1999 yılı yerel seçim yılıydı. Büyükşehir Belediye Başkanı olarak Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen seçildi. Acaba Eskişehir’de değişim ne yönde başlayacaktı. Eskişehirlinin tanışacağı hangi projeler vardı? Yılmaz Hoca’nın, üniversiteden muhalifi, bir profesör arkadaşım 1999 seçimlerinden sonra birlikte yaptığımız bir değerlendirme sohbetimizde,” Beş yıl göz kapayıp açıncaya kadar gelir. Mutlaka birkaç kalıcı eser yapar. O eserler konuşulur. Ben çeşitli nedenlerle üniversitede ona muhalif duruşum var. Ama Eskişehir beş yılda çok gelişecek” dedi.
İlk beş yılın bitimine az kala şehrimizde kendilerini çok akıllı bulan birkaç meslektaşım da özetle gazetelerinde şunları yazıyordu:” Eskişehir tarihinde üst üste iki seçim kazanan başkan yok. Beş yıl dolduğunda Eskişehir yeni başkanı ile tanışacak”. Yazıların özeti bu şekildeydi, derken beş yıl doldu. Şimdi ise 25 yılı dolduruyoruz. Bir beş yıl daha olur mu tartışmasını yapıyoruz.
KONU SEÇİM DEĞİL
Dünde belediye meclis üyelerinden biri ile birlikte Yılmaz Hoca’yı ziyaret ettik. Yılmaz Hoca klasik müziğe olan tutkumuzu bildiği için, konuyu Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrolarının ve Senfoni Orkestrasının birlikte sahnelediği Yunus Emre konserine getirdi. Ankara’da Ankara Büyükşehir Belediyesi ile ortaklaşa konser Türkiye müzik ve sanat çevrelerinde büyük ilgi gördü. Hemen ben burada Yılmaz Hoca’nın sözünü keserek, anlatmaya başladım. Belediye meclis üyesinin yansıra, genel sekreter Ayşe Ünlüce’de sohbete ortak oldu. Ünlüce’de yıllar önce yaşananları ilk kez duydu. Gelecekte Hoca’yı elbette biz yazacağız. Onun dönemi önemli bir dönemdir. Gelecek kuşaklara, tarihe ışık tutacak.
Yazıya seçimden girdik. Ancak, konumuz seçim değil, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Senfoni Orkestrasıdır. Yılmaz Hoca 1999 seçimlerinden sonra hemen Şehir Tiyatrosunu kurdu. Üç yıl sonra ise Büyükşehir Belediyesi Senfoni Orkestrası seyircisi ile buluşmasına başladı. Yılmaz Hoca,” Orkestra, İki Eylül Caddesindeki otoparkın bir bölümü sahne yapılarak çalışmasına başladı. Orkestra sahneye sığmıyor. Kontrbas sahneye biraz uzakça bir yerde duruyordu. Orkestrayı takip eden sayısı ise 20 kişiydi” diye konuşunca, keyifli bir ortamda başlamış oldu.
BİNLERCE KİŞİDEN OLUŞAN KUYRUK
Şimdi orkestra kendi salonuna sığmıyor. Ünlü solistlerin katıldığı konserler, daha Bin 500 kişilik salonda yapılıyor. Bilet bulma sıkıntısı ortaya çıkıyor. Bilet bulmak için Eskişehirli torpil arıyor. Küresel Salgından önceydi. Konser bileti almak için kuyruğa giren binlerce Eskişehirlinin, kuyruktaki görüntüleri Türkiye medyasına malzeme, konu olmuştu. Eskişehir’i yeterince tanımayanlar bu kuyruğa şaşmıştı. Bugün gelinen aşamada, Eskişehir’deki tiyatro sahnesi İstanbul’un çok üstündedir. Böyle bir haber yapmıştım. İstanbul’daki gazeteciler ile şaşırmış ve İstanbul da tiyatro sahnesi sıkıntısı olduğunu görmüşlerdi.
ANKARALI ORKESTRA GÖRDÜ
Unesco tarafından ilan edilen 2021 yılında ne yapılmış diyenler tarihte geriye doğru baktıklarında Ankara’daki Yunus Emre Yılı Özel Konserini görecekler. Yılın Yunus Emre yılı olması, Yunus Emre’nin de Eskişehirli olması hem orkestramızı, hem de tiyatro sanatçılarımızı heyecanlandı. Onayda Yılmaz Hoca’dan gelince herkesin coştuğu görülüyor.
Konsere 10. Cumhurbaşkanı Nejdet Sezer, Kemal Kılıçdaroğlu gibi ünlü simalarda katıldı. Mahsur Yavaş ile Yılmaz Büyükerşen, komşu iki yılı belediye başkanı olarak dayanışma içinde yan yana konseri izledi.
KESİN KISKANILDIK
Yunus Emre sevgisi hepimizde büyüktür. İşin tılsımı buradadır. Ölümün üzerinden 700 yıl geçmesine rağmen sadece Eskişehir’de değil, tüm dünyada anılmaktadır. Eskişehirli olması ise bizi ayrı yere koyuyor, sorumluluğumuz daha da artıyor. Şehir Tiyatromuz ile Senfoni Orkestramızın Yunus Emre Yılı Konseri, gelecekte de başka illerde gösterilecektir. Yunus’u anmaya bir yıl yetmez.
Ankaralılar bizi kıskanırken, Yılmaz Hoca, CHP genel başkanı kemal Kılıçdaroğlu ile CHP’nin üst düzey yöneticilerine “ Her şeyin panzehri güzel sanatlardır. 100 bin üstü nüfusu bulunan CHP’li belediyeler küçük ölçekte de olsa bir tiyatro ve oda orkestrası kurmalıdırlar. Sosyal ve ekonomik gelişmenin de yolu açılır “dedi. Yılmaz Hoca bunları söylüyor ama çok sayıda CHP’li belediyenin veya başkanının bu işlere vizyonu yeter mi? Bundan pek emin değilim.
Eskişehirli olarak başkenttin orta yerinde ortaya koyduğumuz fark beni bu şehrin bir sakini olarak mutlu etti. Ben evde bile kedimize barok müzik dinletiyorum. Etkisini görüyorum. Klasik müziğin etkisinin güçlü olacağını görmemiş olabilirsiniz. Birbirine arabesk müzik armağan edenler. Kendilerini geliştirerek, klasik müziğin notalarının büyülü dünyasına geçmelidir. Ayrıca, Klasik Türk Müziği ve yozlaştırmadığımız Türk Müziği de bizimdir.
![]() |
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!