Şişe Cam fabrikalarının tamamına yakını Eskişehir’de toplandı. Şişe Cam fabrikaları dünya çapında bir kuruluştur. Türkiye’nin gururudur. Yurtdışında da Şişe Cam’ın fabrikaları var. Mesela, Bulgaristan’daki fabrikada 3 bin Türk soylu çalışıyor. Fabrikaların Eskişehir Organize Sanayi Fabrikasında toplanması Eskişehir içinde anlamı büyüktür.
Yıllar önce fabrikalar İstanbul’dan Eskişehir’e tanırken, binlerle ifade edilen işçilerde aileleri ile birlikte Eskişehir’e gelerek yerleşmişti. O günlerdeki süreci işçilerin üyesi olduğu Kristal-İş sendikası iyi idare etmişti. Sendikanın şube başkanı Erdal Akyazı, o süreçte ve sonrasında kendisini göstermişti. Sıkıntılı süreç onun ve sendikasının özverili çalışması ile atlatıldı. İş barışı sağlandı. Şişe Cam fabrikası Eskişehir’de daha da büyüdü.
Sendikacı Akyazılı, sadece kendi işkolunda değil, diğer işkolunda çalışan işçilere ve sendikalara da destek oldu. Ülke meselelerinde Ankara’dan bakış açısı ile sorunlara sahip çıktı. İşçi sınıfının vatansever olduğunu bir kez daha herkese gösterdi. Başarılı sendika başkanı Akyazılı ile başarılı şube yönetim kurulu üyeleri Ahmet Gül, Hakan Kaya, Kürşat Bıyık, Cengiz Yavuz bir gün genel merkez tarafından görevden el çektirildiler. Onların çalışmalarını bilen Eskişehir’deki meslek odaları, diğer sendikacılar, gazetecilerde dâhil kendilerine sahip çıktı.
Görevden el çektirildiği gün, Anadolu Üniversitesinde toplantı vardı. Toplantıya katıldık. Toplantıdaydık. Ancak, kulağımız bu sendikadaydı. Çok geçmeden telefonum çaldı ve işçiler aradı. Tanıdığım işçi önderleri beni sendika binasının önüne çağırıyordu ve “ başkanımıza ve sendikamıza sahip çıkacağız” diyorlardı. Sonunda, Kristal İş üst yönetimi hatadan vazgeçmedi. Ancak, Anadolu İş Mahkemesi sendika başkanı Erdal Akyazı ve yönetim kurulunun davalarında haklı olduğunu belirterek, hepsini iade etti. İşçiler de derin bir soluk aldı. Haksızlık bir kez daha yargıdan dönmüş oldu. Herkesin birlik olması, mahkemenin haklılığı ortaya koyması iş barışının da kısa sürede yerli yerine oturmasını sağladı. Kristal-İş’in üst yönetimi bu olaydan ders çıkarmalıdır.
Büyükşehir Belediye Başkanımız Yılmaz Büyükerşen geçtiğimiz hafta İstanbul’da Taksim toplantılarına katılarak, gündemde olan konularla ilgili düşüncelerini kamuoyuna açıkladı. Geçtiğimiz günlerde de Büyükerşen partisinin Adana da düzenlediği CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanlarının katıldığı toplantıya katıldı. Büyükerşen, toplantıda finans, kooperatifçilik Kırsal kalkınma, iklim değişikliği ve çevre kirliliği konusundaki görüşlerini diğer belediye başkanları ile paylaştı.
ANTALYA’DAN BEKLENİYOR
Eskişehir’de önemli görevlerde olan ve Antalya’nın köşe başlarını tutmuş çok sayıda Eskişehirli Yılmaz Büyükerşen’i ısrarla Antalya’ya davet ediyorlar. Davet davet üzerine olunca, Büyükerşen de daveti kabul etti. Hatta 1980’li yıllarda Eskişehir’den Antalya’ya yerleşerek, denizcilik üzerine işyeri açan bir hemşerimizde Büyükerşen’i bizzat davet için Eskişehir’e geldi. Büyükerşen, 15 Şubat tarihinde Antalya’ya giderek, bir otelde düzenlenecek akşam yemeğinde Eskişehirliler ile buluşacak. Antalya’daki Eskişehirliler Yılmaz Hoca’dan,” Eskişehirli olmanın ne demek olduğunu” anlatmasını istemişler. Konu ilginç.
Mevsim değişikliği tüm, dünyayı ve bizleri de etkiliyor. Eskişehir’in Antalya’sı olarak nitelendirilen Sarıcakaya ve Mihalgazi de giderek artan sera üretimini lodos vuruyor. Özellikle son iki yıldır bölgede etkili olan rüzgâr ve lodos seraların naylonlarını uçuruyor. Serada yetişen ürünlere zarar veriyor. Seraların zarar görmesinin arkasından, siyasiler demeçler veriyor. Devletin zararı karşılanması isteniyor. Üreticinin zararı karşılansın. Ancak, her lodos estiğinde seralar yıkılır, naylonları uçarsa sonuç nereye varır? Her şeyden önce seralarda üretim yapanlar seralarını sigortalatmalıdır. Genel bir afet olur, devlet gerekeni yapar. Ayrıca, olaya bilimsel açıdan da yaklaşmalıdır. Sağlam sera nasıl yapılır? Bu işe uzmanlar kafa yormalıdır. İki yıldır sürekli bölgede seralar zarar görüyor. Doğa ile uyumlu ve etkin tedbirler alınmalı.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!