Atatürk döneminde ülkemizde uçak üreten fabrikalar vardı. Hatta Cumhuriyetimizin kuruluş yıllarında Finlandiya’ya uçak bile satmışız. Atatürk’ün aramızdan ayrılışından sonra ise yavaş yavaş başlayan Küçük Amerika sürecinde ise dışa bağımlı hale geldik.
12 Eylül ve Özal iktidarları döneminde ise giderek mercimek ve pirinç gibi ürünler bile dışarıdan alınmaya başlanıldı. Bu dönemde Çikita muzun ithal ile başlayan dış alımlar, sigara fabrikaların kapatılması ile devam etti. Bir de tarihimize bakıyoruz. Yapılan iyi işlerinde kıymeti bilinmemiş.
Bir zamanlar adı cer atölyeleri olan TCDD’nin Eskişehir’deki fabrikasında 1960’lı yıllarda ilk yerli otomobil ‘Devrim’ üç adet üretildi. Ancak, Ankara’daki gösteriye katılacak Devrim Otomobiline akaryakıt konulması unutulunca otomobil ancak birkaç metre gittikten sonra durdu. Ve otomobil yapımı başlayacakken kesintiye uğradı. O tarihte TCDD’nin mühendisleri yaptıkları Devrim Otomobili ile Almanların ünlü markası Opel’in otomobilini yan yana koyarak bir fotoğrafını çektiler. Alman otomobilinin yanında Devrim ne kadar heybetli durdu. Bugün Almanya’nın dünya otomobil piyasasında geldiği durum düşünülürse, Eskişehir’de üretilen Devrim otomobilinin önemi daha da artar. Birkaç gün önce Devrim’in sergilendiği müzeye giden gazeteci arkadaşlarımız onunla hatıra fotoğrafı çektirdiler. Sosyal medyada yayınladılar. Ankara’da dedikodulara rağmen Devrim Otomobili yürüseydi, bugün Eskişehir’de otomobil fabrikası olacaktı. Muhtemelen Japonların otomobil endüstrisi bizim elimizde olacaktı. Bugün Eskişehir’e otomotiv endüstrisi istiyoruz diye konuşmayacaktık.
700 KİŞİNİN EMEĞİ
Bugünde ülkemizde ilk olarak TEİ’de yerli ve milli üretim olarak Gökbey adı verilen ilk helikopter motoru üretildi. Neredeyse Devrim Otomobilinin başına gelenler onunda başına gelecekti. İzin verilmedi. TEİ Gökbey’in gösterildiği platformun arkasına ‘Eskişehir Hatırası’ yazdı. İsteyen Gökbey ile fotoğraf çektiriyor. Eskişehir gerçekten ilklerin şehridir. Devrim Otomobiline sahip çıkıp onun geliştiremedik. Gökbey de ise müsaade edilmeyeceği görüldü. Gökbey, Türk Mühendislerin imzası ile gökyüzünde uçacak. Devrim Otomobilinde 48 mühendis ile 200 demiryolu işçinin emeği vardı. Mühendis ve işçilerin tamamı Eskişehirliydi. Gökbey helikopter motorunda da Eskişehirli toplam 700 kişinin emeği bulunuyor. Gökbey, hem askeri hem sivil amaçlı kullanılacak Gökbey, VIP, kargo, hava ambulans, arama kurtarma ve kıyı ötesi taşıma gibi birçok görevde kullanılabilecek. Önce yaptığımız ama geliştiremediğimiz Küçük Amerika surecini aşamadığımız Devrim Otomobili ile daha sonrada kısa bir süre sonra göklerimizde uçacak Gökbey ile hatıra fotoğrafı çektirelim. Eskişehirli olmanın ayrıcalığını yaşayalım.
SESSİZ SEDASIZ YAPIYOR
Hemşerimiz heykeltıraş Metin Yurdanur ile gurur duyuyoruz. Yurdanur, ülkemizin pek çok yerinde heykel yaptı. Uzun yıllar Sivrihisar’ı da heykel şehri haline getirmek istiyordu. Brezilya’dan Türkiye’ye gelirken uçak kazasında hayatını yitiren arkadaşımız Anadolu Üniversitesi öğretim üyesi arp sanatçısı Ceren Necipoğlu ilçedeki tarihi kilisede konser verecekti. Bizde konser için Sivrihisar’daydık. Bir asırlık kilise, bir asır sonra ilk kez bir konsere ev sahipliği yapacaktı. Kiliseyi temizlemek günler sürmüştü. Dönemin belediye başkanı Sivrihisarlı heykeltıraş Metin Yurdanur’un da konser vesilesi ile kilisenin önünde heykel sergisi açmak istediğini söyledi. Sevindik. Mutluluk duyacağımızı söyledik.
Sergi ve konser Sivrihisarlıların büyük beğenisini kazandı. Metin Yurdanur’un Sivrihisar’a niçin kalıcı eserler yapmadığını düşündük. Demek ki, Yurdanur da Hamid Yüzgüllü’nün belediye başkanlını olmasını bekliyormuş. Bazı konular geniş görüşlülük meselesidir. Yüzügüllü desteği verince Yurdanur tarafından Türkiye’nin ilk açık Hava Müzesi açıldı. Müze adı üstünde açık hava müzesi 365 gün, günün 24 saati açık. İsteyen istediği zaman ziyaret edebilir. Nasreddin Hoca’nın memleketi Sivrihisar’a böyle bir müze yakışırdı. Dün belediye çalışanı Koray Faydacı müzeden ressam-gazeteci- sanatçı Fikret Otyam’ın heykelinin fotoğrafını paylaştı. Çok sayıdaki heykel içinde rahmetli Fikret Ağbinin heykelini görmemişim. Koray’a ne zaman dikildiğini sordum. 2-3 yıl cevabını alınca, gözümüzden kaçtığını düşündüm. Açık Hava Müzesi onlarca heykel var. Bir ara heykel sayısını saymıştım. Şimdi sayıyı unuttum. Belediye başkanı Yüzügüllü ile hemşerim Metin Yurdanur’a teşekkür ediyorum.
![]() |
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!