Atatürk’ün aramızdan ayrılığının 82. Yılında saygı ve şükran ile andık. Televizyonda Atamız ile ilgili verilen reklamlara bakıyorum. İsmini bile bilmediğimi firmalar bile onunla ilgili ne güzel filmler hazırlamışlar. Yıllar geçtikçe Türk tarihinin yetiştirdiği en büyük komutan ve kurucu ile daha büyük özlem ile anılıyor.
Böylesine büyük bir şahsiyetle aynı ulusa mensup olduğumuz için gururluyuz. Hepimiz Atamızın bir 10 yıl daha yaşaması halinde bize çok farklı bir ülke olacağına inancımızı bugünde birbirimiz ile paylaşıyoruz. Hüznümüzden buradan geliyor. Bugün devrimci lider, devrimlerini tamamlayamadan, kök salmasını göremeden aramızdan ayrıldı. Biz, Türkler her yüzyılda uygarlığa katkı sunmuştur. Ancak en büyük katkı, 20. Yüzyılda Mustafa Kemal Atatürk ve Türk devrimidir. 1981 yılını UNESCO Atatürk yılı ilan ettiğinde gerekçesinde şunları yazmıştı: ‘’Atatürk, uluslararası anlayış, iş birliği ve barış yolunda çaba göstermiş üstün kişi, UNESCO’nun yetki alanlarında yenilikler gerçekleştirmiş bir devrimci, sömürgecilik ve yayılmacılığa karşı savaşan ilk önderlerden biri, insan haklarına saygılı, insanları ortak anlayışa ve devletleri dünya barışına teşvik eden, bütün yaşamı boyunca insanlar arasında renk, din, ırk ayırımı gözetmeyen, eşi olmayan devlet adamı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusudur.’’
GERÇEKTE ATATÜRKÇÜ OLMAYANLAR
Atatürkçülük konusunda ikiyüzlü olanlarda var. Onlar, onun vefatından sonra ortaya çıkmışlardır. Atatürkçülüğün özeti altı ok ilkesindedir. Bu ilkeyi bile kurduğu parti adım adım erozyona uğratmıştır. Partinin en yetkilisi yıllar önce ‘babaannemin resmi gibi duvarda asılı dursun’ diyebilmiştir. 12 Eylül Atatürkçülük adına yapılmıştı. Sonuçta ne oldu. Gazeteci Nadir Nadi, 12 Eylül rejiminin Atatürk adına yaptığı uygulamaları görünce, “Ben Atatürkçü değilim” diye kitap yazdı. Gardırop Atatürkçüleri kadar kimse, Atatürkçülüğe zarar veremedi. Atatürk’ün düşünceleri ‘altı ok’ da hayat bulurken, tüm düşünceleri, eylemleri emperyalizm ile mücadele şeklinde olmuştur. Hintli düşünürün, devlet adamının dediği gibi” Emperyalizmin yenileceğini, bize Atatürk” öğretmiştir”. Atatürk, tüm dünyanın mazlumlarına, ne kadar güçlü olurlarsa olsunlar, emperyalizmin yenilebileceğini göstermiş ve öğretmiştir.
BİZİ BİRLEŞTİRİYOR
Dün Eskişehir’de de aramızdan ayrılışının 82. Yıl dönümünde Atamızı çeşitli etkinlik ve törenler ile andık. Saat 9’u 5 geçe tüm Türkiye’de olduğu gibi Eskişehir’de de hayat durdu. Atatürk’ün birleştirici rolü geleceğimizi aydınlatıyor.
Atatürk, ulusuna verdiği değer bugün köşeme aldığım belgede de kendisini gösteriyor. Eskişehir’i ziyaret eden Atatürk lise binasının yetersiz olduğunu görüyor. 1933 yılında bakanlar kurulu kararı ile vilayet binası olarak yapılan şimdiki Atatürk lisesini, öğrencilerin eğitimine veriyor. 4 Mart 1933 tarihli bakanla kurulu kararında bu durum görülebiliyor.
![]() |
![]() |
Bir Atatürk sever Eskişehirli bir süre önce yeni kurulan Eskişehir Teknik Üniversitesinin meydanında Atatürk Heykeli bulunmadığından yola çıkarak, üniversiteye Atatürk Heykeli hediye etti. Bazı kesimler direk Atatürk’e karşı çıkamadıkları için, paraların heykele harcandığını söylediler. Hâlbuki Atatürk Heykeli Eskişehirli Atatürk’ü seven bir kişi tarafından üniversiteye yapılarak, hediye edilmişti. Bu 10 Kasım da üniversitemizin öğretim üyeleri, o heykelin önünde Atatürk’ü andılar. Eserlerini yaşatacaklarının altını çizdiler. Tören çok güzel oldu.
![]() |
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!