Tam 7 yıl önce gece yarısı Eski otogarın giriş kapısının karşındaki Sanayi sokakta 19 yaşında Anadolu Üniversitesi öğrencisi Ali İsmail Korkmaz feci şekilde dövüldü. Arkadaşları acil servise götürdüler, nöbetçi doktor ağrı kesici yazarak arkadaşları ile kaldığı öğrenci evine gönderildi.
Ardından bir gün sonra kendisinden dövenlerde şikâyetçi olmak için gittiği karakolda baygınlık geçirince, yanındakiler tarafından sonra Eskişehir Devlet Hastanesine kaldırıldı. Hastanenin acil servisinde beyin kanaması geçirdiği tespit edilince, hemen Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi hastanesine kaldırıldı.
Hastanenin yoğun bakım ünitesinde doktorlar 19 yaşındaki üniversite öğrencisini hayatta tutabilmek için yoğun çaba gösterdiler. O tam 38 gün yaşama savaşı verdi. O tarihlerde 2 Eylül gazetesi olarak ben hemen hemen her gün onu sağlık durumu ile ilgili haber yaptım. Arşivlere bakanlar, haberlerimizin çok farklı olduğunu göreceklerdir. 7 yıl önce onun hayatını kaybettiği gün bizde ailesinin acısına ortak olmak ve onu ve yaşananları Türkiye’ye anlatmak için görevdeydik.
Ali İsmail Korkmaz, Türkiye’nin bir dönemine damgasını vurdu. Bu dönem anlatılırken, ondan mutlaka söz edilecek. Ailesi onun düşlerini hayata geçirebilmek ve devam ettirebilmek için vakıf kurdu. Vakıf, Afrika’da susuz köylerde su bile çıkarıyor. 1960 yılında da İstanbul da Beyazıt meydanında Ali İsmail gibi 19 yaşında bir genç öldürülür. Nazım Hikmet’in o tarihte bu olayı anlatan bir şiiri vardır. Nazım der ki,” Bir ölü yatıyor, on dokuz yaşında bir delikanlı. Gündüzleri güneşte, geceleri yıldızların altında. İstanbul'da, Beyazıt Meydanı'nda.” Şiir böyle akıp gider. Ali İsmail Korkmaz dediklerinde aklıma Nazım’ın bu şiiri gelir. Geriye acının fotoğrafı kaldı. Hâlbuki mutluluğun resmini yapmak ya da fotoğrafını çekmek vardı.
![]() |
genel seçimlerde İyi Parti ‘Millet İttifakının’ bir birleşeni olarak seçime girdi. Eskişehir’den bir milletvekili çıkardı. Yerel seçimlerde ise, CHP ile İyi Parti Türkiye’nin pek çok seçim bölgesinde anlaştı. Birinin seçime girdiği yerde öbürü girmedi. Birbirlerini desteklediler. Odunpazarı ilçemizde ise CHP ve İyi Parti ayrı ayrı seçime girdi. Seçimi CHP kazandı. Ancak İyi Partinin adayı Salih Karabacak, seçmenin beğenisi kazandı. Sağ seçmen başka partiye oy verse de, ondan övgü ile söz ettiler. Karabacak bugünlerde Eskişehir’de nabzı tutuyor. İyi Partide siyasete devam edeceğini söyleyen, Karabacak’ın hedefinde sadece belediye başkanlığı olmadığını gözlemledik. Ona Ahmet Ataç’tan örnek verdim. Ataç’ın 1999’daki seçimden sonraki seçimde oyunu artırmasına rağmen kaybettiğini onun kaybettiği günün ertesi gün çalışarak, hedefine ulaştığını örneklerle anlattım. O da artık meydanlarda ve halkın arasında olacağını söyledi. Siyaset uzun soluklu iştir. Eskişehir’de kısa soluklu olması, listelere yapılan müdahalelerdendir.
![]() |
En renkli belediye başkanlarımızdan biri Mahmudiye belediye başkanımız İshak Gündoğan, geçen dönem yenilenen seçimde farklı sonuç alarak kazandığı ilçe belediye başkanlığını son seçimde tekrar kazandı. Demek ki, ilçe halkı beş yıllık çalışmasından memnun olduğu için onu tekrardan belediye başkanı olarak görevlendirdi. Başkan Gündoğan, özellikle ilçede ihmal edilen altyapı sorununu ele aldı. Gündoğan halka yaklaşımı ile gönülleri fethediyor. Geçtiğimiz günlerde belediye çalışmaları sırasında tesadüfen yeni bir su kaynağı bulundu. Su kaynağının başında sevinçle poz veren Gündoğan petrol bulmuş kadar sevindi.
![]() |
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!