Sağlık Bakanlığı uyarıcı olması için her hafta ülkemizin korona virüs haritasını açıklıyor. Eskişehir’in nüfusunun 900 bin olduğu konusunda herkes birleşiyor. Ancak, bana göre artık il nüfusumuz 1 milyon sınırına ulaştı. Mavi rengimizle tam övünürken, sağlık Bakanlığının açıklamasından sonra 100 bin kişi de 113.25 olan korona virüslü kişi sayımız 225’e yükseldi. Aşı olmayan Eskişehirliler ile aşı olmasına karşı tedbirleri unutan Eskişehirliler sayıları yükseltiyor. Düğün yapan köylüler hem sayısı yükseltti. Hem de köylerini karantina altına alınmasına yol açtı. Hafta sonları şehrimizin ana merkezlerini, caddelerini doldurmayalım. İlimize özel kısıtlamalar ortaya çıkmasın.
Akdeniz ve Ege Bölgesinde halk kenetlenerek, evine kadar gelen orman yangınını söndürmek için, yangın ve ilk yardım-kurtarma ekipleri ile birlikte mücadele ediyor. Köylü emekçi kadınlar yine en baştalar. El ele vererek, yangını söndürmeye çalışıyorlar. Yangın ile mücadele sürerken, her olayda veya karşılaştığımız önemli olaylarda ana konuya odaklanmaktan çok başka konuya odaklanıyoruz.
Ülkenin birçok noktasında birden bire çıkan yangınlar nasıl çıktı? Kim çıkardı konusunu düşünürken, hiçbir yapamıyorsak, yangının üstüne bir kova su da biz dökeceğiz. Bazı meslektaşlarımızda ‘Ne var. Uluslararası yardım gelse’ diyor. Her şeyden önce uluslararası yardım gönderecek yok. Rusya, İspanya, Hırvatistan, Ukrayna ve Azerbaycan yardımı hemen gönderen ülkelerdir. Yani bizim gibi ülkeler, yine bize benzeyen dost ülkeler yardımları hemen bize ulaştırdılar. ‘Global Call’ çağrıları ile ne sonuç elde edilir. Ya da bazı arkadaşlarımız “Yunanistan çağrı yaptı, ne oldu” diyor. Her şeyden önce Yunanistan Avrupa Birliği üyesidir. Avrupa Birliği’nin afetler konusunda bir örgütü var. Ayrıca, Yunanistan’ın tüm gelirleri ülke iki kez battığı için 2060 yılına kadar AB ekonomisine bir anlamda ipotek koydu.
TARİHTEN DERS NASIL ÇIKAR?
Bende dün hatırladım. Gerçekten geçmişi çok çabuk unutuyoruz. Mesela, Gölcük depremi sonrasında 1999 yılında Amerika gemi yollamak istedi. Dönemin Sağlık Bakanı Osman Durmuş karşı çıktı. Bugün hayatta olmayan bakanı linç ettiler. Söylenmedik söz bırakmadılar. Sonrada anlaşıldı ki, gemi askeri bir gemiydi. Gemide gayrinizami harp unsurları vardı. ABD, deprem sonrası ortaya çıkan gelişmeleri, fırsata çevirmek istiyordu.
Yine bakan Durmuş, döneminden hemen önce kan bağışı kampanyası başlatıldı. Bir hasta için, Türkiye çapında seferberliğe başlanıldı. Eskişehir’de o zaman ki, Atatürk Spor Salonu önünde şehrin valisinden, belediye başkanına kadar hemşerilerimiz kilometreyi bulan kuyruklar oluşturarak, kan bağışında bulundu. Bakan Durmuş yurtdışına gönderilen kan örneklerini geri istedi. Kan toplanan kişinin, kana ihtiyacı olmayan yani hasta olmayan bir kişi olduğu ortaya çıktı. Tarikat bağlantısı ortaya çıktı. Yurttaşlarımızın kanı niye yurtdışına çıktı. Tarikatın emperyalizm ile bağlantısı nedir? Genetik yapımızla bir ilgisi var mı? Sonuçta bakan Durmuş yine haklı çıkmış oldu. Olay unutuldu, gitti.
MİLYONLARCA TİVİTİ KİM ATIYOR?
Bir tuşa basarak, sosyal medya hesaplarından yardım çağrısının arkasında ise Pentagon çıktı. Gece yarısı geçince paylaşılan 2 milyon 500 bin tivitin yüzde 71, yani 1 milyon 813 binin aynı merkezden atıldığı ortaya çıktı. Bu tvitlerin ise 868 bini yeni oluşturan 14 bin 710 sahte hesaptan atılmış. Konuyu yakından takip edenler yurtdışı menşeli bu operasyonun
Pentagon'un kayıt dışı ordusu olan Signature Reduction'u akıllara getirdiği konusunda birleşiyorlar. Yani sahte hesapları kullananlar, dünya çapında bir algı yaratmaya çalışıyorlar.
İngiliz akademisyen Dr. Marc Owen Jones, yayınladığı 24 parçalık analizinde kampanyayı inceleyerek, yanıltma haber olduğunu ortaya koydu. İngiliz akademisyen Jones şunları söylüyor:” #HelpTurkey kampanyası manipülasyon dolu. Gerçek kişiler ve ünlülerin sayıyı yükseltmesine ek olarak, yapay olarak da binlerce sahte sosyal medya hesabı tarafından manipüle ediliyor” dedi.
Demek ki, sosyal medyada hemen tuşlara basarak bir şeyler yazmak marifet değildir. Siyasal iktidar eleştirilebilir. Ancak, top yekûn savunma yapılan, yangınla boğuşulan bir ortamda en azından yangının üzerine bir kova su dökmek gerekiyor.
![]() |
![]() |
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!