Gündemde Kovid-19 hastalığı ya da diğer bir tabirle korona virüsü var. Eskişehir’de ölümlerin beş katına çıktığı bir gerçektir. Birkaç gündür ülke çapında yaşanan gelişmelerden sonra, herkes ‘Gönüllü karantina’ sistemine geçti. Eskişehir’in çarşı ve pazarları bir anda boşaldı.
Hemşerilerimiz genellikle maske takıyorlar. Bu çarşılar ve merkezi yerler dolaşılınca görüyor. Asıl sorun bence kurallara göre maske takılmamasıdır. Maskeler çoklukla çeneye ve kola takılıyor. Mesafeye ise hiçbir koşulda dikkat edilmiyor. Markette mesafe çizgilerine dikkat edilmiyor. Çarşıda bitişik nizam dolaşılıyor.
Sağlık İl müdürü ve hastane başhekiminden sonra, tıp dili dile enfekte olan yani korona virüse yakalanan doktor sayısı artıyor. Doktorların büyük bölümü görev yaptıkları hastanelerde bu kez kendileri tedavi görüyor. Sokak ve caddelerde dolaşan sayısı azaldı Ama dolaşanların maske, mesafe ve temizliğe dikkat ettikleri söylenemez.
Fotoğrafta da görüldüğü gibi son kısıtlama kararından sonra Eskişehir sokak ve caddelerinde ciddi bir tenhalık var. Dileğim bu durumun devam etmesidir. Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen de Eskişehirliler sık sık şu çağrıyı yapıyor:” ‘Gönüllü karantina’ fikrini sonuna kadar destekliyorum.
Şehrimizde artan vaka sayılarının bilincinde olan kıymetli hemşerilerimden de zorunda kalmadıkça evden çıkmamalarını ve kendi karantinalarını kendilerinin sağlamalarını rica ediyorum” diyor.
![]() |
![]() |
Ülkemizde TOÇEV diye bir kuruluş var. Okumak isteyen ancak ailesinin maddi kaynakları yetersiz olan çocukları bulan TOÇEV onların okumalarına katkı veriyor. 26 yıldır siyasetler üstü duran kuruluş, her tür etnik ve ideolojik tanımlamanın üstünde ve dışında olmakla da gurur duyuyor. 1994 yılında 5 çocukla başlayan yolculukları, ülkemiz ve çocuklarımız için hayata geçirdiği projelerle 26 yılsonunda, 7 milyonu aşkın çocuk ile yoluna devam ediyor.
Dünya çapındaki sanatçımız Gülriz Sururi’yi iki yıl önce kaybettik. Sururi fırsat buldukça Eskişehir’e gelirdi. Çok uzun yılar önce kendisi gibi tiyatro sanatçısı olan Engin Cezzar ile TRT de gösterilen ‘Keşanlı Ali Destanını’ Anadolu Üniversitesinde çekmişlerdi.
Gülriz Sururi de, hayattayken kız çocuklarının okumasına destek verirdi. TOÇEV aramızdan ayrılışının ikinci yılında Gülriz Sururi’nin anısına onun bebeğini çıkardı. TOÇEV daha öncede bu topraklarda uygarlık kuran Hititlerin kraliçesi Puduhepa adına ve NASA'da görev alan ilk Türk bilim kadını Dilhan Ege Eryurt adına bebek çıkartmıştı. Bu iki bebek 2018’den bu yana 18 kız çocuğunun iki senelik eğitim masrafını karşılarken; Bartın’dan Bursa’ya, Karabük’ten İstanbul’a Türkiye’nin dört bir yanından 50’den fazla kadına da istihdam yarattı.
İçinden geçtiğimiz Küresel Salgın döneminde en çok yara alan iki alan, eğitim ve sanat oldu. Kostümü Özlem Süer tarafından tasarlanan Gülriz Sururi bebeği, bu iki alana da destek olmayı hedefliyor. Hem Gülriz Sururi’nin yaşam öyküsüyle yaratıcılığın kapıları aralanacak, hem bebeğin satışından elde edilecek gelirle kız çocuklarının eğitimini destekleyecek hem de kadın istihdamına katkıda bulunacak. Köşedeki fotoğrafa gelince Üç yıl önce Gülriz Sururi Eskişehir’e bizim konuğumuz olarak geldiğinde kendisini şehrimizin önemli sağlık kuruluşu Fizyomer’in sahibi Uzman Dr. Türkan Tünerir ağırlamıştı. Üçümüz Fizyomer de uzunca bir sohbet etmiştik. Bakalım bebekleri Gülriz Sururi’nin aramızda olmamasına rağmen kaç kız çocuğunun okumasına katkıda bulunacak. Öldükten sonra da yaşamaya devam etmek böyle bir şey olsa diye düşünüyorum.
![]() |
![]() |
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!