Korona virüs salgını, dünya çapında artarak devam ediyor. Sadece insanlar değil, sokak hayvanları da etkilendi. Korona Virüs ’ten önce lokantalar ve kasaplar başta olmak üzere yiyecek içecek satan her işyeri kapısının önünde birkaç köpek ve kediye bakıyordu. Hayvan sever çok kişi de şehirde belli bölgelerine sokak hayvanları için aynı gün ve aynı saatte yiyecek bırakıyordu. Korona virüslü günler sokak hayvanlarına da büyük zarar verdi.
Yine de açık hayvan severler tarafından kapatılmaya çalışılıyor. Demek ki, Türkiye genelinde bu konuda bir rahatsızlık oluşmuş ki, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu bu konuda vali, kaymakamlıklar ve yerel yönetimler başta olmak üzere, sokak hayvanların beslenmelerine eskisi gibi dikkat edilmesini istedi. Bakan Soylu yayınladığı genelgede başta hayvan barınakları olmak üzere atık yiyecekler ile beslenen sokak hayvanlarının korona virüslü günlerde yiyecek bulma zorunluluğunun ortaya çıktığına dikkat çekti. Bakan Soylu, genelgede ihtiyaç duyulan alanların dezenfekte edilecek, vatandaşların da bu konudaki hassasiyetleri arttırılmasını istedi.
Emniyet Müdürlüğü de İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun bu genelgesinden yola çıkarak, Eskişehir’de sokak hayvanlarının beslenmesine destek verdi. Kısıtlamanın olduğu günlerde, kısıtlamalara uyulup uyulmadığını denetleyen polis ekipleri bir yandan da sokaklarda yaşayan hayvanların beslenmesine destek verdi. Konunun uzmanları sokaklarda bir miktar hayvan yaşamasının insan sağlığı açısından da önem taşıdığının sürekli altını çiziyorlar. Bu zincir polis ve hayvan severlerin çabaları ile koronasız günlerde kesintiye uğramayacak. En zorlu günlerde çabalar ve destekler sürüyor.
![]() |
Yaklaşık bir yıldır Şehir Hastanesinde sürekli Korona Virüslü hastaların tedavi gördüğü KOvid-19 servisinde çalışan evli ve iki çocuk annesi 47 yaşındaki hemşire Aysun Şimşek, korona virüse yakalandı. Korona virüsü yenince de yeniden aynı serviste görevlendirilmesini istedi. Hemşire Aysun Hanım, serviste bir yıldır yaşadıklarını ve hastalığı yendikten sonraki deneyimlerini Eskişehirliler ile paylaşmak istedi. Aysun Hanım özet olarak diyor ki,” Ailemize götürüp onlara bulaştırmak bizi çok tedirgin etti. Bize bir şey olmasından çok ailemize götürüp onlara bulaştırmak bizi çok tedirgin etti. Mümkün olduğu kadar kendimizi ve onları korumaya çalıştık, ama ne kadar dikkat edersek edin bir şekilde bulaşıyor. Korona virüsün ilk sürecinde, eşim ve çocuklarla aynı evdeydik ama odalarımızı ayırmıştık. Mümkün olduğu kadar aynı sofrada yemek yememiştik. 3 ay böyle bir süreç geçirdik. Sonrasında biraz gevşemiştik ve ben hasta oldum. Ben kovid olduğum zaman oğlum ağladı. Temaslı olduğu için okuldan almak zorunda kaldı eşim. Okuldan ağlayarak geldi” diyor.
GİRİŞ KISITLANABİLİR Mİ?
Bir başka sağlık çalışanı, eşinin akrabaları ile doğum günü kutlayınca, aynı aileden 10 kişi aynı anda korona virüsü kaptı. Neyse ki, hepsi hastalığı yendi. Bu sağlıkçı arkadaş diyor ki,” Dışarıda yemek bile yemek yanlış. Çay içmekte. Çünkü maskenin çıkardığı anda bulaşma olabilir”. Yani, maske, maske diye bağıran yetkililer haksız değiller. Eskişehirliler, maske konusunda birçok kentten daha ileri seviyedeler. Ancak, doğru kullanım konusunda hatalar var. Özellikle çarşı diye isimlendirilen iki Eylül Caddesi ile Taşbaşı çarşısı civarı çok kalabalık oluyor. İstanbul İstiklal caddesine giriş 7 bin kişi ile sınırlandırıldı. Acaba, köprübaşı ve çevresine de kişi sayısı konulabilir mi? Sayıyı sıfıra yakın bir yere getirmeliyiz.
![]() |
Anavatan iktidarları döneminde Eskişehir Devlet Hastanesi başhekimi olmak için hastanede çalışan doktorlar arasında yoğun rekabet yaşanıyordu. O dönemde iki-üç gazeteci olarak sağlık muhabirliği yapıyorduk. Birinden ilginç haberler yapmamız doktorlarında, hasta yönetiminin de hoşuna gidiyordu. Biz başka bir doktoru beklerken, önceki gün İstanbul’da KOvid-19’dan hayatını kaybeden cildiye doktoru Elçin Özüntürk başhekim oldu.
Özüntürk, giyimine dikkat eden ve arı Türkçe konuşan, çok kibar bir başhekimdi. Uzun sürede başarılı başhekimlik yaptı. Biz sağlık muhabiri olan üç gazeteciye her zaman yardımcı oldu. İlk hükümet değişikliğinde ise başhekimlik görevi sona erince, o dönemde yine önemli bir hastane olan Anadolu Üniversitesi’nin Mavi Hastanesine uzman doktor olarak geçti. Eskişehir’de ilk kez saç ekimini yapan doktordur. Hatta ilk saç ekimine beni de davet etmişti.. Mekanı cennet olsun. Artık anılarda yaşamaya devam edecek.
![]() |
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!