Dün sabah bir dostum ile karşılaştım. Hemen Firuz Beyin vefatından büyük üzüntü duyduğunu belirterek, konuşmasına başladı. Arkadaşım,” Yurtdışına gittiğimde karnımız acıkmıştı. Bir markete girdik. ETİ bisküvilerini görünce çok sevindik. Hemen aldık.ETİ hep gururumuz oldu” dedi.
Eskişehir’i bırakın bütün Türkiye’nin çocukları okuma ve yazmayı ETİ’nin kamyonlarından öğrendi. Bir bilmecem var çocuklar tekerlemesini bütün Türk çocukları yakından biliyor.
Bir tarihte Küba Büyükelçisi Eskişehir’i ziyaret etmişti. İlk söylediği şey, ETİ Bisküvi fabrikasının gezmek istediğini söylemesi oldu. Çünkü Küba’da en çok ETİ bisküvisi satılıyordu. Büyükelçi o gün Eskişehir’den büyük bir keyifle ayrılmıştı.Eskişehir’de önemli bir nüfus geçimlerini, ETİ Bisküvinin fabrikasında çalışarak sağlar. Eskişehirli ETİ dışında bisküvi ve çikolata tüketmez. ETİ, Eskişehir’in yaşamının içindedir. ETİ, ürettiği bisküvi ve çikolataları tüm dünyaya satar. Ama yatırımları Eskişehir’e yapar. Eskişehir’de kültür ve sanat hayatını kısacası, yaşamı desteklemek içinde birçok olaya sponsor olur. Mesela, Eskişehir’de yıllarca açılamayan arkeoloji müzesini ETİ açtı.
Cumartesi günü bütün kentlinin katılımı ile son yolculuğuna uğurlanacak olan ETİ’nin kurucusu Firuz Kanatlı iki yıl önce dostları için şu yazıyı kaleme almıştı:”Çok Değerli Dostlarıma,İnsanoğlu gerçek mutluluğu, başarılı olduğundan daha çok başarılı olmak için verdiği mücadele süresince yaşıyor.
Seksen üç yıllık ömrüm boyunca en büyük mücadelelerimi ETİ için verdim ve yıllarca bunların tarif edilemez mutluluğunu yaşadım.
Başarılarımız bizlere gurur ve cesaret verdi; fakat bizleri en çok daha büyük çalışmalara ve çabalara yönlendirdikleri için mutlu ettiler.
Bizler, daha ETİ hayal ve düşünce aşamasındayken, her şeyin insanların mutluluğu için olduğuna inanmış ve Türk insanına ve sevgili Türk milletine bütün gücümüzle hizmet etmeyi kutsal bir görev addetmiştik. Bisküviciliği herkesten daha iyi yapacağımız inancıyla yola çıktık. Hep farklı olmayı, mükemmele ulaşmayı, hayaller kurarak bunları gerçekleştirmeyi düşündük; bu hayallerimiz hiç sona ermedi. ETİ, dünyanın her gün yeniden kurulduğunu hiç unutmadı.ETİ, yarım asra yakın süredir yarattığı istihdam gücü ile milletimize iş ve aş temin etmiş, konusuna olan inancı, aşkı ve heyecanı ile Türkiye'de modern bisküvi makine üretimi teknolojisinde önder olmuş, bugün büyük bir üretim sektörü haline gelmiş bulunan sınai kek üretimini başlatmış, yeni ürünlere ve otomasyon sistemlerine yönelik "araştırma-geliştirme" faaliyetlerini kendi bünyesinde, dünyanın ileri standartları seviyesinde organize etmiş, en önemlisi de çok büyük ve etkili üretim, dağıtım, pazarlama ve satış teşkilatlarını kurmuş ve bunları başarıyla yönetmiştir. Halen de yönetmekte ve geliştirmektedir.ETİ bugün, çalışanları, iş ortakları, yurt içi ve yurt dışı tüketicilerinden oluşan çok büyük, devasa bir aileye gurur ve mutluluk veren büyük bir marka, büyük Türk milletine mal olmuş sağlıklı, güvenilir büyük bir kuruluş olmuştur.Hayatımı Ailem ve ETİ için yaşadım. Ömrü boyunca görevini iyi yapmış insanların huzuru içinde, kurumsallaşma yolunda artık süratle yol alan ETİ'nin yönetimini gençlere devretmek mutluluğuna eriştim. Onlara güveniyor, ETİ'yi hayalleri, yaratıcı düşünceleri ve çalışmalarıyla çok daha güzel günlere götüreceklerine inanıyor, kendilerine başarılar diliyorum. Bugün, hayat hikayemin seksen üçüncü yılında, geriye bakıyor, bütün güzel ve zor günlerimi hatırlıyor, bu muhteşem ömrü bana lütfettiği için Yüce Allah'a bütün kalbimle teşekkür ediyorum.ETİ'yi bu güzel günlere getiren herkese ve sizlere sonsuz şükran duygularımı, sevgi ve saygılarımı sunuyorum”. Yattığı yer ışıklarla dolsun. Mekânı cennet olsun. Başta ailesinin ve Eskişehirlilerin başı sağ olsun.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!