Virüs nedeniyle tam ya da yarım zamanlı ev hapsindeyiz. Birçok alışkanlığımız değişti. Çoğumuz yaşamı boyunca evde bu kadar oturmadı. Evde otururken pek çoğumuz evde yapılması gereken işleri yapıyoruz. Kitap okuyoruz. Film izliyoruz. Biz gazetecilerde evde de otursak, şehrimizde ve çevremizde virüsün durumunu merak ediyoruz.
Dünya çapında baş gösteren Pandemi ile mücadelede Eskişehir’in geldiği durum gerçekten iyidir. Eskişehir halkının bilinçli ve duyarlı olmasının yanında, valiliğimizin, sağlı kurumlarımızın yöneticilerinin aldığı biz dizi kararlar, Eskişehir’i virüsün en çok yayılım gösterdiği iller arasına sokmadı.
HASTANELERİMİZ YETERLİ
Eskişehir’de virüs taraması artarak yapılıyor. Tahlillerin artmasına rağmen, vaka sayısında önemli bir artış olmaması en başta sağlıkçılar olmak üzere hepimizi sevindiriyor. Tıp fakültemiz, Şehir ve Yunus Emre Hastanesinde şehrimizde ve çevre illerde virüse yakalananlar tedavi görüyor. Kütahya ile Bilecik’te virüsün çok kişide görülmemesi de şehrimizdeki sağlık kuruluşlarının yükünü arttırmıyor.
Üç hastanemizin yöneticileri de, hastaları tedavi etmek için hiçbir eksikleri bulunmadığının altını çiziyorlar. Şehir Hastanesinde görevli iki hemşirenin virüsle mücadele eden hastalara moral olması için çay servisi yapmalarını gösteren video hepimizin yüzünü güldürdü. İspanya da veya başka Avrupa ülkelerinde yaşlılar bile kaderlerine terk edilirken, bizde herkes el üstünde tutuluyor. Tüm dünyada yaşlı ölümlerinden söz ediliyor. Belki de bizim şansımız, yaşlılarımızın evlerimizde aileleri ile birlikte yaşamasıdır.
YAPILACAKLAR VAR
Büyükşehir Belediye Başkanımız Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, eski devlet hastanesinde kullanılması gerektiğini söyledi. Eski devlet hastanemizin birbiri ile çelişen raporu var. Çeşitli bakanlıkların verdiği raporda binanın çürük olduğu belirtiliyor. Peki, üç hastane dışında binaya ihtiyaç var mı? Bence de var.
Niye diye sorulursa, yaptığımız araştırmaya göre virüslü olduğu tespit edilen ancak virüsün ciddi etkileri görülmeyen bazı hemşerilerimizde üç hastanede karantina da bulunuyor.
Virüslü hasta sayısında bir artış olursa, hastanelerimiz daha gerçekçi kullanılmalıdır. Virüs taşıyan, çevresine bulaştırabilecek olanlar, virüsün etkisi bulunmayanlar, konukevi, misafirhane veya yurt gibi yerlerde gözlem altına alınabilirler. Yani hastaneler ciddi sorunları olan hastalar için kullanılmalıdır. İşte, burada mekân sorunu ortaya çıkabilir. Şimdiden, hazırlanacak böyle mekânlar hastanelerimizin daha gerçekçi kullanılmasına da neden olacaktır. Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca da bu konulara zaman zaman dikkat çekiyor. Şehrimiz yöneticileri böyle bir mekânı da düşünmelidirler. Burada belediyelere de görev düşüyor. Pandemi ile elbirliği ile mücadele edilir. Son söz olarak da, ev de kalmaya devam etmeliyiz. Bir daha sabırlı olmalıyız.
80 yaşına gelen gazeteci ağbimiz Ali Sirmen yurtdışında yaşayan yakınlarından virüsü kaptı. Hastanede tedavi gördü ve taburcu oldu. Evde bir süre daha tedavisine devam edilecek.
Sirmen dirençli yapısıyla koronavirüsü yendi .Eve çıkar çıkmaz da Eskişehirli avukatı Turgut Kazan’a takıldı: “Sende vekâletim var, şu virüse bir dava açalım”
Umarım ki nekahet dönemi de hızla ve iyi geçer, yeniden Eskişehir’de onu ağırlama imkanı buluruz.
![]() |
Hukukun önemini hepimiz biliyoruz. Hukuk ve adalet ekmek kadar değerlidir. Virüsle mücadele şartlarında avukatlar günü bu yıl buruk kutlandı. Törenler yapılamadı. Avukat giydiği cüppe ne anlama gelir. Bir kez daha hatırlatalım.”
Cübbenin yeşil kısmı hukuk davalarını, kırmızı kısmı ceza davalarını temsil eder. Kamu hizmeti olduğundan cübbenin cepleri, bağımsız olduğundan düğmeleri yoktur. Siyah rengi yasaların otoritesini, sarı rengi ise adalete hizmet eden mesleğin ağırlığını temsil eder”.
![]() |
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!