Dünya emperyalist sistemi çöküyor. Emperyalist sistemin finansal krizi siyasî ve askerî yenilgileri doğuruyor. ABD emperyalizmi bölgemizde büyük bir dirençle karşılaştı ve yenildi. Türkiye’de yaşanan ekonomik olumsuzluklar dünya emperyalist sisteminin krizinden bağımsız değildir. Dünya sistemi de kriz içindedir.
ABD emperyalizmi yenilgiyi kabul edip stratejik açıdan geri çekilse de taktik manevralarına devam ediyor. Venezuela’da antiemperyalist Maduro yönetimini devirmek istiyor. Suriye’ye ait olan Golan Tepelerini İsrail toprağı olarak tanıdığını ilân ediyor, PKK’yi korumak adına güvenli bölge oluşturmaktan söz ediyor. Türkiye’nin S-400 almasını önlemeye çalışıyor, İran ambargosu muafiyetini kaldırıyor.
KOŞULLAR ZOR
Türkiye işçi sınıfı, emekçileri, emeği ile geçinenler bu koşullar altında 1 Mayıs’ı kutlayacak. Gelinen noktada kıdem tazminatı tartışılmaya başlanıldı. Türkiye’nin ABD emperyalizmine karşı siyasî düzlemde verdiği mücadele sıcak para bağımlılığı ile sürdürülemez. Türkiye’nin sıcak para bağımlılığı ve sıcak para üzerine kurulan ekonomisi işsizlik üretmekte, işçinin iş güvencesini tehdit etmektedir. İşçi sınıfı diğer üreticilerle birlikte bu düğümü çözecek. İşçi sınıfının sınıf mücadelesiyle Türkiye’nin vatan mücadelesi örtüşmektedir.
Türkiye’nin vatan mücadelesini tutarlı olarak sürdürebilmesi ekonomide üretime yönelmesiyle mümkündür. Bu yöneliş emperyalizmle mücadele ederken emperyalizmden para isteme çelişkisini çözecektir. Aynı zamanda işsize iş sağlayacak, işçinin iş güvencesine yönelen tehditler ortadan kalkacaktır.
İşçi sınıfının haklı taleplerine emperyalist sistem içinde çözüm bulunamaz. Bu nedenle işçi sınıfı hareketi antiemperyalist karakter taşımalıdır.
BAYRAK VE İSTİKLAL MARŞINA SAHİP ÇIKILMALI
ABD emperyalizmi işsizlik ve enflasyon temelli kitle hareketlerini yönlendirmek ve sistem içine çekmek istemekte, kendi emelleri için kullanmak istemektedir. İşçi sınıfı önderleri ABD emperyalizminin işbirlikçisi FETÖ/PKK uzantılarından ve onların taleplerinden bütün uzak durmalıdır. İşçi sınıfının büyük çoğunluğu bu taleplere itibar etmiyor.
Atatürk, bayrak, İstiklal Marşı ile sorunlu olanlara tavır alınmalıdır. İşçi sınıfı Türkiye’nin vatan mücadelesini desteklemeli, ekonomik düzlemde tamamlamak için "üretim ve istihdam" talep etmelidir. Sistem dışı büyülü talep üretim ve istihdamdır. Emeğinden başka sermayesi olmayanlar ancak laik, demokratik, sosyal bir hukuk devletinde haklarını arayabilir ve haklarına kavuşabilir. Çağdaş bir yaşam için verilecek demokrasi ve özgürlük mücadelesi, aynı zamanda emeğin mücadelesidir.
BİRBİRİMİZ ÖTEKİLEŞTİRMEYELİM
İşçiler dikkatli olmalıdır. Emeğini sömürenleri sorgulamak yerine yapay olarak yaratılan etnik köken, din, mezhep gibi ayrımlarla birbirlerine de ötekileşip farklı yönlere savruluyor. Örgütlü mücadelenin sağlayacağı gücü kaybediyor. İşçilerin insan olmaktan gelen haklarını, üretimden gelen güçleriyle alma yolundaki mücadelesiyle beraberiz.
SAYGI İLE ANIYORUZ
1 Mayıs Emek Bayramı çok uzun yıllardır ülkemizde kutlanıyor. Osmanlılar döneminden bu yana kutlanan 1 Mayıs Emek Bayramı bazen kanlı bir bayrama döndürüldü. 1977 yılında dış güçlerin kiralık maşaları Taksim de bayramlarını kutlayan emekçilerin üzerine kurşun yağdırdılar. Karanlık güçlerin işçileri katletmesi gelecek yıllarda 1 Mayısların daha güçlü şekilde kutlanmasına neden oldu. Katledilen emekçileri de bugün saygı ile anıyoruz. 1 Mayıs tüm çalışanlara kutlu olsun. Biz gazetecilerde bugün bayramımızı kutlayacağız.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!