Babamın memuriyeti nedeniyle Türkiye’nin pek çok yerine gittik. Tarihteki Varto ve Gediz depremlerini bu nedenle yaşadım. Yani, deprem tecrübem vardı. 1999 depremi ise tecrübemi perçinledi.
1999 deprem saatinde uyanıktım. Yanımda bulunanlar, o gece depremden önce duyulan sesin ne olduğunu sordular. Deprem olduğunu söyledim. Az sonra şiddetli sarsıntı başladı. Gördüğüm en şiddetli depremdi. Deprem geçince apartmanı boşalttık. O zamanki evimiz, Emniyet Müdürlüğü yakın olduğu için hemen müdürlüğün bahçesine gittim. Nöbetçi birkaç polis üst katlardan aşağıya camlardan atlamışlardı. Üzerlerini silkeliyorlardı. Polisin nöbetçi müdürlerinden biri bir apartmanın yıkıldığını söyleyerek, birlikte gitme teklifi yaptı. Polis arabası ile birlikte Tarhan apartmanının önüne geldik. O anda depremin büyüklüğünü anladım. Apartman yerle bir olmuştu. Yakındaki polis ekipleri ile iki ambulans yıkılan binanın önündeydi. O dönemin kadın sağlık müdürü de geldi. Eskişehir’de 112 acil servisin çok iyi çalıştığını o gün anladım.
VALİ KISA SÜREDE GELDİ
Dönemin valisi de depremden 40 dakika sonra binanın önüne geldi. Bana başka yıkılan bina olup olmadığını sordu ve “depremden sonra konaktan çıkarak, valilik binasına gittim. Elektrikler kesik olduğu için jeneratörü çalıştırdım. Bu binanın yıkıldığını söylediler. Bende geldim” dedi.
Ben o saate kadar depremin merkez üssünün Kütahya olabileceğini düşünüyordum. Yıkılan Tarhan apartmanının önüne gelen Emniyet Müdürü depremin merkez üssünün Kocaeli olduğunu, zararının büyük olduğunu söyledi. Tarhan apartmanı önüne gelen birkaç gazeteci arkadaşla çalışmalara başladık. Saat.06.00 sıralarında Sivrihisar’ı aradım. Sivrihisar’daki akrabalarım elektriklerin kesik olduğunu söylediler. Onlara deprem olduğunu, depremden Eskişehir’in de etkilendiğini söyledim. Sivrihisar’ın depremden etkilenmediğini öğrendim.
DEPREME BORÇLU
Sivrihisar’da sarsıntı olmadığını öğrendikten sonra, acaba hangi ilçelerimizde sarsıntı olduğunu düşündük. Her halde bir hafta Tarhan apartmanını bekledik. Apartman enkazı altından canlı çıkarılanlara sevindik. 30 kişiye apartman mezar oldu. Eskişehir’de elektrikler kesik olduğu için, haberlerimizi güçlükle geçtik. Fotoğraflarımızı gazetelerimiz Ankara bürolarına yolladık. Çalışma düzenimiz bir anda değişmişti. Akarbaşındaki evimizden geçici süre Osmangazi mahallesine taşındık. Beğenmediğimiz Osmangazi mahallesindeki tek katlı evler bir anda en gözde oturulacak evler oldu. İnsanlar, Osmangazi mahallesinde tek katlı ev almaya başladı. Osmangazi Mahallesi depremden sonra değerli hale geldi. Mahalle, bugünkü ününü, yapısını 1999 depremine borçludur.
BİRBİRLERİNİ TANIMIYORLAR
Depremden iki gün sonra ilk telaş ve heyecan atladıktan sonra, o günkü valimiz şimdi Millet Bahçesi çalışmaları olan stadyumun yanındaki dış sahada Eskişehir’in tüm sivil savunma çalışanlarını topladı. Sivil savunmacılar, ilk kez topladıklarını söylediler. Yani, ne birbirlerini tanıyorlar ne de afet durumda Eskişehir’de yapacaklarını biliyorlar. Valimizin çok sinirlendiğini hatırlıyorum. Dış sahada bir araya gelen yüzlerce sivil savunma elemanı ilk defa bir araya karşılaştıklarını anladık. Valimiz çok sert konuştu. Valimiz çeşitli tedbirleri de hemen aldı. Onun desteği ile bizde 7 kişi olarak Eskut’u kurduk. O günkü şartlarda iki üniversitemizin dağcılık kulübü başkanları, şehir itfaiyesi müdürü ve ben Eskişehir’in de ilk sivil afet derneğini kurmuş olduk. Dönemin valisi derneğin adını Eskut koyduğumuz için bana kızmıştı. Kut takı ile biten başka derneklerde vardı. Valimiz daha orijinal bir isim olmasını istedi. Ancak, ben Eskişehirlilerin diğer derneklerin isimlerinden, Eskişehir’de bir afet derneği kurulduğunu anlamalarını istemiştim.
Bugün o dönemde belki de çocuk olan veya depremi hatırlamayan odalarımızın yöneticileri başkanları, çeşitli demeçler veriyorlar. Bugün deprem gerçeğini herkes biliyor. Ne yapılması gerektiğini de biliyor. Fay hatlarının nerelerden geçtiği de biliniyor. Eskişehir bölgesinin fay hatlarını da ilk kez yerel gazetelerde yayınlanmasını ben sağlamıştım. Bugün hayatta olmayan deprem uzmanı oysaki yıllar önce Eskişehir fay hatlarını bularak, bilimsel makale bile yazmıştı. Ancak, hiç birimiz farkında değildik. Eskişehir’in deprem hocası Can Ayday ile Eskişehir depremini canlı yayında anlatırken Kanal 26 stüdyolarında depreme de yakalandık. Canlı yayını sallanarak tamamladık. 1999 depremini unuttuk. Deprem yine olacak, ancak hazır olduğumuzu söyleyemem. Ders çıkarmadık. Her yıl dönümde sadece konuşuyoruz.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!