri
Azot fabrikasına çelenk koyunca saldırıya bile uğramışlardı. Ama Kütahyalılar yıllar sonra çevre derneğinin ve Eskişehirlilerin eylemini takdir etmişti. Her şehre Eskişehir Çevre Derneği gibi bir çevre derneği gerekiyor.
![]() |
Savaşa hayır söylemi herkesin hoşuna giden bir söylemdir. Yurtta Barış, Dünyada barış sözü, Atatürk’ün bugünde önemini kaybetmeyen sözüdür. Atatürk kurtuluş savaşını hedeflemeyen savaşın cinayetle eşdeğer olduğunu söylemiştir.
Mesela bizim Kurtuluş Savaşımız destandır. Haklı bir savaştır. Yok, edilmek istenen Türk Milleti ayağa kalkarak, bağımsızlığına kavuşmuştur. Büyükşehir Belediyesi’nin tramvay ve otobüslere Atatürk’ün bu sözünü asması Türkiye genelinde büyük ilgi gördü.
Benim söylemek istediğim, Rusya'nın askeri harekâtı bizi Akdeniz'de rahatlatıyor. Şurası gerçek ki, Rusya ABD namlusunun, ABD tanklarının, ABD füzelerinin ve nükleer silahlarının Doğu’ya doğru genişlemesine karşı çıktı. Aynı kurtuluş savaşında Rusya’nın bizi desteklemesi gibi. Tarih tekrarlıyor. Rusya Büyükelçisi Yerhov “Biz NATO’nun nükleer silahlarının konuşlandırılmasını nasıl göze alabiliriz? ABD Ukrayna’ya nükleer silahlarını yerleştirirse Moskova’yı 17 dakikada vurabilir ” dedi. Daha kestirmeden bu savaşın Atlantik ile Avrasya arasında olduğunu söyleyebiliriz.
DAHA NASIL ANLATSIN
Rusya Federasyonunun Dışişleri Bakanı Lavrov kendi harekâtlarının meşruiyetlerini Türkiye’nin Kıbrıs harekatıyla açıkladı. Benim birkaç gün önce Eskişehir’de bir ilçe belediye başkanına yaptığı eleştiriye sanki örnek verdi. Lavrov, Rusya’nın harekâtının barış harekatı olduğunu belirterek, bölgedeki Rusya’ya karşı terör saldırılarına da dur demek için harekatın düzenlendiğini söyledi. Yani savaşa hayır derken, haklı savaş ve haksız savaş ayrımını da yapmalıyız.
![]() |
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!