CHP’nin efsane il başkanlarından, gazetemiz yazarı İsmet Süder köşesinde yazdı. İsmet Ağbi delege seçimi dendiğinde akla CHP’nin geldiğini belirterek, aslında CHP’deki parti içi seçimin fırsat olduğunu, son kullanma tarihi gelenlerin yenilenebileceğini söyledi.
Bir Türk Atasözü vardır. Atasözümüz, atın sahibine göre kişneyeceğini söyler. CHP genel merkezi, CHP’nin Eskişehir’deki klanı ne diyorsa, CHP’nin il başkanı ve yöneticileri de onu yapıyor. Yani, Eskişehir CHP’de disipline verilen kişilerin listesini il başkanına YCHP anlayışına uygun kişiler veriyor. O da gereğini yapıyor. Hiç hesapta, kitapta yokken, bir yere gelen faturayı öder. Ya da ödetirler. Yani, Eskişehir CHP’de klanın dediği olur.
NİYE KILIÇDAROĞLU BEKLENDİ
Mesela Klan ve çevresi CHP’de Deniz Baykal’ın genel başkan olduğu dönemde parti ile flörte başladılar. Hatta bir Salı günü grup toplantısında Ankara’ya gidilerek partiye geçilecekti. Ancak, son anda vazgeçildi. Acaba vazgeçilmesinin nedeni neydi. O dönemde belediye başkanları ve belediye meclis üyelerini CHP’ye katılmak için Ankara’ya götürecek otobüste hazırdı. Son anda iptal olundu. Gece geç saatlere kadar niye toplantı yapıldı.
FARKI GÖRMEK GEREKİYOR
Daha da önemlisi o dönemde CHP Genel başkanı Deniz Baykal, klan ve çevresindekilere telefonda ne dedi? Sonra CHP’ye geçilme Kılıçdaroğlu’nun genel başkan olduğu döneme kaldı. CHP ile YCHP arasında ne fark var? Üşenmezsem, birebir yaşadığım bu konuların ayrıntılarını da bir gün yazarım. Yazarım da okurlarda iki genel başkan arasındaki farkı görür. Yakın tarihimizi irdeleme fırsatı bulmuş olurlar. Eski genel başkan olsaydı, komşular ve eş-dost seçilmiş olabilir miydi? Eskişehir ile alakası olmayan bir yurttaş buradan milletvekili olur muydu? Partinin yöneticileri böyle rahat davranabilir miydi? Bir belediye başkanı çıkarak, kankasına ‘Ne yapsın, genel merkezin talimatı var’ diyebilir miydi? Şimdi Eskişehir’de iki seçilmiş birden grup başkanvekili olmak için ayrı ayrı mücadele etme kararı almışlar. Sadece güldüm.
BİR OY KORKUTTU
Anlaşılan o ki, klan ve çevresi bir oyla aldıkları il başkanlığı seçimini bu kez sağlama alıyorlar. Delege seçimleri öncesinde hiçbir şey beklemeden partiye yıllardır hizmet eden partilileri disipline veriyorlar. CHP ilin hatasını bir seçilmiş belediye başkanı nasıl savunuyor? Olacak iş değil. Kumpasın büyüğü karşımıza çıkıyor. Bunlar darkapıcı anlayışla hareket ettikleri parti içi mücadelede klanı da kandırıyorlar. Klan eskiden bazı şeylere karşı çıkardı. Tüm grupları ya da kişileri bir yerde kendine bağlardı. Şimdi yapamıyor. Acaba neden?
Elindeki disiplin silahını çalıştırmaktan çekinmeyen il başkanına kızmamak gerekiyor. Çünkü o da koltuğunu sağlama almak istiyor. Belli ki, gönlünde milletvekili olmak yatıyor. Belki de mavi boncuk dağıtan onu milletvekili sözü ile bağlamış olabilir. Bazıları inanmaya mehillidir. Siyaset bazen insanın gözünü görmez yapabilir. CHP’de il ve ilçe kongreleri öncesinde tüm hazırlıklar partiyi büyütmek ve genel ile yerel seçimlere kazanmaya yönelik olmuyor. Eşi dostu, milletvekili veya belediye başkanı yapmaya yönelik oluyor. Sonrada birisi televizyon ekranlarına çıkacak, partisinin ne görev verirse kabulü olduğunu söyleyecek. Partisi ona ne zaman görev verdi. Disiplin işleri, bir oyla kazanılan kongrenin kaybedilebileceği düşüncesidir. Yansımasıdır. İl başkanına kızmayalım. O da kendisini gösterecek. Başka seçeneği yok. Kongreler tamamlandığın da bugün disipline verdiklerinin safına geçecektir.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!