12 Eylül’den önceki CHP’lileri düşünüyorum. Hepsi mutlaka gazete, kitap okurdu. Bulundukları yılları sorgularlardı. Yerel siyaset geliştirirlerdi. Hem eğitimli hem de duyarlılardı. Şimdiki CHP’liler ise eğitimlisi de dâhil, kör dövüşünü savunuyor. Olayları anlamadan, analiz etmeden, yorumluyorlar.
CHP’den yıllar önce birlikte istifa ettiğimiz, daha sonra yeniden CHP’li olan İbrahim Arslan bugün Odunpazarı Meclis üyesi olarak görevine devam ediyor. Arslan, meclis üyesi olarak görevine devam ederken, bir ara Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt ile ters düşerek, meclisteki grup başkan vekilliği görevinden ayrılmıştı. Şimdi Arslan, Kurt’a en yakın meclis üyesi olarak biliniyor. Kurt, birçok konuda Arslan’a danışmadan iş yapmıyor. Hatta birkaç gün önce Kurt, Arslan’ı belediye şirketlerinin genel müdürü yaptı. Gittikçe meclis üyeleri tarafından da yalnız bırakılan Kurt, seçimlere çeyrek kala Arslan’ı genel müdür yaptı.
CHP’de kurultay sürecinin sıkıntıları devam ediyor. CHP’lilerin kafaları karışık, kurultay bilmecesini çözmeye çalışıyorlar. Bini biraz aşkın kurultay delegesinden en az 500’ü olağanüstü kurultay istiyor. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, kurultay isteyenleri koltuk sevdalısı olarak nitelendiriyor.
CHP’NİN DÜŞTÜĞÜ DURUM
İşte, bugünlerde CHP meclis üyesi İbrahim Arslan, sosyal medyada bir fotoğraf paylaştı. Fotoğrafta çok sayıda insan kafasını kuma gömülü bir şekilde duruyor. Arslan fotoğrafın altına da şu yorumu yaptı:”İşte CHP’de partinin içine düştüğü ve/veya düşürüldüğü durumu simgeleyen temsili tablo!” Önümüzdeki baro seçimlerinde yönetim kuruluna aday olduğunu öğrendiğimiz, CHP’nin partiden de istifa eden delegesi kadın avukatı savunmakta bazı gazetecilere kaldı.
Israrla konuşmayacağını açıklayan istifacı kurultay delegesi için bir gazeteci “ O Erman Gölet’in yüzünden istifa etti” diye yazabildi. Eğitimli, okumuş, yazmış, CHP’de birkaç kişinin gelebileceği göreve gelmiş, bir delege partide sürekli zulme uğramış bir kişiden etkilenerek, istifa edebilir mi? Bunları söylemek, yazmak bir anlamda eğitimli bir kadına da saygısızlık yapmakla eşdeğerdir. CHP’li olmakla övünen gazeteciler bile ne hale gelmiş? Demek ki, her alanda bir erozyon söz konusudur. Bu durum gazeteci için de, kurultay delegesi içinde geçerlidir.
Arslan’ın sosyal medyadaki yorumlarına bende bir katkıda bulundum. Arslan’ı CHP’de son günlerde tartışma konusu olan olaylarda ‘Demirel’ gibi tutum almakla eleştirdim. Arslan’ın sosyal medyadaki sayfasına yazı yazan bazı CHP’li kadınlar beni tarafsız olmamakla suçladılar. Bende onlara nedenini sordum. Cevap veremediler. CHP’liler en başta, sosyalist bir düşünürün” 100 çiçek açsın, 100 fikir yarışsın” sözünü hayata geçirmelidirler. Yoksa bir yere varamayacaklar. Doğruyu bulamayacaklardır. Ben bu satırları yazarken, CHP genel merkezi 600’e yakın toplanan imzaların, kurultayı toplamaya yetmediğini açıkladı. 20-30 eksik olsun, önemli değildir diyenler nerede? CHP’nin gidişatına bizzat tabandaki CHP’liler el koymadıkça, CHP hedefe kilitlenemez.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!