Bayramdan geriye bir şey kalmazsa, kutlama yapmak doğru mudur? Bu sorunun cevabını gazeteci arkadaşlarımız vermelidir. Takvimler 1961 yılını gösterdiği dönemde sadece gazeteler ve TRT radyosu vardı.
O dönemin devlet yöneticileri gazetecilerin özel bir yasaları olması gerektiğine karar verdi. 212 sayılı yasa olarak bilinen ve biz gazetecilere çok sayıda sosyal hak sağlayan yasayı çıkardılar. Türkiye’de bugün iki mesleğin özel yasası vardır. Biri biziz. Diğeri de açık denizlerde çalışanla için çıkarılan yasadır.
Açık denizlerde çalışanların hakları özel yasalarında nasıldır bilmiyorum. Ancak, 212 sayılı yasadan bugün geride kalan bir hak yoktur. Özellikle 1980’li yıllardan sonra adım adım yasanın içeriği kayboldu. Her iktidar sağ olsunlar, gazetecilerin hakları için üzerine düşeni yaptı.
Gazetecilerin haklarının kaybolması, yaygın medyanın Holdingleşmesi ile başladı. Eskiden gazeteler babıali ya da Cağaloğlu denilen semte bulunurdu. O dönemde bütün gazeteciler, Cağaloğlu yokuşunu çıkar, bir nefes aldıktan sonra gazetelere girerlerdi. Daktilo tıkırtıları, teleks seslerini herkes duyardı.
Sonra holdingleşme ile birlikte plaza gazeteciliğine geçilince, belki gazetelerin baskı kalitesi arttı. Ancak, gerçek gazetecilik ya da ‘Uğur Mumcu Gazeteciliği’ tarihe karıştı. Türkiye’de işsizlik gerçekten büyük sorundur. Medya da ise işsizlik yüzde 30’ları geçti. Bir anlamda çalışmayan gazeteciler, çalışan gazetecilerin birkaç katına ulaştı. Bu durum devam edecek mi? Basını medyanın sonumu geldi? Elbette hayır. Ancak, zamana ihtiyaç var. Ben basılı medyanın sonunun geldiğini düşünenlerden değilim. Bu konu da ya bir yol bulunacak. Ya da bir yol açılacak. Bugün için kutlanacak bir gün yok. Yine de bizim günümüzü kutlayanlara teşekkür ediyorum.
Bir süre gazetecilikte yapan hemşerimiz Erdoğan Ekiner, “Haziran-bir gün geleceğim” adlı yeni şiir kitabını çıkardı. Ekiner’in iki önemli ödülü ile birçok edebiyat dergisinde yayınlanmış şiirleri bulunuyor. Şairler zor yetiştiği gibi, şiir kitapları da yayınevleri tarafından zor basılıyor. Ekiner’i hemşerileri olarak desteklememiz gerektiğini düşünüyorum.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!