Hamamyolu konusunda çok yazı yazmamıza ve haber yapmamıza rağmen dün Hamamyolu çevresinde oturanlar söylemese yapılan bazı uygulamaların getto mantığı taşıdığı aklımıza gelmeyecekti.
Hamamyolu’da yapılan yüksek oturma yerlerinin evlerin üçüncü katlarına kadar çıkması, bölgede yaşayanların tepkisine neden oluyor. Deliklitaş mahallesinin Hamamyolu Caddesine bakan yerindeki bir apartmanda yalnız başına yaşayan kadın dün telefonla beni arayarak,” Hamamyolu caddesinde apartmanların önlerine yapılan çok katlı otoparkları andıran oturma gruplarının bir bölümü parka değil de apartmanlara bakıyor. Demek ki, burada oturanlar apartman sakinlerini seyredecek. Projeyi hazırlayan böyle münasip görmüşler” dedi.
Sonra bu arkadaşımızın düşüncesinden yola çıkarak şehrimizin tanınmış bir peyzaj mimarına bu konudaki düşüncelerini sordum. Peyzaj mimari arkadaşımız,” Orada oturanların söyledikleri doğru. Tüm dünyada bu uygulamalar getto adı verilen gecekondu mahallerinde yapılır. Parka bakmayan bu yüzeyde oturan kişilerin apartmanları izleyeceği bir gerçektir” diye konuştu. Bende bu konuşmalardan sonra, Hamamyolu caddesine bir daha giderek bu fotoğrafı çektim. Hem mahalle sakininin, hem de konunun uzmanı arkadaşımın söylediklerinin yorumunu okuyucularıma bırakıyorum.
Geçtiğimiz günlerde emekli Fizik öğretmeni hemşerimiz 75 yaşındaki Arif Ören'in 2 böbreği ve karaciğeri Ankara'da 3 kişiye nakledildi.Ailesi yüzlerce öğrenci yetiştiren Arif Öğretmenin ölümünden sonra örnek bir davranış içinde bulunarak, onu organlarını bağışladılar. Öğretmenin ardından kızı Neşe Mızraklı "Babam fizik öğretmeniydi. Hayatı boyunca vatanına ve milletine yararlı olmaya çalıştı. Geçen hafta düştü. Beyin kanaması geçirdi ve beyin ölümü gerçekleşti. Babam ölürken de insanlara faydalı oldu. 3 kişinin canını kurtardı” dedi. Organ bağışının önemi her geçen gün anlaşılmasına rağmen, bağış aynı şekilde anlaşılmıyor. Yüzlerce öğrenci yetiştiren Arif öğretmen, hayata vade ederken de topluma ders vermeyi sürdür. Mekanı cennet olsun.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!