12 Haziran 2011 seçimleri öncesinde, CHP’nin Eskişehir milletvekili listesinin birinci sırasına bir kontenjan adayı aranıyordu. Listenin ikinci sırasında Yılmaz Büyükerşen’in desteği ile Kazım Kurt yer alacaktı.
Arayışlar başladı. Büyükerşen, kurmay heyeti ile yaptığı toplantıda Faik Öztrak’ın ismi üzerinde durdular. Kemal Derviş’e yakın bir kişi olan Faik Öztrak, CHP iktidara gelmesi durumunda Maliye Bakanı olacaktı. Yani, devletin kasasının Eskişehir’den milletvekili olması halinde, Eskişehir’e, Eskişehir Büyükşehir Belediyesine getireceği katkı büyük olacaktı.
Hemen Faik Öztrak arandı ve Eskişehir de liste belirleyen ekibin kararı aktarıldı. Öztrak, Tekirdağlı olduğunu ve Tekirdağ’ dan aday olmak istediğini belirterek, teşekkür etti. Sonunda, liste belirleyiciler o günlerde Türkiye de gündem belirleyen Süheyl Batum’un Eskişehir listesinin birinci sırasından aday olmasını kabul etmek zorunda kaldılar. Batu o dönemde genel başkan yardımcılığı görevini yapıyordu.
AKLIMA NEREDEN GELDİ?
Birkaç gün önce IMF heyeti Türkiye’ye geldi. Heyetin başkanlığını IMF Avrupa Birimi Direktörü Poul Thomsen yapıyordu. Thomsen’in olması ayrı bir önem taşıyordu. Peş peşe görüşmeler yaptılar. CHP ve İyi Parti yöneticileri ile gizliden buluştular. Görüşme iki kişinin etrafında dönüyordu. Kemal derviş döneminin hazine müsteşarı olan ve bilinen kişilerce Eskişehir milletvekili yaptırılmak istenen Faik Öztrak, diğeri eski Merkez Bankası başkanı, Durmuş Yılmaz’dı. İkisi de IMF için yabancı olmayan isimlerdi. Toplantının gizli olması kafaları karıştırdı. Açığa çıkınca bozulanlar oldu. IMF’nin kim olduğunu herkes biliyor. Borç para vermesinin yanında program da dayatıyor. İşçi, memur, esnaf ve toplumun emekçi kesimleri için IMF’nin dayattığı programlar acı reçeteler olarak biliniyor. Türkiye’nin emekçileri IMF’nin dayattığı acı reçeteleri çokça içti.
CHP’nin tabanı bir zamanlar, ‘Kahrolsun, IMF’ ve ‘Kahrolsun Amerika’ sloganları ile yürüyordu. Demek ki, Yeni CHP’de durumlar değişmiş olarak görünüyor. IMF ile gizli toplantılara katılan bir şahsı, bu şehrin emekçileri oyları ile Ankara’ya gönderecekti. Önümüze neler konmuş, haberimiz olmamış. IMF CHP ve İyi partililer ile yaptığı görüşmeden sonra, Türkiye için şu önerilerde bulundular:”Ücretler geçmiş enflasyona endekslenmesin.” Klasik IMF programı ekonominin olumsuzluğunun işçiye, memura, çiftçiye ve kısacası emekçilere yüklenmesini isteyerek, ülkeden ayrıldılar. CHP’li bir Parti Meclisi üyesi, kendi partileri için kendi partililerinin garipleştiğini, ABD ile bir takım işler çevrildiğinin altını çizdi. CHP iktidar olsa, demek ki ilk önce IMF’ye başvurulacak.
ÜRETİM NASIL OLACAK?
IMF’nin Özal iktidarları döneminde ülkemize çöreklendiğini herkes biliyor. IMF reçeteleri sonucunda, fabrikalar satıldı. Çiftçiler üretimden koptu. Bugün tersini yapmak gerekiyor. Milletvekilimiz Utku Çakırözer, kırsal kesime ve esnaf odalarına, temsilcilerine yaptığı ziyaretlerde hep üretimden bahsediyor. Yılmaz Büyükerşen kırsal kesimde üretimi arttırmanın gerekli olduğunun altını çiziyor. CHP’nin üst düzey kadroları, IMF heyetleri ile gizli toplantılar yapıyor. Ne demeli? Bir yerde, hatalar olduğu görülüyor. Kimsenin sesi çıkmıyor. Aklıma bir zamanlar IMF’nin Türkiye masası şefi Corla Cottarelli geldi. Ne medyatik adamdı. Kebapçıya bile gazeteciler ile giderdi. IMF istedi mi, yasalar bile çıkardı. Ülke o günlere geri döner mi? Dönmesi mümkün değil. Köprülerin altından çok sular aktı. Türkiye yüzünü Avrasya’ya döndü. Ama CHP’de bazıları hale dünya gerçekleri ile yüzleşmiyor. Eskişehir’dekiler de bu koşullarda “üretim” diye konuşuyor.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!