Mahmudiye deyince aklımıza Arap Tayları gelir. Yüzyıldan fazla ilçede yarış atları yetiştirir. Bizlerde meslek yaşantımızda atlar ile ilgili pek çok haber yaptık. Bazı şecereli atların, fiyatlarını son model otomobiller ile kıyaslayan haberler yaptık. Bu haberler gazetelerin birinci sayfalarını süsledi.
Çok izlenen televizyonların ana haber bültenlerinde izleyiciye sunuldu. Biz 30 yıllık süreç içinde ilk önce Tarım Bakanlığı’nın Harasından atçılık ile ilgili haberleri yapmaya başladık. Sonra Mahmudiye ovası, at çiftlikleri ile dolmaya başladı. Çiftliklere ilaveten yılar için at pansiyonları da açılmaya başlanıldı. İstanbul gibi büyükşehirlerde atları olanlar yarışlar dışında atlarını bu pansiyonlara getirerek, ücreti karşılığında kalıyorlar.
MEKÂNI CENNET OLSUN
İlçede devletin harasının dışında at çiftliklerinin gelişmesine katkıda bulunan Muzaffer Can geçtiğimiz günlerde vefat etti. Mahmudiye önemli bir değerini yitirdi.
TİGEM’den 1985 yılında seyis olarak işletmeden emekli olan Muzaffer Çavuş, lakaplı Muzaffer Can, ilçede özel at çiftliklerinin gelişimine kendisini adadı. Muzaffer Çavuş, emekli olduktan sonra özel at çiftliğini kurmasaydı. Mahmudiye bu kadar öne çıkmaz ve atçılıkta gelişemezdi.
Emekli ikramiye ile arsasına çiftlik kuran Muzaffer Can, yavaş yavaş iyi birkaç at satın alarak, atlarının sayısını 47’e çıkardı. Bende pek çok kez kendisini çiftliğinde çalışırken ziyaret ettim.
TORUNLARININ ATLARI
Muzaffer Çavuş, Bilge Can, Kıvanç Can, Selen ay Can ve Eylül Can, Muzmuha, gibi birçok iyi yarış atlarını Türkiye’ye kazandırdı. Atlarına koyduğu isimler torunlarının isimlerinden oluştu. Muzaffer Çavuş’un kendine bağlı çiftlik ve kendi ile ilişkili çiftliklerde 30 kişi çalışıyor.
Çavuş, işe başlarken, Mahmudiye’nin bir gün Türkiye’de atçılığın önemli merkezlerinden biri olacağına inanıyordu. İnancı boşa çıkmadığı görüldü.
2 BİN AT VAR
Bugün devletin işletmesi ile özel çiftliklerde tam 2 Bin at var. Bu atlar Türkiye’de önemli bir sektörü oluşturuyor. İlçeye, insanlık tarihinde atın önemi büyüktür. Tarih süzgecinde zaman içinde at ve insan bütünleşmiştir.
gün vefat ederek, atların koştuğu Mahmudiye ilçesinde kendisini sevenler tarafından toprağa verilen Muzaffer Çavuş’un mekânı cennet olsun. Mahmudiye kendisini unutmayacaktır. Atçılık tarihi konuşulduğunda kendisinden mutlaka söz ettirecektir. Ancak, Mahmudiye Belediyesi onun heykelini ilçede uygun bir yere dikmelidir. Hani derler ya “heykeli dikilecek adamdır” sözü gerçek olmalıdır.
![]() |
Milliyet gazetesi Genel Yayın Yönetmenlerinden Abdi İpekçi, katledilişinin 43'üncü yılında mezarı başında anıldı. İpekçi ailesinin kızları ve bireyleri 43 yıldır onun mücadelesini unutmuyorlar.
Türk basınında bir Abdi İpekçi ekolü vardır. Bugün gazetelerin genel yayın müdürleri, gazetelerde çalışan emekçilerin sendika gibi örgütlerde bir araya gelmesini istemezler. İpekçi ise her gazetecinin sendikalı olmasını isterdi. O yıllar anarşinin ülkede kol gezdiği yıllardı. İpekçi, ülkenin bölünmez bütünlüğünü savunurdu.
Eğer o günlerde, Abdi İpekçi cinayetini gerçekleştiren karanlık zihniyet ortaya çıkarılabilseydi sonraki dönemde ne faili meçhul cinayetler olurdu, ne de gazeteci cinayetleri, gazetecilere olan saldırılar cezasızlıkla ödüllendirilmezdi.
Tarihi süreçte pek çok gazeteci cinayeti işlendi. Abdi İpekçi'nin kızı Nükhet İzet ise babası ile ilgili süreci en iyi takip eden kişi oldu. Hem babasına sahip çıktı. Hem de gazetecilerin yalnız olmadığını tüm gazetecilere hissettirdi. Abdi İpekçi gazeteciliği ve ekolu de bitmedi. Kendisini özlemle anıyoruz.
![]() |
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!