Bazı kişiler kendileri için değil, insanlar için yaşarlar. Çevrelerinde derdi olan kişilerin dertleri ile dertlenirler. Onların dertlerinin çözümüne katkıda bulunurlar. Gazeteci derseniz, zaten dert dinlemek ve çözüm yol göstermekle mükelleftir. Şehrimizdeki en iyi siyasetçi tipine de Demirel’in ocağında yetişen DP Odunpazarı İlçe Başkanı Hüseyin Özcan’ın uygun olduğunu düşünüyorum. Taşı gediğine koyuyor. İyi muhalefet yapıyor. Özcan nedeniyle gazeteciler Demokrat Parti’nin Pazar toplantılarını iple çekiyor. Şehrin sorunları ile dertlenen Özcan, dünkü toplantıda sorunların oluşmasını sağlayan, klanı da işaret etti.
YURTTAŞIN DERDİ VAR
Bizde geçen hafta iki konuda dertlendik. Birincisi Siirt’ten Eskişehir’e yüksek öğrenim görmeye gelen Seyithan Sevinç’in derdi. Sevinç, tikleri nedeniyle olumsuzluk yaşıyor. Bir müzik topluluğu ile müzik yaparak geçimini temin eden Sevinç, geçtiğimiz günlerde Adalar semtinde bir kafeteryaya gitti. Kafeteryada çay içti, parasını ödedi. Sonra, kafeteryada çalışanlardan birisi Sevinç’e, aşırı tikleri nedeniyle müşterilerinin rahatsız olduğunu belirterek, bir daha kafeteryaya gelmemesini istedi.
Sevinç de, durumu sosyal medyadan protesto etti. Tabii ki, Sevinç’in bu protestosu gözümüzden kaçmadı. İlk önce adı geçen kafeteryaya gittik. Kafeteryada çalışan ve görme engelliler öğretmeni olduğunu söyleyen ve yüksek öğrenimini yeni tamamlayan genç kız, olayın yanlış olduğunu belirterek,” Biz almasak, o almaksak. Bu şahısın durumu ne olacak. Tek başına mı yaşayacak” dedi. Bizde, kafeteryaya yakışanın tikli genci çağırarak, ondan özür dilemek ve ona bir çay ısmarlamak olduğunu söyledim. Ancak, kafeterya çalışanları gence cepten mesajlar atmışlar. Onu kafeteryaya gelmeye ikna edememişler. Sevinç bir kez onurunun incindiğini söyledi.
SEVİNÇ HABER OLDU
Sonuçta, Seyithan Sevinç’i haber yaptık. Ona destek verdik. Onun Odunpazarı’nın tarihi Sit alanını fotoğraflarken, çekilen fotoğrafını okuyucularımız ile paylaştık. Dileğim, öğrenci şehri Eskişehir’de böyle olumsuzluklar yaşanmaz. Çeşitli engelli olanlar, dışlanmaz. Tam aksine böyle kişilere sahip çıkılır.
GÖREN ŞAŞIRIYOR
Yine bugün gazetemizde haber olarak okuyacaksınız. Sultandere mahalle sakinleri, artık tel örgülerle çevrili bir alan içinde yaşıyorlar. Mahallelerine bir sanayi sitesi kuruluyor. Günümüzde, mahalle aralarında kalan sanayi siteleri başka yerlere taşınır. Mahalleden çıkarlar. Mesela, Emek ve 71 Evler mahallerini Eskişehir’den uzaklaştıran Küçük Sanayi Çarşısını yerinden taşımak için formüller üretilirken, belediye başkanı siteyi taşıyamazsa, bir daha aday olmayacağını söylemesine karşın, aynı ilçe sınırları içinde Eskişehir’in burnunun dibi sayılacak, Sultandere mahallesine bitişik bir şekilde yeni bir sanayi sitesi yapılıyor. Hatta geçen hafta sitenin kooperatifinin başkanı çıkarak sitenin kaçak olmadığını söyledi. Bana göre daha vahim bir durum. Kaçak olsa, kaçak yapılıyor diyeceğiz. Gerçekten kaçak değilse, kim mahallenin içine sanayi sitesi yapımına izin verdi. Site Sultandere Mahallesi ile 75. Yıl mahallesini birbirinden ayırıyor. İki mahalle bütünleşmek üzereydi. Sanayi, siteleri, organize sanayi bölgeleri niçin yerleşim yerinden uzaklara yapılıyor. Mahalle aralarında kaldıkları zamanda taşınıyorlar. Geçen hafta sitemiz kaçaktır diyen kooperatif başkanı acaba mahallede kaç badem ağacının yok olmasına katkıda bulunmuş. Bu durumu açıklaması gerekiyor. Sitenin yapılması ve mahallenin tel örgüler ile sarılmasına bir cevabı olacak yetkili mutlaka vardır. Mahalleli, sesini duyurmak istiyor. Mahalle halkı elbette sesini duyuracak, davasına sahip çıkacak. İşçi olan bir mahalle sakini Seyfi Kestel, kredi ile evini yeni yaptığını söyledi. Kestel’in suçu var mıdır? Vergisini veriyor. Evine doğalgaz, elektrik ve su bağlanmış. Yani, her şeyi yasal. Ancak, bir gün birisi gelerek mahallenin çevresine evlerle ile iç içe bir şekilde tel çekiyor. Bu manzaraya Türkiye güler. Benden söylemesi.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!