Önceki akşam, Büyükşehir Belediyesi Meclis toplantısında, bir Büyükerşen klasiği yaşandı. Haberlerimizin doğru olduğunu ancak, doğru haber yazanların ‘besleme basın’ olduğunu söyledi.
Büyükerşen’in belediyenin doğru iş yapan teknik kadrosunu dağıttıktan sonra, yerlerine getirdikleri kişiler işi, komşu birimleri basmaya ve arkadaşlarını dövmeye kadar götürdüler. Bir kurumda uzun yıllardır çalışan bir kişi, kendi kurumunun bir bölümüne baskına gider mi? Giderse niye gider? Bu gücü kimden alır? Peki, bu baskını duyan gazeteci haber yapar mı? Haber yapınca da, ‘besleme basın’ olur mu?
Habere doğru diyen Büyükerşen, haberleri yapan bizleri ‘Besleme basın’ olarak nitelendirince, AK Parti Meclis üyeleri de olaya sert tepki gösterdi. AK Parti meclis üyeleri tepkilerini sesli olarak meclis de dile getirirken, meclisten sonra yanımıza gelen CHP meclis üyeleri Büyükerşen’in yanlışa düştüğünü belirterek, Büyükerşen’in büyük hatalara yapmaya devam ettiğini söylediler.
VASAT POLİTİKACI
Habere doğru diyen Büyükerşen’in yazan gazetecilere tepki göstermesine ise anlam verilmeye çalışıldı. Rektörlük yapmış, 20 yıldır belediye başkanlığı yapan kişinin doğru haber karşısında gelişi güzel konuşması, gazetecileri bu haberleri yazmamaları halinde aç kalacaklarını iddia etmesi, vasat bir politikacıya en iyi örnek olarak gösterilebilir. Bir bilim adamında diplomanın dışında da bazı kriterler aranmalıdır. Diplomanın her şey olmadığı görülüyor.
Büyükerşen gerçekten vasat politikacıdır. Büyükerşen’in de bulunduğu toplantılara çokça katıldım. Ülkemizin ünlü insanları onunla bir defa oturarak, yemek yediğinde onun vasatlığının farkına varıyorlar. Hayal kırıklıklarını ortaya koyduklarını gördüm.
CHP’LİLER DE OLAYIN FARKINDA
Aslında önceki günkü meclis toplantısında da bu durum ortaya çıktı. Doğru habercilik karşısında Büyükerşen’in takındığı tavrı herkes gördü. AK Partili meclis üyeleri onun tavrına tavır ile cevap verdiler. CHP’liler ise işin yanlışlığını ya telefonla ya da meclisten sonra bana ilettiler.
Yeni bir seçim dönemine girilirken, Büyükerşen yeniden aday olmayı düşünüyor. Her şeyden önce çevresindeki seçilmiş veya atanmış bu kadro ile aday olamaz. Büyükerşen’in son çeyrekteki belediye başkanlığı başarısızlıklar ile doludur. İnsanları sürgün etti. Ehil olmayanlara önemli görevler verdi. Buradan açıkça söylüyorum. Han’a, Günyüzü’ne sürgün ettiği kadınların, süt izinleri vardı. O süt izinli annelerin gül yüzlü, pembe yanaklı bebelerin ahtı mutlaka tutar.
HABERLER DOĞRUDUR
Büyükerşen’in Eskişehir’de görevini daha doğrusu mesleğini yapan gazetecileri hedef alması, haberin ne kadar doğru olduğunun da göstergesidir. Büyükerşen, çözüm üretmesi gerekirken, gazetecileri suçlaması doğru habere yakalanmasından kaynaklanıyor. Önceki gün mecliste haberleri yazan biri olarak en başta beni hedef alması aslında yeni değildir. İki yıl öncede Büyükerşen, daha sonra FETÖ-PDY davasından 8 yıl hapis alan bir bürokratı iki yıl ESKİ’nin başında genel müdür olarak vekâleten tutmuştu. Dönemin valisi bu konuda kendisini uyarmıştı. Ben üç kez olayı manşetten yazmıştım. Devletin istihbarat sorumluları bizzat gelip Büyükerşen ile görüşmüştü. Büyükerşen de daha sonra onları ziyarete gitmişti. Ama adam, darbe girişimine kadar genel müdür olarak Büyükerşen’in ısrarı ile göreve devam etti. FETÖ’nün terör örgütü yüzü tam olarak ortaya çıktığında ise Büyükerşen o kişinin önüne emekli dilekçesini koydu. Büyükerşen’in vasatlığı aslında her konuda kendisini gösteriyor.
NASIL BİR GAZETECİ?
Ayrıca Büyükerşen gazetecilik yapmakla da övünür. Onun nasıl bir gazeteci olduğunu bir gün köşesinde rahmetli Önder Baloğlu yazmıştı. Baloğlu şöyle demişti: “Sakarya’nın yazı işleri müdürüydü. Haberin az olduğu bir gün iki şarapçıya para vererek, Köprübaşı’nda dümenden kavga etmelerini istedi. Sonra da şarapçıları kavgasını asayiş bozuldu diyerek manşete koydu”. Demek ki, Büyükerşen’in gazeteciliği de böyle bir şey. Biz ise gerçeklerden yola çıkıyoruz.
YA HABER VERMESEYDİM
Büyükerşen, belediye de ortaya çıkan nümayişi, genel sekreter Ayşe Ünlüce ile diğer üst düzey yöneticilerinin nasıl duyduğunu biliyor mu? Ünlüce’ye kavga olayını ve belediyenin kavga çıkan birimine polislerin çağrıldığını ben haber verdim. Büyükerşen, altından makam koltuğu çekilse haberi olmayacak. Peki, ben niye olayı haber verdim. Olayın büyümesinin ve zarar görecek belediye çalışanlarının önlenmesini istedim. Haberimi de yaparım. Yapmaya da devam edeceğiz.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!