TBMM ‘nin açılışının 100. Yıl dönümünü kutluyoruz. Tarihte önce meclisini açan, sonra ordusunu kuran ve bağımsızlık savaşı vererek, cumhuriyetini kuran başka bir ulus yoktur. Gerçek destan aramak isteyenler, Türk milletinin destanlarına, milli mücadeleye bakmaları yeterlidir. 100. Yıl daha görkemli kutlanacaktı. Ama virüs nedeniyle görkemli kutlamalar olmasa da, 100. Yıl coşkusunun daha fazla anlam kazandığını söyleyebiliriz. 23 Nisan gecesi 82 milyon bir yürek olarak milli mücadelenin ateşten gömlek giyilerek başarıya ulaştırıldığı şartlarda yazılan İstiklal Marşımızı söyleyecek.
Şevket Süreyya Aydemir’in dediği gibi “23 Nisan 1920 Türkiye Milli Kurtuluş Hareketi’nin kendi devletinin kurduğu tarihtir. Bu tarihte Milli Mücadele, artık bir Halk Hareketi olmaktan çıkmış, bir Halk Devletinin ekseni etrafında gelişmeye başlamıştır. Bu eksen Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti’dir ve yarınki müstakil Türkiye Cumhuriyeti bu halk devletinin tekâmülü olarak tabii temelinde oturacaktır.
BATILININ İŞTAHI
Osmanlı imparatorluğu bütün haşmetiyle tarih sahnesinden çekilince, batılıların iştahı kapardı. Sevr ilan edildi. Tüm dünya Osmanlı topraklarını bölüşmeye girişti. Tarihte onlarca devlet kurmuş Türkler bir kurtuluş umudu aradı. Osmanlının küllerinden yepyeni bağımsız ve modern bir devlet doğmalıydı. Sonuçta, 20 kişi ile Mustafa Kemal, boğazdaki işgalci düşman gemilerinin arasından geçerek, Samsun’a çıktı. Mustafa Kemal, Anadolu’ya adım attığından itibaren Türk milletinin her ferdinde yanan bağımsızlık ateşini gördü. Hatta Mustafa Kemal Anadolu da kongreler toplarken, Türk Milletinin evlatları kendisine ve silah arkadaşlarına ‘mandayı ve himayeyi kabul etmeleri durumunda’ kendilerini kabul etmeyeceklerini söylediler.
İstanbul hükümetinden çare olmadığı anlaşılınca, düşmanı Anadolu toprakları ile Trakya’ dan atmak için, önce bir meclis açılarak hükümet kurulması gerektiğine karar verildi. TBMM işte ateşin ve çaresizliğin yaşandığı şartlarda, kuruldu. Meclisi kuran irade, Osmanlıdaki meclis geleneğine güveniyordu. Kurulan meclisinde orduyu oluşturarak, bağımsızlık savaşını başarıya ulaştıracağına inanılıyordu.
ORDU YOK, PARA YOK
Mustafa Kemal’e o günlerde herkes,” ordu yok, para yok” diyordu. O her şeyin üstesinden gelinebileceğini söylüyordu. Mustafa Kemal’in Atatürk olması bu şartlar nedeniyledir. Yani, bir şey kolayca olunmuyor. Savaşlardan çıkmış, Türk Milleti kurulan TBMM sayesinde bir kez daha ayağa kalktı. Herkes, bağımsızlığın kazanılması ve yurttan düşmanın atılması için elindeki-avucundaki, ambarındaki her şeyini meclisin kurduğu hükümete bağışladı. Sonunda, gerçek destan ile bağımsızlık savaşı kazanıldı. 100 yıl önce bugün açılan meclis olmasaydı,Bağımsızlık Savaşı verilemezdi. Anadolu toprakları Türklerin olmaktan çıkardı. Bunun için meclisimizin önemini bilmeliyiz. Aradan geçen bir yüzyıl sonra bile TBMM’nin önemi daha iyi anlaşılıyor. Atatürk, TBMM’nin açılması gününü Türk çocukları için bayram ilan etti. 1970 yılında Unesco bugünün dünya çocukları günü olmasını kabul etti. Atatürk’ün Türk çocuklarına armağan ettiği bayram günü bir anda tüm dünya çocuklarının oldu. Bugün 23 Nisan tüm dünyada kutlanan tek çocuk bayramıdır. Ne Mutlu Türk çocuklarına, dünya çocukları ile paylaştıkları bir bayramları var. Ne mutlu ki, bize TBMM açıldığından sonra verdiği bağımsızlık savaşı ile dünyanın mazlum haklarına, milletlerine örnek oldu. Onlarda Atatürk’ün ve arkadaşlarının açtıkları bu yoldan ilerleyerek, bağımsızlıklarını kazandılar. Hepimizin bayramı kutlu olsun.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!