Ahmet Necdet Sezer, aylarca rektör atanmasını imzalamadı. Ama o faturayı daha sonraki Cumhurbaşkanına keserek, Sezer’e niye atanmadığını bir mektup ile sordu, cevabını alamadı. İki Cumhurbaşkanı tarafından atanmayan rektör adayı olarak tarihe geçti.
Atanmama kararını, bir propagandaya çevirdi. Sonunda Büyükerşen’i de etkileyerek, milletvekili listesine alındı. İki dönem 25. ve 26. Dönem milletvekili oldu. Ön seçimle milletvekili seçilmiş, havası yarattı. Daha sonra Büyükerşen ve Ataç ile ters düşerek, Odunpazarı’nın tarafına geçti. Odunpazarındaki CHP’liler ile birlikte 7 aileden oluşan delege listesini hazırladı. İl kongresinde yılların partilisi Abdülkadir Adar’ın karşısında kazanan ve bugün ortalıkta görünmeyen aday ile el ele tutuşarak, Büyükerşen ve Ataç’a karşı gövde gösterisi yaptı. Kimden bahsediyoruz. CHP’nin Parti Meclisinden dün istifa eden mikrop uzmanı hocadan bahsediyoruz. El ele tutuştuğu, ortalıkta görülmeyen Odunpazarlılar ve mevcut il başkanı bu olayı nasıl yorumlayacak acaba? Burasını da merak ediyorum.
PERŞEMBE’NİN GELİŞİ
Perşembe’nin gelişi Çarşamba’dan belli olur diye bir laf vardır. İki cumhurbaşkanının atamadığı rektör adayının, gücü nedir? Dün istifasında uzun zamandır istifayı düşündüğünü söylüyor. Peki, uzun zamandır istifayı düşünüyor da, niye delege işlerine karışıyor. Hizipçi olmayı seçiyor. Bir gün hızlı tren ile Ankara’ya gidiyordum. Beni telefonla aradı, niye kendisini aramadığımı, kaç kişi ile Kılıçdaroğlu’nun ziyarete geldiğimi sordu. O dönemde Ataç’ın mahallerdeki kadınlar ile Ankara ziyaretlerinde niye kendisini ziyarete gelinmediğini eleştiriyordu.
RANDEVU DEFTERİ TAKİPTE
Beni de bir ekip ile Kılıçdaroğlu’nu ziyarete geldiğimi zannetmiş. Ben gazeteciyim. Her genel başkanı randevu alarak ziyaret edebilirim. Beni de kendisine iliştirdiği gazetecilerden zannediyor. Partili filan değilim ki. Meğerse her gün Kılıçdaroğlu’nun meclisteki randevu defterini kontrol ediyor, Eskişehir’den randevu alanları, kendisine uğramaları için arıyormuş.
BİLEĞİMİN HAKKI İLE GİRDİM
Büyükerşen’in işareti ile iki dönem milletvekili olan mikroplarla mücadele eden hocamız, en son kurultayda Odunpazarlı CHP’lilerin desteği ile Türkiye genelinde yapılan pazarlıklar sonucu parti meclisine beşince kez seçildi. Kılıçdaroğlu’nun listesinde olan Kent Konseyi Başkanı Nuray Akçasoy ise seçilemedi. Kurultaydan sonra Akçasoy’un kendini tebrik etmesini bile sırtını dönerek kabul etmeyen Eskişehirliyi kurultaydan sonra eleştiren bir yazı yazmıştım. Bu yazıdan sonra dün CHP’den istifa eden partinin en üst kurulunun üyesi de olan hoca, bana mesaj atarak, ısmarlama yazılar yazdığımı, 5 kez Parti Meclisine bileğinin hakkı ile girdiğini yazmıştı. Peki, şimdi ne oldu. Uzun zamandır düşünüyormuş.
Dün istifayı sosyal medyadan “ Beraber siyaset yaptıklarını da al git” diye yorumladılar. Bir cümle ile güzel cevap verdiler. Kurultaydan sonra gece yarısı kurultay salonunda çekilen Odunpazarlıların olduğu video arşivlerde duruyor. Alkışlar, ıslıklar ve gelinen nokta. Odunpazarlılarda hizipçiliğin sonuçlarının kötü olduğunu yaşadıkları deneyim ile öğrendiler. Bakalım kendilerine bir çeki düzen verecekler mi ? Alıştıkları düzeni sürdürmeye devam edecekler mi? Bence onlarında siyasi düşünce gibi bir dertleri yok.
BÖYLE İSTİFA OLUR MU?
Bir partiden, bir kuruluştan istifa edilebilir. Partinin önemli bir görevinde beş dönemdir bulunuyorsan, istifanda bir toplantıda ile olur. Toplantıyı yaparsın, gazetecileri çağırırsın. İstifa gerekçelerini sıraların, kamuoyu değerlendirmesini yapar. Sosyal medyadan istifa ettiğini söylemekle istifa olmaz. Hem de, kararın duygusal olmadığını söylüyorsan, niye basın toplantısı yapılmadan, gerekçeler açıklanmadan istifa ediliyor. Şimdilik geçilecek bir parti olmadığı da sosyal medyadan açıklanıyor.
Parti henüz kurulmadı ki, parti ismi açıklansın. Bayram sonrası bekleniyor. CHP’liler, kimler için gerçek partilerin bir tarafa atıldığını, Kuvayi Milliyeden neden vazgeçildiğini düşünmelidir. Hadi bana eyvallah demekle halkı, seçmeni hiçe sayan bir istifada tarihte ilk kez gördük.
Küresel Salgın sürüyor. Ancak, Sivrihisar salgın sonrasına yatırım yapamaya devam ediyor. Diziler çekiliyor. Müzeler açılıyor. Televizyon kanallarındaki Sivrihisar programlarına yetişmekte güçlük çekiyorum. Sivrihisar’da önce kadınlar, tanıtım ve ilçenin reklam işlerine kafayı yoruyorlar. Sivrihisar’a ait olan tescilli ürünleri ülkemizin çok izlenen televizyon kanalarında Türk insanına gösteriyorlar. En son olarak, ShowTv ekranlarında yayınlanan “ Sevcan’la Lezzet Yolunda “ programına Sivrihisar konuk oldu. Show Tv’de yayınlananan programda Sivrihisarlı kadınlar yöresel lezzetlerini tanıttı. Küresel salgından sonra Sivrihisar tutulamayacak. Sivrihisarlıları ve elbette belediye başkanını kutluyoruz. 35 yıldır Nasreddin Hoca’yı canlandıran Mustafa Karatepe de zirveye yerleşti.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!