Geçen hafta Perşembe günü daha sabahın erken saatlerinde Perşembe pazarına gittim. Benim semt pazarında alış-verişim yarım saati geçmez. Bildiğim ve güvendiğim pazarcılardan alış-veriş yaparak, pazarda geçirdiğimiz süreyi kısaltırız.
Geçen hafta Pazar dönüşünde bir okul kafilesi ile karşılaştım. Hangi okul olduğunu sorduklarımda bir özel anaokulu ismi söylediler. Anaokulun öğretmenleri pazardan çıkışta yanıma gelerek, Kurtuluş Savaşı müzesini bulamadıklarını söylediler. Bende beni takip etmelerini istedim. Kurşunlu Külliyesi önüne gelince, Odunpazarı Camisini işaret ederek, müzenin caminin bitişiğinde olduğunu söyledim. Öğretmenler öğrencileri ile birlikte müzeye doğru yöneldiler.
Odunpazarı’na turistler ya da Eskişehirliler dolaşmaya geliyor. Eskişehir’in anaokulunun öğretmenleri gibi, turistlerde müze gezmek için geliyor. Turistlerin ilk tercihi Yılmaz Büyükerşen Balmumu Müzesi oluyor. Hâlbuki Odunpazarında müze olarak yok yok. Anadolu Üniversitesi’nin Karikatür Müzesi, Cumhuriyet Tarihi Müzesi, Odunpazarı Belediyesinin Lületaşı ve Daktilo Müzesi, Büyükşehir Belediyesinin Cam Müzesi, Balmumu Müzesi, Kurtuluş Müzesi var. ETO’nun Sanayi Müzesi de unutulmamalıdır. Ayrıca, müze ziyaretine gelen yüzlerce kişi Tülomsaş’daki Devrim otomobilini görmeden Eskişehir’den ayrılmıyor. Bazı yurttaşlarında müze ismi verdikleri, küçük işyerleri var. Ataol Behramoğlu’nun kitapları da, şairi ve edebiyata meraklı kişilerin ilgisini her daim çekiyor. Eskişehirli işadamı Erol Tabanca tarafından yaptırılan Odunpazarı Modern Müze’yi açıldığı günden bu yana 50 bin kişi ziyaret etmiş. Yüksek Hızlı Tren de bile Odunpazarı Modern Müze’nin tanıtımları yapılıyor. İşadamı müze açınca, tanıtıma da büyük önem verilmiş oluyor. Ben bu yazıyı yazıyorum. Ama unuttuğum müze var mı? diye de tereddüde düşüyorum. En iyisi, Odunpazarı’nda müzesi bulunanlar bir araya gelerek, müzelerini tanıtan bir kitapçık bastırsınlar. Cüzi bir miktara da satabilirler.
En son yapılan Baromuzun genel kurulunda listeye alınan bir avukata, seçim günü ileriki günlerde, yönetimden de istifa edebileceğini söylemiştim. Söylediğim bu kişi önceki gün baro yönetiminden istifa etti. Peki, ben daha seçim günü hangi gerekçeye dayanarak, o kişiye baronun seçime giren yöneticileri önünde istifa edebileceğini söylemiştim. Çünkü Eskişehir Barosuna üye avukat arkadaşımız CHP’de çok önemli bir yere sahip Kurultay delegeliğine seçildiğinde, hem partiden hem de kurultay delegeliğinden istifa etmişti. Kurultay delegeliğine kadar yükselen bir kişi sudan nedenlerle istifa edemez. Önemli görevlere kemik partililer gelirler. İstifa etmeyi düşünen kişi o göreve zaten talip olmaz. Örgütçülük, teşkilatçılık önemli bir iştir. Mesela, ittihat ve terakki veya teşkilatı mahsusa kurulmamış olsaydı, Cumhuriyete ulaşamazdık. Yani, bir geçmiş ve gelecek olmalıdır. Bugün Atatürk’ü haklı çıkaran nedenler, uzak görüşlüğü ve dünyayı yorumlayabilme kabiliyeti ve teşkilatçılığıdır.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!