Doğalgaza da büyük zam geldi. Ancak herkes elektrik zamlarını daha ciddiye aldı. Doğalgaz yaz geldiğinde sorun olmuyor. Ancak elektriği herkes üretim için kullanıyor. En son olarak MHP lideri Devlet Bey de elektriğin dağıtımının devlet eliyle yapılmasının önemine vurgu yaptı. Kurduğu partisinin bile önemsemediği Atatürk’ün terk edilen altı ilkesi yeniden hayata geçecek gibi duruyor. Atatürk’ün aramızdan ayrılmasından sonra birkaç yıl daha uygulanan ilkeleri sonra rafa kaldırıldı. Bugün çektiğimiz sıkıntıların ana kaynağı budur. Atatürk’ün yoluna tekrar girersek, kurtulacağız. Devlet eli ve karma ekonomi bizi Atatürk döneminde dünya krizinden kurtarmıştı.
FARKINDA DEĞİLİZ
2022 yılına umutla giren biz yurttaşlar, yapılan zamlarla büyük sıkıntıya düştük. Petrol ürünleri, doğalgaz, elektrik ve gıda başta olmak üzere birçok üründe büyük artış yaşandı. 1 Ocak günü 12,86 TL olan motorin, 13 Şubat günü 15,56 TL oldu. Yani motorinin fiyatı 44 günde yükselişle, 2,70 TL arttı. 7 Ekim 2021 tarihinde 7,38 TL olan motorinin fiyatı 129 gün içinde 1 TL yükseldi.
Akaryakıta yapılan bu zamlar, her türlü ihtiyaç maddesinin fiyatının da artmasına neden oldu.. Tarlasını eken çiftçinin artan motorin, gübre ve ilaç fiyatları nedeniyle üretimde kullandığı malzemelerin bir kısmından vazgeçecek. Güvenli gıdaya ulaşmak her açıdan zor hale geliyor. Dünyada da böyle bir durum var. Ama biz dünyanın en önde gelen tarım ülkelerinden birisiyiz. Dünyada kendi kendimize yeten yedi ülkeden biriydik. Toprağı olmayan Hollanda ile İsrail dünyaya gıda ihracı yapıyor.
DOĞALGAZ ZAMLARI
Ocak ayı başında doğalgaz fiyatlarına konutlarda %, elektrik üretimi amaçlı kullanımda ve sanayi için kullanımda P zam yapıldı. Doğalgaz ile ısınan konutlarda kombilerini verimli bir şekilde yakamayan alileler var. Bir akrabam, çocuklarının yanına taşındı. Doğalgaz için diyor ki,” Çiçekler donmasın diye vanaları iyice kıstım. Fatura 600 lira geldi”. Merkezi sistemle ısınan konutlarda ise aidatlar neredeyse kira fiyatına eş değer duruma yükseldiği biliniyor. Aileler bu faturaları ödemekte zorlanıyorlar.
KADEME ÇÖZÜM OLMADI
Elektrik fiyatına da ilk kademe kullanımda P, ikinci kademede ise 5 zam yapıldı. Bu zamla birlikte tek kişi yaşayan kişi ayda yaklaşık 150-200 TL arasında para ödemeye başladı. Isınmada elektrik kullananların faturaları yaklaşık 3.000 TL oldu. Bunun yanında işyerlerinin ödediği elektrik paraları büyük boyutlara ulaştı. Toplumun her kesiminden tepki olması doğaldır. Siyasetçinin işi başkadır. Faturalar nedeniyle zor durumda kalan halk kitleleri oldu. Yararlanmaya çalışan ise siyasetçiler her zamanki gibi ortaya çıktılar. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanının “elektrikte birinci kademede yaklaşık P, doğal gazda ise u devlet desteği devam etmektedir” açıklaması, pratikte karşılık bulmadı.
Elektrik, doğalgaz ve akaryakıt fiyatlarındaki artışlar, ağır kış koşullarıyla birleşince gıda maddelerinin fiyatlarında da aşırı artış oldu. Meyve ve sebze fiyatları Aralık ayına göre ortalama üç kat arttı. Fiyatları nedeniyle sebze ve meyveler tek tek alınmaya başlanıldı. . Marketlerde kilosu 30 TL’nin üzerinde satılan patlıcanın tanesi 7 TL civarında olduğu haberlere yansıdı. Domatesin tanesi 5 TL’yi geçti. İki ay önce domatesin kilosu 5 TL idi. Salatalığın kilosu 30 TL’yi geçti.
BU DA ÇARESİZLİK
Ana muhalefet partisi başkanının ‘gelen zamlar geri alınana kadar elektrik faturasını ödemeyeceğine’ ilişkin açıklaması da, çaresiz ve anlamsız bir siyasi çıkıştır. Çare; özel sektöre devredilen elektrik piyasasını kamulaştırmaktır. Liberal ekonomiyle ülke yönetenler, yaşanılan bu sıkıntıların nedenlerinin başında gelmektedir. Özelleştirme kapsamında olan Türkiye Elektrik İletim AŞ’nin özelleştirme sürecinin durdurulması ve dağıtımın ise yeniden kamulaştırılması gerektiği görülüyor. Ancak bunları yapabilecek güçlü, ulusalcı, kamucu ve planlamacı karma ekonomi politikalar uygulayacak siyasi iradeye ihtiyaç var. Atatürk’ün yaşarken hayata geçirdiği altı ilkesi yeniden hayat bulmalıdır. İçinde bulunduğumuz şartlar bunu zorunlu hale getiriyor. Bizi kurtaracak olan yine kurduğu partisinin bile sahipsiz bıraktığı Atatürk’ün o ilkleridir. Eskişehir'deki zamlara karşı yapılan eylemde, yürüyüşte kamuculuğun güçlü savunulması gerekirdi. Boş sloganlar kitlerden de destek bulmadı.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!