Çağdaş Gazeteciler İç Batı Anadolu Şubesi olarak, üyemiz Uğur Mumcu’nun anısına 25 yıl önce başlattığımız, ‘Uğur Mumcu Ödüllüleri’ 25 kez sahiplerini buldu. Derneğimiz üyesi, örnek aldığımız gazeteci ağabeyimiz Uğur Mumcu’yu, tam 25 yıl önce uğradığı suikast sonucu kaybettik. O dönemdeki dernek yönetimi bir karar alarak, Uğur Mumcu anısına ödül vermeye başladı. Yıllar içinde yapılan geceler Türkiye çapında bir etkinlik olmaya başladı. Önceki gece 25 yıl önce başlanılan ve devam eden gelenek sürdü. Çağdaş Gazeteciler Derneği’nin 1999 yılından bu yana Tepebaşı Belediyesi’nin katkıları ile yaptığı ‘Uğur Mumcu’ gecesinde ünlüler yine Eskişehir’de buluştu. Yıllar ne çabuk geçiyor. 25 yıl önce Milliyet Eskişehir Bürosunda çalışıyordum. Uğur Mumcu’nun hayatını kaybettiği suikastın haberini bürodan açtığım telefonlarla Eskişehir’de gazeteci arkadaşlarıma haber vermiştim.
LİSEDE TANIŞTIM
Bilecik’te lise birinci sınıfta öğrenim görürken, Uğur Mumcu ile tanışmamız ‘Sakıncalı Piyade’ kitabı ile olmuştu. Daha sonra bu kitap okuldaki sıramdan araklanmıştı. Bilecik dışından Bilecik’e lise öğrenimi görmeye gelenlerin kaldığı bir öğrenci evine davet edilmiştim. Eve gittiğimde evin kitaplığındaki tek kitabın benim kayıp ‘Sakıncalı Piyade’ kitabı olduğunu gördüm. Kitabımın yer değiştirmesinin üzerinden birkaç ay geçmişti. Kitabı 20 lise öğrencisinin okuduğunu öğrenince kızgınlığım gitti. Ve kitabım onların kitaplığında durmaya devam etti. Eskişehir’de Milliyet Bürosunda çalışmaya başladığım da, ise Cumhuriyet Gazetesi karışmış, Uğur Mumcu ile Ali Sirmen Milliyet’e geçmişti. Bugün ADD Başkanlığı görevine devam eden Azmi Kerman o dönemde Ecza-Koop. Başkanıydı. Ayrılmaz arkadaş olan Uğur Mumcu ve Ali Sirmen pek çok kez Eskişehir’e geldi. Son gelişlerinde Uğur Mumcu suikasta uğradığı otomobili ile gelmişti. Birlikte o otomobil ile Eskişehir’de gezdik. Koltukları oynuyordu. Onun eş değerindeki önemli yazarların cipleri varken onun eski bir otomobili vardı. Uğur Mumcu, Cumhuriyet gazetesi dışında bir gazetede çalışmak istemiyordu. Daha sonra tekrar Ali Sirmen ile Cumhuriyet’e geçtiler. Ali Sirmen, onun hayatını kaybetmesinden sonra da Eskişehir’e gelip gitmeye devam etti. Sirmen’in çocukluğu da Eskişehir’de demiryolları lojmanlarında geçmişti.
FİLİSTİN HEPİMİZİN DAVASI
Türkiye’de yaşayan herkes ister siyasi yelpazenin sağında isterse en solunda olsun. Mutlaka Filistin davasına ilgi gösterir. Filistin davasını, Kıbrıs davasından ayrı tutmaz. ÇGD olarak 25. Uğur Mumcu gecesinde Filistinlileri ağırladık. Filistin’in bir bakanı ile Türkiye Büyükelçisi gecemize katıldı. Türkiye Büyükelçisine Dr. Faed Mustafa’a Uğur Mumcu ödülü verdik. Filistin davasını sonuna kadar desteklediğimizi söyledik. Tepebaşı Belediye Başkanımız Ahmet Ataç da, Filistin’den bir şehir ile kardeş şehir olmak için harekete geçti. Filistin ile Eskişehir’in kardeşliği daha da pekişecektir.
ŞEHİT ANNESİ AĞLATTI
Bastonu ile gecemize katılan oğlu 1993 yılında vatan savunmasında şehit düşen Pakize Alp Akbaba’nın söyledikleri, Türkiye’nin bölünemeyeceği söylediği konuşmaları geceye katılanları ağlattı. Oğlu’nun şehit düşmesi ile Uğur Mumcu’nun suikasta uğramasının arasında birkaç ay var. Duygulanan anne Uğur Mumcu’nun salondaki dev maketini öptükten sonra, sahneden indi. Eskişehir’de üç eğitim sendikasının başkanları geceden ödüllerini alarak, gururlu bir şekilde döndüler. Değerli dostum RTÜK üyesi İlhan Taşçı’yı uzun zamandır göremiyordum. Gece nedeniyle onu görmüş oldum. Türk basınında gerçek bir duayen olan Orhan Erinç ağabeyde sonunda Eskişehirli olmaya karar verdi. Gecede en güzel sahne herkesin Uğur Mumcu’ya karanfil bırakmasıydı. Geceye katılamayan gazeteciler de, birer mektup gönderdiler. Bekir Coşkun’un kanser hastalığını yendiğini öğrenmemiz bizleri sevindirdi. Uğur Mumcu’nun sağlığında Eskişehir’de dolaştığı bomba konulan o otomobili ÇGD olarak beş yıl önce Eskişehir’e getirilmesini ağladık. O otomobil Uğur Mumcu parkında bir ibretlik belge olarak sergileniyor. Ülkemizin bir döneminde yaşanan acıları bizlere hatırlatıyor.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!