Akşamları evde dünya sinemasının önde gelen klasik filmlerini izliyorum. Önceki akşam yine film izlerken, CHP’li dostlarım aradı. Hoşbeşten ve rahatsız edip etmediklerini sorduktan sonra asıl konuya geldiler. Onlar konuya girinceye kadar bende beni CHP’lilerin gece yarısına doğru bir saatte niye aradıklarının yanıtını kafamda bulmaya çalışıyordum. Katledilen Uğur Mumcu’nun otomobilinin önünde Odunpazarı belediyesinin nikâh kıydığını bana haber vermek için aramışlar. Ben ilk önce inanmadım. Hemen onlar nikâhın fotoğraflarının olduğunu söylediler. Nikâhı da belediye başkanının kıydığını üzerine basa basa bildirdiler.
NİYE BANA TELEFON AÇILIYOR
Her şeyden önce şehrimizin bizim dışındaki gazeteleri, bazı haberleri görmezden geliyor. Gazetecilik de kural vardır. Yazana istihbarat ve bilgiler ulaşır. Yani, sadece gazetecilik yapmayı kendisine iş edinmiş kişiler, habere ve bilgiye diğer gazetecilere göre daha rahat ulaşırlar. Bugüne ne haber yapacağım? Düşüncesini taşımazlar. Buna gerek yoktur. Haberler akarda akar…
Uğur Mumcu konusunda özellikle nikâh olayına canı sıkılan CHP’lilerin bana telefon etmelerindeki hikmet ise, usta gazeteci Uğur Mumcu’nun suikasta uğradığı otomobilinin Eskişehir’e getirilmesine aracılık etmemdir. Olayı bilmeyenlere, şu şekilde kısaca izah edeyim. 4 yıl önce Ankara Emniyet Müdürlüğünün 20 yıldır deposunda duran Uğur Mumcu’nun suikasta uğradığı otomobil yakınlarına teslim edilmek istendi. Paramparça olan otomobil ne olacak sorusuna aile yanıt ararken, İzmir Gazeteciler Cemiyeti devreye girerek, otomobilin İzmir’e geleceğini açıkladı. Bizde Çağdaş Gazeteciler Derneği olarak Eskişehir’e gelmesini istedik. Ailesi ile otomobil konusunda girişimleri başlattım. Ailesi de İzmir yerine Eskişehir’i tercih etti.
ONUN ANISI ESKİŞEHİR’DE 24 YILDIR YAŞIYOR
Eskişehir Büyükşehir Belediyesi otomobili ‘kent parktaki Uğur Mumcu anıtının yanına camlı bir bölmeye koyacağını söyledi. Otomobil Ankara’dan getirilerek, Büyükşehir Belediyesinin deposuna konuldu. Hatta otomobilin 20 yıl sonra ailesi tarafından teslim alınması ve Eskişehir’e getirilmesi Türkiye çapında ilgi uyandırdı. Türkiye’nin NTV ve CNN Türk gibi televizyon kanalları başta olmak üzere tüm gazeteleri konu ile ilgili olarak benle haberler yaptı. Büyükşehir Belediyesi otomobili ‘Kent park’ta sergilemekten vazgeçerek, otomobili kimseye haber vermeden, Odunpazarı Belediyesine verdi. Odunpazarı Belediyesinin başkanı da bir Uğur Mumcu gecesinde, otomobili kendilerinin getirdiğini açıkladı. Olayı bilen gazeteciler başkanın bu sözleri üzerinde yazılar yazınca, başkan her zamanki olduğu gibi çark etti. Sonuçta, şehrimize üstadımız Uğur Mumcu adına bir park yapıldı. Onun aramızdan ayrılmasından bu yana şehrimizde görev yapan tüm gazeteciler olarak Çağdaş Gazeteciler Derneği çatısı altında anısına her yıl görkemli törenler yaparak, onun adına ödüller veriyoruz.
GÜÇ MÜ ZEHİRLEDİ?
Parkta insanlar gelip oturuyor. Nefes alıyor. Onun anısı önünde bir kez daha saygı ile eğiliyor. 1990’lı yılların aydınlara ve gazetecilere emperyalistler tarafından suikast yılları olduğunu hatırlıyor. Yani, dünyada böyle bir anıtın önünde düğün, dernek veya nikâh yapmak kimsenin aklına gelmezdi. Bizimkilerin aklına geldi. İnsanların yaşamlarına, yapacakları işlere estetik ve sanat anlayışları yön verir. Doğada ve sanatta güzellik, estetik anlayış ne anlama gelir. Oscar Wilde der ki, “Biz romantik olduktan sonra dağlar güzelleşti”. Bunlar da yönetici olduktan sonra estetik anlayışlarımı değişti? Bazı olayları irdelememeye mi başladılar? Gözlerine mil mi indi? Herkesin gördüklerini bunlar niye göremiyor. Güç bunları bu kadar kısa sürede zehirledi mi?
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!